Rüya

9 1 0
                                    

"Yavaş sürsenize oropsu çocukları."

Yeşil saçlı çocuk hem arabayı sürüyor, hem de telefonundan arkadaşlarına yavaş sürmeleri için küfür ediyordu. Yanındakı kırmızı saçlı Jungkook'sa gülmeden edemiyordu. Telefondan Hoseok, "Yoongi valla bak Jin sana gıcık olsun diye hızlı sürüyor benim bir suçum, günahım yok." Telefondakı ses değişmişti.

"Lan Yoongi oraya gidince sizi falan beklemem ha ben. Dönerlerin hepsini gömeceğim."

Bunu söylerken hem de altdan altdan gülüyordu.

Yeşil saçlı çocuk küfür ederek telefonu kapatmıştı.

"Kemerini sıkı bağla."

zla arabayı sürmeye başlamıştı. Jungkook kafasını pencereden çıkarıp eğlenerek gülüyordu. Dışarı baktığı için hem de diğerlerini görmüştü. Jin ağzında lolipopla arabayı sürüyordu. Yanındaki Hoseok su içerken, arka koltuktaki Namjoon'sa telefonuyla ilgileniyordu.

İkisi birlikte onlara el sallayarak öne geçmiştiler ve Yoongi "İşte bu be!" diye bağırarak pencereni sona kadar açmıştı.

***

Aradan 15 dakika geçmişti. Yolları uzun oldukları için hala gidicekleri yere ulaşamamıştılar. Fakat bir sorun vardı.

Diğerleri hala gelmemiştiler.

"Yoongi. Diğerleri neden hala gelmiyorlar?"

"Arkamızdadırlar. Gelirler şimdi."

Jungkook'un tanıdığı Jin asla onları önden gitmelerine izin vermezdi. Ve eğer onu geçselerde hemen arkadaşlarını geçmek için her şey yapardı. Fakat hala ortalıkta gözükmüyordular.

"Benim tanıdığım Jin onları geride bıraktığımız için bizi geçmek içim elindem geleni yapardı. Hala ortalıkta gözükmemesi..Ne bileyim. Garip hissetdirdi."

Aslında bu durum Yoongiyide biraz rahatsız etmişti. Neden hala gelmiyordular ki? Fakat her ne kadar rahatsız olsada arkadaşına belli etmemeye çalışmıştı.

"Takma kafana. Gelirler şimdi."

Jungkook arabanın aynasına bakıyordu. Arkadaşlarının gelmesini bekliyordu.

Bekledi..Bekledi..

Aradan yine biraz zaman geçmişti. Ama yine de gelmemiştiler. Bu durum artık iyice her ikisini rahatsız etmete başlamıştı. En çokta Jungkook'u.

"Yoongi. Geriye dönelim."

Yeşil saçlı çocuk inkar etmemişti. Çünki oda oldukça rahatsızdı.

Arabayı sağa doğru çevirmişti. Ve geldikleri yola geriye dönmeye başlamıştılar. Jungkook o sırada arkadaşlarını telefonuyla arıyordu. Ama hiç biri telefonunu açmıyordu. Artık iyice korkmaya başlamıştı.

"Telefonları açmıyorlar."

"Hiç biri mi?"

Kafasını "Hayır." anlamında sallamıştı kırmızı saçlı. Pencereyi sona kadar açıp dışarıyı pür dikkat izlemeye başlamıştı. Her tarafı. Artık gözleri korkuyla etrafa bakıyordu. Kötü düşünüyordu Jungkook. Ya başlarına bir şey geldiyse?

Bunları düşünürken yol kenarından simsiyah giyinen birisini görmüştü. Sadece gözlerini göre bilmişti Jungkook. Birisine benzetmişti. Ama..çıkaramamıştı.

Pek umursamamıştı adamı. Şu anda tek düşüncesi arkadaşlarıydı.

Jungkook çaresizce etrafa bakarken gözüne bir şey çarpmıştı.

Dark WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin