Gerek bakışmalarla, gerek sevgiyle gerekte sözlerle İstanbul'da geçirdiğimiz günler sona ermiş yine kendimi derslerin içinde kaybetmiştim. Orda yaşadığım her an sanki zihnimde kalıcı olarak yer etmiş; test çözerken, kitap okurken bile Asrın ile konuşmalarımız aklıma geliyordu.
Kararımdan tereddüt etsem bile bir kaç saniye sürüyor en doğru olanı yaptığım için kendimi rahatlatıyordum. Vapurdan inince bana dönüp bekleyeceğini söylediğinde kalbim kanatlanıp uçuşmuştu sanki. Ah Asrın böyle hemen kalbimde yer etmeye başlamamalıydın yiğidim. Aklıma geldi bak yine fazla konuşamadığımız için hüzünlenmiştim. Vize haftasıydı onunda baya maratonlu geçiyordu Murat'la ikisinin. Kızlar ve Arda da benim gibi iyice derslere çullanmış doğru düzgün sohbet edemiyorduk bile.
Dershaneden saat 8'de ölü gibi çıkmış, yeni minibüsten inmiş, karnım guruldaya guruldaya eve yürüyorum. Tek isteğim şuan eve gidip karnımı tıka basa doldurup uyumak. Daha eve varmama 15 dakikalık yolum olduğunu biliyorum ve neden yanlız yürüyeyim öyle değil mi?
"Paçoz eve yürüyorum benimle konuşmak zorundasın."
"Heh bende diyordum bu çirkef neden beni aramadı bugün eksik hissetmiştim gerçekten yemek yicem sal beni."
"Ya hayır 5 dakika sabret gerizekalı canım sıkılıyor zaten çok yorgunum son golü fizik attı bana başım çatlıyor."
Arda'nın koca kahkaha sesi kulaklarımı patlatacak derecede olunca telefonu kulağımdan çektim.
"Kulağımı sevdin paçoz."
"Kos voroş sol bono yomok yoyom!"
" Boğulucaksın aptal ağzın doluyken konuşma-" Arama kapanmış? Bu yüzüme mi kapattı!? Bir ara ona söylenmeyi kenara yazdım zaten eve de yaklaşmıştım. Bir komşuyla karşılaşmayı ponçik bünyem kaldıramayacağı için hemen eve girdim. Üstümü değiştirip kendimi mutfağa, sandalyeye attım ve önüme koyulan tabağı soluksuz süpürdüm.
Canım anamla babam bu halime alışık olduğundan ve yorgun olduğumu bildiklerinden pek bir şey demediler. Bir kupa sıcak çikolata yaptım, keyfim ve kahyası ile oturmak için balkona geçtim. Kupayı masaya bırakıp telefonumu elime aldım. Gruplara göz atmaya başladım.
Arda: Küp şekerim engelimi ne zaman açıcaksın tam olarak
Eda: Hiç bir zaman Arda
Siz: Selamm
Özlem: selam canımm
Arda: aaa yüzüne kapattığım paçoz gelmiş
Siz: UNUTMUŞTUM İYİ HATIRLATTIN
Arda: hass.. valla mı?
Siz: Evet. Eda açma bunun engelini sürünsün
Arda: şarlatan seni anlamalıydım küp şekerime gazı verenin sen olduğunu
Eda: ben gazla mı çalışıyorum aptal?
Siz: puahahhaha
Özlem: yok benzinle çalışıyor hshshshshsh
Arda: yok küp şekerim öyle demek istemedim.
Kesin sesinizi çiyanlar küp şekerimle ciddi mesele konuşuyoruz
EDA'M WHATSAPP'TAN DA MI ENGELLEDİNEda: çok konuşursan gruptan da attırıcam az kaldı
Siz: HSHSHSHSHSHSHSHHS
Özleminki: müstahak sana
Soğuk Nevale: ne oluyor bir ders çalıştırtmadınız
Asya: bu
Ardayı
Boğucam
Az kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parodi // Yarı Texting
Teen FictionZamansız gelişleriyle meşhurdur uzun soluklu dostluklar, aşklar. Salisesi salisesine takip edemediğimiz tesadüfler,bir sonra ki adımımızın habercisi olan yollar var. Ben o akşam, gözlerim acıyana kadar okuduğum o cümlelerin sonuna geldiğim zaman bel...