Alternatif Son.

206 26 25
                                    

Kim Seungmin.

Seungmin saklandığı dolabın içerisinde elini sinirle başına vurdu.

Bir bu eksikti gerçekten!

Dolap kapağını küçük bir açıklık bırakacak kadar ittirerek Chan ve annesini görmeyi denedi. Evde adım sesleri duyduktan sonra eline bardak ve kurabiyeleri alıp kendini dolaba atmıştı. Daha doğrusu bunu ona Chan yapmıştı. Topuklu ayakkabı seslerini duyan Chan'ın elleri titrerken ne yapacağını şaşırıp Seungmin'i bir anda dolaba tıkıştırmıştı. Şimdi ise Chan'ın annesi Chan'ı azarlarken Seungmin dolaptan onlara kulak misafiri oluyordu.

Neye sinirli olduğu belli olmayan kadın sinirle elini çalışma masasına vurdu. Masanın üzerinde bulunan kitabı alıp hızla Chan'ın kafasına doğru attı. Chan'a çarpan kitap yere düştükten sonra sürüklenerek içinde Seungmin'in olduğu dolabın altına doğru geldi.

Bayan Bang gözleri ile yerde kayan kitabı takip ederken hafif açık duran dolap kapağını fark etti. Kaşlarını çatarak dolaba doğru bir adım attı. Chan korkuyla annesinin önüne geçti. Yerdeki kitabı alarak kaldırdı. "Hemen bitireceğim. Şimdi bitiriyorum. Sadece yarım saat.. yarım saat ver bana. Anne lütfen."

"Anne deme bana!"

Kadın önündeki oğlanın koluna tırnaklarını geçirerek kenara iteledi. "Çekil!" Hızla elini uzatıp dolap kapağına attı.

Seungmin içerde nefesini tutmuş bekliyordu. Sona geldiğini hissederken gözlerini sımsıkı kapattı. Şimdiye kadar çaldığı her şey bir bir gözünün önünden geçerken çaldığı bir kalp yüzünden yakalanacak olmasını kendine yediremedi.

Kaderine razı gelmişken dolap kapakları iki yana açıldı. Bayan Bang karşısında gördüğü genç oğlan ile çığlık atarken eşi de çoktan odaya girmişti.

Kısa bir bakışma ve ilk şoku atlatmadan sonra bay Bang Seungmin'i ensesinden yakalayarak dolabın içinden çıkarttı. Chan hızla atılıp Seungmin'in önüne geçti. "Arkadaş.." ne derse Seungmin ve kendisini kurtarırdı bilemese de dolan gözlerine inat konuşmayı denedi. "..o benim arkadaşım."

"Senin arkadaşın yok! Sen hayatta bile değilsin!" Sinirle Chan'ın göğsüne bastırdığı işaret parmağını eşine doğru çevirdi bayan Bang. "Polisi ara, çabuk!"

Bundan sonrası çok hızlı gerçekleşmişti. Mavi ve kırmızı ışıkları yanarak gelen polis arabaları önce Seungmin'i karakola kadar götürdü. Devamı da çorap söküğü gibi geldi. Lisesi yedi gencin oluşturduğu minik çete saatler içerisinde deşifre oldu.

Minik bir hata tüm grubun açığa çıkmasına neden oldu.

Seungmin polislere evde bir genç olduğunu ve onun sayesinde eve girebildiğini anlatsa da ona inanan kimse olmadı. Seungmin ve diğer altı arkadaşı hariç Chan'ın varlığını bilen kimse yok gibiydi.

Tüm foyası ortaya çıkan gençler kıskıvrak yakalandıkları için kendilerini kurtaracak bir çözümleri yoktu. Changbin babası sayesinde birkaç saat içerisinde demir parmaklıklar ardından çıktı. Sevgilisi için çabalasa da başaramadı. Babasının avukatını ikna etmeye çalışırken yumruklarını da konuşturması yüzünden yeniden demir parmaklıklar ardına düştü. En azından bu şekilde aynı tarafta duruyorlardı.

Sonuçta Changbin asla Felix'ten ayrı yaşayamazdı.

Seungmin kendi dik başlılığı yüzünden soğuk yerde oturan kardeşlerini izlerken kafasını yaslandığı duvara vurdu. "Hepsi benim yüzümden." Onu duyanlar olsa da cevap veremediler. Evet belki Seungmin'in suçuydu. Belki de değildi. Sonuç olarak yakalanmışlardı. Artık buradan kurtuluş yoktu.

Belki dedi Seungmin belki Chan bir şey yapar ve bizi kurtarır.

Kurtarabilir miydi gerçekten?

Bang ailesi ifadelerini verdikten sonra karakoldan polislerle birlikte ayrıldılar. Birkaç polis de onlarla gelmek istiyordu çünkü evde bir genç olduğu iddiası vardı. Eğer bu bilgi doğruysa bile hapse düşecek olan çocukları kurtarmaya yetmezdi. Masum gibi görünen yedi gencin ilk ve tek hedefi Bang ailesi değildi. Yine de bir çocuğun varlığı birkaç şeyi değiştirebileceği için eve doğru yol aldılar.

Evinin kapısını polislere açan bayan Bang gönül rahatlığıyla gülümsedi. "Buyrun arayın." Polisler istese dahi oğlunu bulamazlardı. "Benim çocuklarım yıllar önce öldü."

Polisler yine de didik didik ederek tüm evi aradılar. Bırakın canlı bir oğlan bulmayı herhangi bir çocuk eşyasına dahi denk gelmediler. Gerekli belgeleri doldurup evden ayrıldıklarında bayan Bang ruhsuz bir kahkaha attı.

Yıllardır öldü gibi gösterdiği oğlu yaptığı bu hata ile gerçek ölümü hak etmişti.

Yıllardır içinde biriktirdiği hırsla kendi oğlunu ortadan kaldırırken tek göz yaşı dökmedi.

Yıllardır öldüğünü kabullenemediği küçük kızı yerine ölmeyi hak eden oğlu sonunda toprağa kavuşmuştu.

Bu ruh hastası kadın mutlu mesut evinde kahvesini içerken duruşmaya kadar tutuklu yargılama kararı alan Seungmin belki de son kez gördüğü gökyüzüne hüzünle baktı.

Zaten mutlu sonlar hep masallarda olurdu. İyi insanlar sadece filmlerde kazanırdı. Seungmin de pek iyi bir insan değildi belki ama hak ettiği yer burası mıydı emin olamadı.

Son kez nefes alıyor gibi temiz havayı çekti içine. Kardeşleri ile birlikte indirildikleri araçtan ömrünün geri kalanını geçireceği yere baktı.

Sonunda iki genç de olması gereken yerdeydi.

Birisi hapishanede.

Birisi toprağın altında.

Fur | Stray Kids Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin