Jungkook;Gece çoktan olmuştu. Duvardakı saate baktığımda 3 buçuktu. Bu gün olanları hala unutamıyordum. İsmi gerçekten de Taehyung'muydu? Çok merak ediyordum..O mu gerçekten? Dünya da Taehyung adında bir tek o yok. Ama ne bileyim..Nedense içimdeki ses onun olduğunu söylüyordu. İnanmak istemiyordum. Olamazdı. Her şey bu kadar çabuk olamazdı. Onu bu kadar çabuk bulmam imkansızdı. Onun Taehyung olduğunu nasıl kanıtlaya bilirdim ki?
Pencereye taraf döndüğüm de gözüme yine o parıldayan yıldız çarpmıştı. O kadar yıldızın içinde bir tek o parıldıyordu. Ve bu çok güzel görünüyordu. Bu manzarayı sabah kadar izleye bilirim.
Bunları düşünürken aklıma bir şey gelmişti. Doğru ya..Taehyung'un omzun da bir yara vardı değil mi? Ve 2 evren arasındakı fiziksel yaralar hep kalıcıdır.
5 yıl önce..
Gölün etrafında sadece ikimiz vardık. Göle taraf bakan çimlerin üzerine oturmuş, eğleniyorduk. Hava oldukça sıcaktı.
"Hey, jeogguk! Acaba göle mi girsek? Baksana hava çok sıcak."
Yüzüm de bir tebessüm oluşmuştu.
"Olur, tabii! Hadi biraz serinleyelim."
Göl temiz olduğu için sorun yoktu.
Bunu dedikten sonra ayağa kalkıp elimden tutmuştu ve göle taraf koşmaya başlamıştık. Yakınlaşdığımızda beni kucağına almış, göle atlamıştık. Biraz derindi ama yüzmeye değerdi. Ve oldukça büyük bir göldü.
Sudan çıktığımızda hala beni bırakmamıştı. Gökyüzündeki güneş'in ışınları onun yüzüne çarpıyor ve bu onu daha da yakışıklı gösteriyordu. Zaten yakışıklıydı. Bu halini gördükten sonra ona bir kez daha aşık olmuştum. Yüzü o kadar güzeldi ki, sabaha kadar onu izleye bilirdim.
Kusursuzdu.
Ve hala kucağıdaydım. Beni bebek gibi sürükli kucağına alır, döndürürdü. Beni döndürmesini çok seviyordum. Bu yüzden hep kucağında olmak isterdim. Ama her güzel şeyin bir sonu vardır değil mi?
Sonunda sudan çıka bilmiştik. Çok eğlenmiştik. Uzun zamandır suya girmiyordum. Hatta sanırım en son 5 yaşında girmiştim. Yıllar sonra suya girmek garip hissetdirmişti. Ama Taehyung'la olmak çok güzel hissetdirmişti.
Islak olduğumuz için üzerimizi değiştirecektik tabii ki. Üzerini benim yanımda çıkarmıştı. Gördüğüm şeyle şok olmuştum. Omzunda bir kesik mi vardı onun? Evet,evet! Bir kesik vardı. Hemen yanına yaklaştım ve daha yakından bakmıştım. Kesik oldukça büyük görünüyordu..
"Taehyung! Omzuna noldu?"
Dediğim şeyle hemen omzuna baktı. Umursamadı, sırıtdı ve saçını kurulamağa devam etdi.
"Ah, bu mu? Geçenlerde anneme bahçe de yardım ederken ağaç çizmişti. Şimdi bir ağaç nasıl bu kadar büyük bir kesik yarattı diye bilirsin. Ama ağacımızın ne kadar büyük olduğunuda unutma tatlım."
Ağaç mı çizmişti? Ah, evet..Bahçelerinde büyük bir çınar ağacı vardı. Büyük ihtimalle o ağaç çizmiştir. Nasıl bu kadar dikkatsiz ola biliyordu ki? Dikkatsizliği yüzünden bir gün başına bir şey gelecek diye çok korkuyorum.
"Daha dikkatli olmalısın Taehyung. Bir gün dikkatsizliğin yüzünden başına bir şey gelecek diye çok korkuyorum."
Dediğim şeyle bana dönmüştü. Elimi tutub gülümseyerek konuşmuştu.
"Bana bir şey olmaz sevgilim. Merak etme."
Sonra alnıma bir öpücük bırakmıştı. Ve ben de bunun karşılığında ona sarılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark World
RandomÖnceki hayatında sevdiği adamı kaybeden Jungkook, onun yeniden doğulacağını öğrenir ve onu aramak için dünyaya gider.