Dark World

İntikam

3 ay sonra..

"Sona kalan akşama dürüm yanında ayran ısmarlar!"

Diyip her kesden önde koşmaya başlamıştı Jin. Arkasından Taehyung, "Ya hyung ama hile yapıyorsun!" diyerek onun arkasından koşmuştu. Namjoon'sa her zamanki gibi Jin'in arkasından küfürlerini yağdırarak oda koşmaya başlamıştı.

"Orospu çocuğu seni!"

Yoongini sorarasanız..

Onu çoktan maalesef, çocukların eline vermiştim. Bu dünyaya terbiyeli, ahlaklı, akıllı, saygılı bir şekilde gelmiştik. Çocuklarla tanışdığımız 3 ay olmuştu. Ve bu 3 ay içerisinde hepsi teker teker güzelim arkadaşımı bozmuştular.

"Akşama dürüm değilde yarrağımı yersin sen anca!"

Evde tüm gün küfür ederek dolaşan birisiyle yaşamak fazla zormuş.

"Ay çocuklar benide bekleyin!"

Hoseok da bunu söyleyip ışık hızıyla yanımdan ayrılmıştı. Hepsi deli gibi sokağın ortasında bağırarak koşuyordular. Fazla mutlu görünüyordular. Ama şimdi önden Jin yere yığılsaydı komik olmaz mıydı? Gözümün önüne geldide..Her halde gülmekten kafamı taşa falan vururdum.

"Param yok!"

Belki bunu söylersem benden vazgeçerdiler. Gerçi zor. Ama yine de şansımı denemem gerek, değil mi?

"İlk ben geldim! Yes be!"

"Önde ilk ben olsaydım ben de ilk gelirdim mal kafa."

Namjoon ve Jin çoktan atışmaya başlamıştılar bile. Taehyung ve Yoongi de çok geç olmadan yanlarına gitmişdiler.

"Nefesim kesildi."

Taehyung bunu nefes nefese söylemişti. Yoongi de elini omzuna atarak, "Al bende de o kadar." demişti. Hoseok "Hile yaptın piç Jin!" diye okulun önüne gelirken, ben de sanki sırtımda 10 kiloluk yük varmış gibi zor da olsa yanlarına gele bilmiştim.

"Jungkoook akşama dürümüm büyük olsun lütfen."

Jin bunu söyleyip önden yürümeye başlamıştı.

"Ya ama sen hile yaptın!"

Konuşmaya değmezdi bile. Hala kendi kafasındaydı. Arkasını dönmedem orta parmak kaldırarak çoktan içeri girmişti.

"Benimki de büyük olsun."

Yoongi ve Namjoon aynı anda bunu söyleyip aynı Jin'in yaptığını yapmıştılar. Hadi hepsinden beklerdimde Yoongiden beklemezdim.

"Kardeşim Allah kurtarsın. Estağfurullah para falan yetmezse söyle bana-"

"Anladım Hoseok. Seninkide büyük olucak."

"Ya bak nasıl da tanıyor beni!"

Arkadan malum yerimden bir tokat vurduktan sonra o da zıplaya zıplaya diğerlerinin yanına gitmişti. Taehyungla biz de yalnız kalmıştık.

"İstersen sana yardım ederim."

"Seninki de büyük olucak Taehyung, anladım."

Gülerek, "Yok ya ben ciddiyim. Dürümleri sen alırsın, içecekleri de ben."

"Yok gerek yok. Sonra ağızlarında laf olurum. Çekemem hiç."

Kahkaha atmıştı. Bizde aramızda biraz konuştuktan sonra maalesef yollarımız ayrılmak sonunda kalmıştı. Taehyung alt sınıf olduğu için o üçüncü katdaydı.

"Ayrılma vakti geldi."

İlk ben konuşmuştum. Bizden küçük olduğu işin hep onunla dalga geçerdik. Yani, en çok Jin, Namjoon ve maalesef Yoongi. Hoseok ve ben de arada sırada işte.