6. Bölüm

80 4 0
                                    

Atilla'nın çalışma odasında duruyorduk. Dünden sonra beni yanına çağırmıştı ama yanına gitmek istemediğim için odama gelip zorla çekiştirip buraya getirmişti. En azından ben onun ayağına değil o benim ayağıma gelmişti.

"Ne istiyorsun?" Her zamanki sorularımdan sorduğumda masaya kağıt bıraktı.

Yüzündeki muzip ifadeyi silmeden, "İmzala," dedi. Alaylı bakışları yüzümde gezinirken kaşlarımı çattım.

Ben sormadan o cevapladı. "Evlilik sözleşmesi. Tamamen anlaşmaya dayalı olduğu yazıyor, merak etme."

Sinirle yüzüne baktım. Rahat tavırla koltuğuna iyice yaslanmış duruyordu.

Arkamı dönüp odadan çıkacağım esnada tekrar konuşarak beni durdurdu. "Sadece kağıt üzerinde evli olacağız. Aynı şekilde hayatına devam edebileceksin. Karım olmayacaksın, rahat ol."

"Sana bunu imzalatacağımı düşündüren nedir?" Kafasını omzuna doğru eğdi. Her bu hareketi yaptığında beni baştan aşağı süzer ve en son bakışları yüzümde gezinirdi.

"Her kadın benimle evli olmak ister. Bu şansı sahte de olsa sen kazandın işte."

"Senin egonu!" Diye ağzımda geveledim. Duymadığına emindim. "O hâlde seninle evli olmak isteyen kadınlardan biriyle evlen."

"Ben seni istiyorum." Dedi ve dalga geçtiğini belli edercesine dudağının kenarını kıvırdı.

Aynı şekilde alayla dudağımı büzdüm. "Tüh, seni reddetmek durumunda kalacağım. Ailem kilom kadar altın istiyor. Bir de bana kocalık edecek düzgün bir adam."

"Pekala karıma düzgün bir koca olacağıma söz verebilirim? Para ise hiç sorun değil ama biraz zayıflasan iyi olacak."

"Siktirtme dalganı. Karım kelimesi bile kulağıma iğrenç geliyor. Asla karın olmayacağım."

Rahatça yayıldığı koltuktan kalkma zahmetinde bulundu.

Yavaş ama büyük adımlarla masanın etrafında dolanıp tam karşımda durdu. Kafamı kaldırıp ona dik dik baktım. Dudakları kıvrıldı.

Ya isyan edecektim ya da ağzının ortasına kroşeyi çakacaktım. Derin nefes alıp kendimi frenledim.

"Madem çok zekisin başka fikir bul. Bu yapacağın benim yararıma olmadığı sürece beni alakadar etmez. Ben devlete bir şey kanıtlama çabası içinde değilim."

"Ben devlete bir şey kanıtlamam Parmida. Ben derim ve o öyle olur ama emin olmadığım hiçbir şeyi kimsenin önüne sunmam."

"Yalan söylüyorsun. Benimle evlenmeden de bunu rahatlıkla çözebilirsin."

Onaylarcasına kafasını salladı. "Evet, bunu zaten söylüyorum lakin ben bunu istiyorum."

"Ben istemiyorum! Git kendine başka bir oyuncak bul."

"İnan bana bunu yapmak iki dakikamı almaz. Ben istiyorsam vardır bir sebebi. Sorgulamak büyük hata olur senin adına. Kendi yararına dönmesini istiyorsan evliliğin, bana uy." Dedi ve odadan dışarı çıktı.

Neden her defasında benden önce çıkıp beni göt gibi ortada bırakıyordu bu herif. Ve ne hikmetse ardından peşinden giden o değil, ben oluyordum. Sinirle homurdanırken onu takip ettim.

Zaten en alt katta olduğumuzdan salon demeye bin şahit isteyen yere gitti ve geniş koltuğa oturdu. Karşısına geçip durduğumda başını kaldırmadan, "Misafirim var. Odana git!" diye emir verdi.

DUMANIN FISILDADIKLARI+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin