DUMANIN FISILDADIKLARI+18

7. Bölüm

Elimdeki mumla evi gezerken Atilla'nın en üst kattaki odasına geldim. Buraya girmem yasaklanmıştı ama gelmiştim çünkü ben yasakları çiğnerdim.

Bana yapma denmemeliydi.

Odanın kapısını açmak için elimi uzattığımda arkamda hissettiğim sıcak nefesle gerildim. Elim orada kalmıştı. Kısa bir duraksamadan sonra arkamı dönmüş Atilla ile dudak dudağa gelecek kadar yakınlaşmıştım.

Başını hafifçe yana yatırdı ve dudağı dudağıma temas ederken nefesini üfledi. Sıcak nefesi dudağımı yalarken gerginlikten hareket edemiyordum.

"Neden buradasın Parmida?" Dedi ve beni yavaşça geriye itip kapıya yapıştırdı.

Ereksiyon olmuş erkekliğini karnımda hissediyordum. Derince yutkundum ama kendimden ödün vermedim. "Sen biliyorsun neden burada olduğumu."

Başını omzuna eğdi ve tek kaşını kaldırıp, "Hmm," diye mırıldandı. "Bir düşününce, yasağa mı oynamaya kalktın? Ben sana buraya gir dediğimde girmemiştin. Şimdi de girmeyeceksin."

Alayla, "Öyle mi?" dedim munzur ifadeyle.

Kendini bana bastırırken, "Öyle," dedi. Kendini bana bastırınca inlememi bastıramadım. Muzip ifadeyle kıvrılan dudaklarını izledim. Beni etkilediğini biliyordu.

Elimdeki mumu bıraktım.

Aramızdaki çekimi inkar edemezdim, ondan etkileniyordum ama bu beraber olacağımız anlamına gelmezdi.

İlkimi beni sadece seks objesi olarak gören bir adama veremezdim lakin onu yarıda bırakabilirdim. Sinsice sırıtırken onu omuzlarından tutup ittim. "Hadi oynayalım," dedim.

Bacaklarımdan tutup beni kollarına aldı ve asansör beklemeden aşağı indi. Kendi odasına kadar sadece gözlerimin içine baktı ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıp küçük bir öpücük verdi.

Hiçbir zaman ilk öpücüğüm olduğunu bilmeyecekti.

Anında onun dudaklarını yakalayarak karşılık verirken asla acemi gibi değildim ama onun benden daha tecrübeli olduğu o kadar barizdi ki.. Modumu düşürmedim.

Alt dudağımı ısırıp çekmesiyle küçük bi' inleme bahşettim ona. Aynı şekilde üst dudağını öperken o da dayanamadığını belli eden mırıltılar çıkarıyordu.

Evet, bildiğin hırlarcasına dudaklarıma odaklanmıştı.

İri ve sert vücuduyla taşıdığı zayıf bedenimi kendi odasında yatağına bıraktı. Nazik hareketi beni şaşırtırken üzerime gelmesiyle hafif geriledim. "Kaçma," dedi fısıltıysa. Sessiz fısıltısı odayı doldururken gözlerimle onu onayladım.

Yumuşak yatağında uzanırken üzerime eğildi ve dudaklarımı nazikçe öpmeye başladı. Yavaş yavaş hızlanan hareketleriyle kasıklarım ağrımaya başlamıştı.

Altta olmaya dayanamayıp hızla yerlerimizi değiştirdim. Bu sefer ben üstte onun kasıklarının üzerindeydim, o da benim altımdaydı. Sürtünerek onun tişörtünün eteklerinden tutup çıkardım ve göğsüne öpücüklerimi bırakmayı ihmal etmedim. Hâlâ erkekliğine sürtünürken onun bakışlarının bende olduğunu biliyordum.

Kararmış bakışları benim üzerimdeyken ellerini belime yerleştirmişti. Bir anda kaldırıp indirmesiyle inledim. Kasığım kasıklarına çarparken aynı hızla kaslı omzuna tutunmuştum.

"Neden yapıyorsun bunu?" Demesiyle duraksadım.

"Neyi?" Vücudumu üzerine eğince alnım alnına değmişti. Burnumu burnuna sürttüm ve kalp atışlarımı umursamadan soluklandım. Anın getirdiği ihtirasla o da terlemiş soluk soluğa kalmıştı.