Fazlasıyla geciken bir bölümle yeniden karşınızdayız..
İlayda'nın anlatımından :
İyem'in sınıftan çıkmasının ardından Melis'e dönüp " Koridora çıkacağım, geliyor musun ? " dedim. Gözlerini her teneffüs baktığı pencereden ayırıp "Canım istemiyor." Dedi. Meliste bir şeyler vardı ama üstelemeyecektim, her neyi varsa anlatmak istediğinde zaten anlatacaktı.
'Israr etmiyorum öyleyse.' Deyip sınıftan çıktığım anda biriyle çarpıştım. Düşmek üzereyken kendimi toparlayıp çarpıştığım kişiye baktım.
"Sen ?" Dedim.
"Mavi gözlü kız." Dedi sol elini ensesine götürürken.
Kollarımı göğsümde çarprazlayıp gözlerimi gözlerine diktim.
'Ne oldu ?' Dedi.
'Özür dilemeni bekliyorum.'
'Neden özür dileyecekmişim ?'
'Senin yüzünden düşüyordum.'
'Ama düşmedin.'
'Düşebilirdim.'
'Buna izin vermezdim.' Deyip arkasını döndüğü gibi koşar adım yukarı çıktığında ben de lavaboya girdim.
Aynanın karşısında aynı anda makyaj yapan üç kız vardı. Suyu açıp sabun sıktım. Sabunluktan akan sabun yüzümde kocaman bir gülümseye sebep oldu. Emre'nin verdiği paralar işe yaramıştı anlaşılan. Peçeteyle ellerimi kurularken daha kalitelisini almak için babamla konuşmaya karar verdim.
Peçeteyi çöpe atarken gözlerim kızların kullandığı makyaj malzemelerine takıldı. Yanlarına gidip 'Bakabilir miyim ?' Diyerek lavabonun üzerinde duran parlatıcıyı gösterdim. Üçü de şaşkın şaşkın birbirlerine baktıktan sonra dip boyası gelmiş olan 'Tabi.' Deyip parlatıcıyı uzattı. Kızın uzattığı parlatıcıyı incelerken 'Memnun musun ?' Dedim. Tepeden topladığı saçlarını geriye atıp 'Tabi ki memnunum. Bu en iyisi.' Dedi.
Kaşlarımı kaldırıp 'Ben niye bilmiyorum.' Dedim. Kısa Saçlı olan 'Sen ne kullanıyorsun , bakabilir miyiz ?' Dedi. 'Makyaj çantam sınıfta.' Dediğimde 'Aynı sınıftayız.' Dedi.
Sınıfa geçtiğimizde makyaj çantamdan New York'tan aldığım parlatıcımı çıkarıp kızlara gösterdim. Üçü de ağızları açık bir şekilde elimdeki parlatıcıyı bakarken 'Dokunabilirsiniz.' Deyip uzattım.
Incelemeye başladıklarında 'Sizinki en iyisi miydi ?' Dediğimde 'Saçmalama , bir şuna bak bir buna.' Deyip kendi parlatıcısını gösterdi.
Parlatıcımı ellerinden alıp makyaj çantama atarken 'Öyle deme tatlım. O pazarın en iyisi , bu dünyanın en iyisi.' Dedim.
Ne dediğimi anlamaya çalışıp anlayamadıklarında yerlerine oturdular. Zaten o arada zil de çalmıştı.
Edin sınıfa girerken İyem de peşi sıra girip yerine oturdu. Edin defteri doldururken İyem'i dürtüp 'Ne oldu ?' Dedim. 'Konuşmaya üşeniyorum, mesaj atarım birazdan.' Dediğinde Melis 'Mesaj atmaya üşenmiyorsun ama konuşmaya üşeniyorsun öyle mi ? Dedi. 'Insanın Iphone 6 Plus'ı olunca..' Deyip önüne döndü İyem. Biz gülerken mesaj sesiyle Iphone 6 Plus Gold'umu elime aldım.
Kimden : İyem
Bu adam bana test yollamış, ama testte saçma saçma şeyler yazıyordu, ben de testi verip yeni test istedim.
Tam cevap yazacakken Edin 'Telefonları kaldırın.' Dedi. Cevap yazmasam da olur diyerek Iphone 6 Plus'ımı %100 deri olan çantama attım.
Öğretmen masasına oturup 'Bu ders sizinle yaşınızın konularını konuşmak istiyorum.' Dedi Edin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVLET OKULU(Coğrafyacım)
ChickLitŞımarık , zengin aile çocuklarının devlet okulu ile imtihanı. © Tamamen mizah amaçlı yazılmıştır.