DEVLET OKULU(Coğrafyacım)

D.O.C. '4.Bölüm'

Melis'in Anlatımından;

Emre kalkıp tuvalete gittiğinde bütün gözler kapıdan içeri giren Rıdvan Beyin oğlu ve yanındaki kıza dönerken Alp Abi 'Bu çocuk bizim fakülteden.' Dedi. Kimse Alp Abi'nin bu cümlesini takmazken Savaş Amca , İyem'in 'Yanındaki kız da bizim aileden.' Cümlesine karşın öksürmeye başladı.

Adnan Amca , Savaş Amcanın sırtına vurup Vildan Teyze'nin uzattığı suyu eline tutuşturdu. Bir yandan da

'İmzala. Sonra ölürsün.' Diyordu.

Buna gülmeden edemedim.

Onlar masaya otururken biz de İyem'i 'Kız kim?' diye sıkıştırıyorduk. Şarabından bir yudum alıp 'Teyzemin kızı.' Dediğinde 'Eee.' Dedim. 'Bunda ne var ki Savaş Amca böyle bir tepki verdi ?'

Gülüp 'Babam teyzemi hiç sevmez. Hatta nefret eder desem yeridir.' Dedi. Sonra Iphone 6 Plus'ından saate bakıp 'Bu Emre nerede kaldı ya ?' dediğinde tuvaletin kapısına baktım.

Emre orada dikilmiş masaya bakıyordu. Benim baktığımı görünce cebinden telefonunu çıkarıp telefonumu işaret etti.

Masadaki HTC m9'umu elime alıp Emre'nin aramasını cevapladım.

'Ben dışarı çıkıyorum. Eğer siz de sıkıldıysanız gelin. Bir yerlere gideriz.' Dediğinde yüzüne kapattım.

Kızlara dönüp Emre'nin dediklerini anlattığımda ikisi de kalkıp çıkışa yürümeye  başladılar. Ben de annemin kulağına eğilip 'Biz çıkıyoruz. Evde görüşürüz mom.' Dedim ve bizimkilerin peşinden dışarı çıktım.

Emre , Alp Abi'nin arabasına yaslanmış , telefonla konuşuyordu. Bizim geldiğimizi görünce 'Tamam. Bekliyorum.' Deyip kapattı.

İyem 'Kimdi o ? Neden bizi görünce kapattın ? Sevgilin miydi ? Sevgili mi yaptın ?  Ne zaman yaptın ? Bize ne ara söylemeyi planlıyordun ? Biz arkadaş değil miyiz Emre ? Hı ? Söylesene!' deyip devam edeceği sırada Emre elindeki sigarasını yere fırlatıp 'Yeter kızım. Bir sus.' Diye bağırdı.

İyem sinirlenince yaptığını yapıp topuğunu sertçe yere vurdu ve 'Bana bağırma.' Dedi. Oysa Emre çoktan 10'a kadar saymaya başlamıştı bile.

İlayda İyem'i sakinleştirdiğinde Emre ile birbirlerine sarıldılar.

İlayda arabanın kapısını açıp 'Bunların beyni buharlaşıyor bence.' Dedi ve arabaya bindi.

Biz de arabaya binebildiğimizde Emre'ye 'Bizi masadan kaldırdığına göre güzel bir yere götüreceksin.' Dedim. İlayda gülüp 'Karnını doyurduğu için kaldırdı bizi.' Dedi. Emre müziğin sesini kısıp 'Kalbimi kırıyorsun ama İlayda.' Dedi. İlayda ise cevap vermek yerine göz devirdi.

İyem oluşan sessizlikten yararlanıp 'Emre , kiminle konuştun?' dedi. Emre üfleyip dikiz aynasından bana bakıp 'İyemlerin otele gidiyoruz. Otelin diskosunda takılırız.' Dedi.

Otele geldiğimizde Emre arabayı tam durdurmuştu ki telefonu çaldı. Anahtarı kontaktan çekip telefonunu açtı.

Emre 'Söyle Alp.' Derken İlayda 'Bir gün de kapımızı açmak gibi bir centilmenlikte bulunsa keşke.' Dedi.

Biz de arabadan inince Emre arabanın anahtarını valeye attı. Önden yürüdüğünü fark edip bizi beklemeye başladı.

'Kaçırmadım ,saçmalama. Otele geldik.'

Önce gülüp sonra kaşlarını çattı.

'Hayır Alp. Ben tövbeliyim. Diskoya geldik.' Derken işaret ve orta parmağını çarprazladı.