|1.2|

373 46 32
                                    

Bu fic beni mental olarak çok yoruyor.

Kim Seungmin.

"Genelde böyle misin?"

"Hı?" Chan hâlâ kapıda gördüğü yüze bakıyordu. Şaşkınlıktan beyni durmuştu. Seungmin'in sesini duyduğuna emindi ama anlamıyordu ne dediğini. "Efendim?"

Göz devirdi Seungmin. "Diyorum ki eve her geleni böyle mi karşılarsın?"

Chan hâlâ kapıda olduklarını fark edip boştaki elini alnına çarptı. "Ah! Ben.. özür dilerim. Sadece çok şaşırdım, haklısın. Evet. Şey. İçeri gelmek ister misin?"

"İstemem."

"Ne?"

Seungmin tekrar göz devirmemek için kendini kasıp içeri doğru bir adım attı. Chan tüm kapıyı kapladığı için omzundan ittirip kenara çekilmesini sağladı. "Her görüşmemizde çıplak olmandan bahsediyordum."

Chan tişörtünün üzerinde olmadını fark edince utançtan kulakları kızarsa da havalı görünmek isteyerek "Hayır, eve gelenleri böyle karşılamıyorum. Sadece sana özel bir durum." Dedi. Oysaki eve gelen kimse olmazdı. Olsa da Chan varlığını kimseye belli etmezdi.

Seungmin ayakkabılarını çıkartıp ne yapacağını bilemez halde öylece dikilmeye başladı. Chan açık kapıyı kapattı ve Seungmin'in ayakkabılarını eline aldı. "Riske atmayalım, yanımızda dursun." Seungmin omuz silkti bu saatten sonra yakalansa da olurdu. Sonuçta evin oğlu kendi rızası ile eve bir hırsız almıştı.

İkili ard arda merdivenleri çıktı ve Chan'ın odasına girdiler. Chan hızla üzerine bir şeyler geçirken içinden kafasını duvara sürtmek istiyordu. Her gece özenle giyinip hazırlanmışken Seungmin çıplak bir anında geldiği için kötü hissediyordu. Seungmin'e çekici görünmek istemişti, rezil olmak değil.

Giyindikten sonra arkasını döndü. Seungmin kapının yanında dikilmiş odanın için inceliyordu. "Rahat olabilirsin. Geç, otur."

İkisi de tuhaf hissediyordu. Garip bir andı.

Seungmin içeri adımlayıp yatağın üzerine oturdu çünkü odada çalışma masasındaki sandalye hariç oturmak için yer yoktu. Zaten çok da dolu bir oda değildi. Geniş bir yatak, çalışma masası, gardırop ve tavana asılmış bir kum torbası vardı. Önceki girişlerinde bu kadar inceleme fırsatı olmamıştı. Ellerini kucağında birleştirip Chan'a baktı. Başka birinin yatağında bu şekilde oturmak çok tuhaftı. "Burada mı duracağız?"

Chan boğazını temizledi. Gerginlikten sesi çıkmayacakmış gibi hissediyordu. "Evet."

"Dışarıda da vakit geçirebiliriz. Ailen gelmeden dönebiliriz."

Chan duraksadı. 'Evden çıkmam yasak' demeli miydi? Seungmin'i arkadaş olarak yanında tutuyorsa ona neler çektiğini anlatmalı mıydı? "Ben.." dedi emin olamasa artık birine neler yaşadığını anlatmak istiyordu. "..dışarı çıkamam. Yasak."

"Nereden bilebilirler ki?" Yataktan zıplayarak kalktı Seungmin. "Hadi giy ayakkabılarını. Onlar gelmeden döneriz. Ben Felix'e yazarım ailen çıkmadan bizi arar, döneriz." Eli telefona uzanırken Chan konuştu.

"Ayakkabım yok."

"Ne?"

Chan utançla ellerini yüzüne bastırdı. Düşünmeden konuşmayı bırakmalıydı. Yüzündeki elini ensesine kaydırdı. "Dışarı çıkmam yasak olduğu için hiç ayakkabı almadık. Yani aslında bir tane var ama onu bodrumdaki spor salonunda kullanıyorum. Annem dışarıda kullanıldıklarını anlayabilir. Neyse.." nasıl toparlayacağını bilememişti. Arkasını dönüp çalışma masasına oturdu. "..zaten ben test çözerken odamda olsan yeterli. Birlikte bir şeyler yapmak zorunda değiliz. Anlaşmamız böyleydi."

Fur | Stray Kids Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin