|1.1|

384 54 52
                                    


Bang Chan.

"Aptal! Aptal! Aptal!" Chan elindeki kalın test kitabını kafasına her vurduğunda kendi kendine tekrarlıyordu. "Aptal! Aptal! Aptal!"

Seungmin'i son görüşünün üzerinden üç gün geçmişti. Her gece en sevdiği kıyafetlerini giyip saçını yapıyor ve Seungmin'in kapıdan girmesini bekliyordu. Aslında annesi ve babası üç gecedir dışarı hiç çıkmamıştı. Onlar çıkmadan Seungmin'in gelemeyeceğini biliyordu ama işte bir umut heyecanla bekliyordu.

Kitabı kaldırıp bir kere kafa vurdu alnına. "Aptal!" Seungmin'in numarasını almayı akıl edemediği için kendine kızıyordu. Şimdi böyle ne zaman gelecek diye beklemek yerine mesaj atıp öğrenebilirdi.

Ekranı açık duran telefona bildirim gelme ihtimali yoktu yine de kilitlemeden öylece saatlerdir bakıyordu. Anlık sinirle masa üzerinden ittirdi telefonu. Parkeye çarpma sesiyle ne yaptığını fark edip kendini sandalyeden yere attı. Telefonu üflerek kontrol etti. Bir yandan da özür diliyordu.

O telefon kırılsa başkasını alması mümkün değildi. Zaten annesine kalsa hiç telefonu bile olmazdı ama özel öğretmenleri ulaşmak isteyebilir diye babası almıştı. Kayıtlı üç numara vardı. Annesi, babası ve babasının Chan'ın ihtiyaçlarını karşılaması için tuttuğu bir çalışanın numarasıydı.

O çalışan sayesinde Changbin hakkında bilgi edinmişti.

Oturduğu yerde kayarak sırtını yatağa yasladı. Dizlerini kendine çekti ve başını diz kapaklarına yerleştirdi. Burada vakit kaybetmek yerine test çözmeliydi. Biliyordu, hâlâ annesinden korkuyordu ama canı istemiyordu. Üç gün önce annesinin gazabından son anda kurtulduğu aklına gelince tüyleri ürperdi.

O gün eve geldiğinde annesi çoktan gelmiş yatak odasına çıkmıştı. Hatta Chan'ın odasına da bakmış ve genç oğlanı göremediği için sinirle merdivenleri inerken Chan dış kapıdan girmişti. Annesinin indiğini fark eder etmez kendisini alt kattaki tuvalete kilitlemiş ve su sesi çıkartarak 'baştan beni buradaydım' havası vermeye çalışmıştı.

Annesi su sesini duyup kapıyı yumruklamaya başladığında gerçekten öleceğini düşünmüştü. Tam o anda bir mucize olmuş ve annesinin telefonu çalmıştı. Konuşmak için uzaklaştığını fark eden Chan hızla kilidi açıp tuvaletten çıkmış ve kendisini odasına atmıştı. Annesi gelmeden temizlenmiş ve deneme kitapçıklarını annesi kontrol edebilsin diye masaya dizmişti. Annesi telefonla kiminle konuşuyordu bilmese de o gece kontrol için gelmeyi unutmuştu.

Chan'a hayatı boyunca şanslı olduğunu hissettiren ilk andı.

Hayır, ilk an onun yüzünü gördüğüm andı.

Aradan birkaç gün daha geçti. Seungmin gelmedi. Başlarda hayal olduğunu düşündüğü genç oğlan belki de gerçekten öyleydi.

Kim Seungmin.

"Kargo geldi yine. Her 15 dakikada bir kapıya gitmekten yoruldum." Jeongin elindeki koliyi Felix'e doğru attı.

"Ay! Sevgilim ne göndermiş acaba?" Felix hızla paketi açmaya çalışırken Seungmin göz devirdi. "Eski sevgilim diyecektin galiba."

Kaşlarını çattı Felix. "Ayrıldık diye eski sevgilim mi oldu yani?"

Odadaki herkes Felix'e iğrenir bakışlar atarak kendi işlerine döndüler. Sadece Seungmin salonda kalmayı tercih etti. "Yine ne göndermiş. Bıkmadı mı her gün yüz kargo yollamaktan?"

Fur | Stray Kids Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin