'Emre.' Dedi Melis ağlamaklı bir şekilde. " O iyi mi ?"
"Bunu oraya gidince öğreneceğiz." Dedi İlayda, gözleri dolmuş bir şekilde.
"Büşra da tam bayılacak vakti buldu." Diye söylenmeye başladı İyem. "Hem bize haber vermeye geliyor , hem de bayılıyor."
"Önemli bir şey olmasa her birimizi yüzer kez aramaz , ayağımıza kadar gelmezdi." Dedi Berkay, ağzından çıkanlara zıt bir şekilde kankisine bir şey olmamasını umarak.
"Deme şöyle." Deyip hıçkırıklara boğuldu Melis.
"Emre o. Bir şey olmamıştır , merak etme." Diyerek arkadaşını teselli etmeye çalışırken İlayda , bir yandan da gözyaşlarını siliyordu.
"Olmamıştır." Diye tekrarlayan Berkay'ın da gözleri yaşla dolmuş akmamak için diretiyordu.
Herkes duygusallık bir tek İyem normaldi. Ve bir tek kendisinin normal olması canını sıkıyordu. Hastaneye girdiklerinde İyem'i tanıyan hemşireler Emre'nin kaldığı odayı tarif kay Büşrayı Emre'nin yanındaki odaya yatırıp kankisinin yanına gitti.
Odaya girdiklerinde Emre'yi koca bir hamburgeri mideye indirirken bulmayı beklemiyorlardı. Melis "Bir şey olmamış." Deyip tekrar ağlamaya başladığında Berkay Emre'nin suratına bir yumruk indirip "Şimdi bir şey oldu." Dedi ve kendisini yatağın yanındaki koltuğa bıraktı.
İlayda elleri belinde "Ne bu hal ?" Diyerek bağırmaya başladı. "Sabah mesaj geliyor. Ben gelmeyeceğim gitmenin başka yolunu bulun. Sonra derse giriyoruz. Büşra hanım geliyor. Emre diyor bayılıyor. Ne olduğunu anlamadan yola koyuluyoruz. Yolda anneni arıyoruz hastanede diyor. Soluğu burada alıyoruz ama beyimizi yemek yerken buluyoruz."
Emre gülüp " Ne konuştun be İlayda." Dedi ve devam etti " Büşra bayıldı mı kıyamam ben ona ya. Ayrıca endişelenmenizi gerektirecek bir şey yok. Dün içkiyi fazla kaçırmışım sanırım. Midem çok fenaydı." Deyince sabahtan beri sakinliğini koruyup arkadaşını o halde gören İyem patladı.
" Madem endişelenecek bir şey yok. Ne bu sargılar ?"
"Büşra bana dün hayır Dedi. Evet demeliydi. Ben de hastaneye gelince bir kaç hemşire ayarlayıp bu hale geldim. Sonra da Büşrayı arattırdım."
Berkay kalkıp bir yumruk daha atınca "Kanka acıyor ama." Dedi. Berkay tekrar otururken "Yıllar sonra ilk kez ağlayacaktım. Hak ettin." Deyince Emre gülüp " Her neyse. Paniğe gerek yoktu." Dedi.
Melis "Nasıl paniğe gerek yok ? Nasıl korktuk biliyor musun ? Hele Büşra Nasıl mahvoldu ?" Deyince Emre "Benim için mi mahvolmuş ?" Dedi.
"Kız kendisi yüzünden bu hale geldin sanıyor değil mi ?"
"Ya İlaydacığım şimdi sanmak değil. Onun için bu hale geldim ama sadece balkondan atlamadım."
İyem "Allah belanı versin." Deyip yüzüne tükürünce "O zengin tükürüğü." Dedi ve odadaki kasvetli havayı dağıtıp "Sakın ele vermeyin beni." Dedi.
"Emre saçmalama."
"Asıl sen saçmalama İlayda. Kaç yıllık arkadaşınızı ele vermeyeceksiniz herhalde."
"Kanka seviyor musun sen Büşrayı ?"
"Ya Berkay'ım tam olarak sevmek değil de gülüşüne ihtiyacım var be kardeşim."
Emre cümlesini bitirir bititmez kapı aniden açılıp içeri ayakta durmakta zorlanan bir Büşra girdi. Emre hemen hasta rolüne bürünürken arkadaşlarına da yalvaran bakışlar atıyordu. Berkay koltuktan kalkıp Büşraya yer verdiğinde Büşra Emre'den başkasının varlığını duymuyordu. Büşra Emre'nin elini tuttuğunda İlayda İyemin kulağına eğilip " Kızı ne hale getirmiş pislik " Dedi. İyem de "Büşrayı hiç sevmem ama şu an onun için üzülüyorum." Diye cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVLET OKULU(Coğrafyacım)
ChickLitŞımarık , zengin aile çocuklarının devlet okulu ile imtihanı. © Tamamen mizah amaçlı yazılmıştır.