3.Bölüm:Hayat'ın İzin Verdiği Sınırlar

49 7 14
                                    


Rana:

Ressam resme başlarken önce bir şeyler hayal eder sonra düşlediği görüntünün ruhuna uygun renkler seçer ve öyle başlar resmetmeye fakat resim ressamın düşlerinin izinde değil fırçanın tuvalde bıraktığı darbelerle şekillenir. Aynı hayat gibi, hepimiz kendi renklerimizle bir yaşam hayal ederiz ama fırçanın darbelerinin sınırlarına çıkamayız bir türlü. Kurulan düşler fırçanın izleri ile bambaşka bir bilinmezliğe sürüklenir durur.

Ellerime sürülen kınaya bakarken zihnimin içinden bunlar geçiyordu. Başımızda türkü söyleyen kadınlar üzerimizde ki bindallılar ile öylece oturmuş biz nereye sürükleniyorduk sahiden? Oysa Mardin'e gelirken biri başımıza bunların geleceğini söylese onunla alay ederdim. Şimdi alay ettiğim dünyanın tam ortasında kendi dünyamın yıkılışını izliyordum.

48 Saat Önce

"Barlas Altay. Daha doğrusu müstakbel eşin Barlas Altay."

"Ne?"

"Ne?"

"Oha."

Karşımızdaki adam bunu öyle alelade bir şey söylüyormuş gibi gözüküyordu ki bir eli cebinde karşısında kaşları çatık ona bakan Hüma'ya meydan okuyordu bu tavrıyla.

"Ne saçmaladığını zannediyorsun sen?" diye çıkıştı Hüma.

"Hakikaten kuzen bu evlilik nereden çıktı?" Gökbay da Barlas'ın bu planından habersizdi anlaşılan.

"Aslında.." Barlas'ın sözlerini yanımıza yaklaşan araba kesti. Arabadan esmer, uzun boylu bir adam indi, gülümseyerek yanımıza geldi. Gözleri aynı Barlas'a benziyordu ama Barlas kadar keskin ve sert bakışları yoktu aksine yumuşaktı bakışları aynı Gökbay'ın ki gibi.

"Ben gelmeden başlamışsınız toplantıya." dedi gülümseyerek sonra elini Arya' ya doğru uzattı

"Merhaba ben Çağan. Barlas'ın kardeşiyim."

"Arya." bakışlarını Arya 'da birkaç saniyede daha gezdirdikten sonra elini uzatarak bana döndü.

"Çağan."

"Rana."

En son Hüma'ya döndüğünde Hüma hala duyduğu sözcüklerin öfkesi ile uzattığı eli tutmayarak sert bir şekilde baktı. Çağan bozuntuya vermeyip tekrardan gülümseyerek "Sen de Hüma olmalısın." dedi.

"Taktim töreniniz bittiyse burada ne saçmalık dönüyor anlatacak mısın artık?" bu sözlerin muhatabı Barlas'tı.

"Ben gelmeden önce ne oldu ki?" dedi Çağan Gökbay'a bakarak.

"Barlas Hüma ile evlenme kararı almış."

"Ne? Barlas bu doğru mu?"

"Doğru ama eksiği var sadece benle Hüma değil sizde evleniyorsunuz. Toplu düğün."

"Ne?" dedik Barlas dışında hepimiz. Hüma'nın bastırmaya çalıştığı öfkesi Barlas'ın son sözleri ile patlamaya hazır bir volkan haline gelmişti. Ateş saçan gözlerini üçüne dikerek "Sen ne saçmaladığının farkında mısın böyle bir şey asla ama asla olmayacak." dedi. Hüma her zaman bizim için bir abladan daha fazlasıydı.

"Gerçekten bizi bunun için mi buraya getirdiniz birde avukat olacaksınız." dedim sessizliğimi bozup gözlerimi Gökbay'a dikerek.

"Hayır.. Ben gerçekten bilmiyordum. Barlas nereden çıktı bu planım var dediğin bu muydu?"

"Aynen öyle Barlas." dedi Çağan.

"Bende memnun değilim bu durumdan ama mecburen.."

"Ne mecburiyeti ya sadece bir cinayete tanıklık ettik diye sizinle mi evleneceğiz ne alaka?" dedi Arya.

AŞİRET KUŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin