D.O.C. '7. Bölüm.'

310 14 8
                                    

Bir adım atıyor. Bir adım daha ve bir adım daha..

Attığı adımları sayamıyor. Veya saymak istemiyor. Okulun o paslı demir kapısına geldiğinde kaldırabiliyor yüzünü ancak.

Adımlarına okulun içine yürüyerek devam ediyor. Müdürün odasının önünden geçerken fark ediyor okulun bugün bir başka oluşunu. Her gün on dakika geç geldiği okulundaki sessizlik bugün yerini saçma sapan bir gürültüye bırakmış. Duyduğu yüzlerce ses kaşlarının çatılmasına sebep oluyor. Ama asıl merak ettiği bunca gürültüye ne sebep oluyor ?

Ağır adımlarla merdivenleri çıkıp sınıfının önünde durduğunda , duyduğu sesleri anlamaya çalışıyor.

" Resmen partiye gidiyoruz."

" O da bir şey mi ? Davetiye bastırmışlar be."

"Sadece bizim kademeymiş. Alt sınıflar yokmuş."

"Adamlar her şeyi düşünmüş."

Neyin partisi diye sormaya gerek kalmadan sırasının üzerindeki davetiyeyi eline alıyor.

' Süm'e sevgilerle..'

Açmadan çantasına atıp yerine oturdu. Kulağındaki kulaklıklara müzik verip sırasının üzerine bıraktığı çantasına kafasını koydu.

Dinlediği şarkı bittiğinde kulaklığının biri çıkarıldı ve İyem yanına oturdu. İyemle eş zamanlı olarak Melis ve İlayda da yerlerini aldılar kendi sıralarında.

" Süm , partiye geliyorsun değil mi ? "

Melis'in sorduğu soruya cevap verecekken İyem ondan önce davranıp ' Tabi ki de gelecek. Süm yoksa partide yok.' Dedi. İyem'e samimiyetten uzak bir gülümseme fırlatıp 'Bahsettiğin bir parti toz mu yoksa şu siz zenginlerin geleneksel şeyi mi ? ' dedi.

İyem bozulmanın bıraktığı hisle sustu. Ama çok sürmeden bıraktığı yerden değil de başka bir konudan devam etti. 'Berkayla partiye gitmek doğru bir karar mı sizce ?'

Berkay..

Bu ismi bir yerlerden hatırlıyordu. Ama kim bilir kaç tane Berkay tanımıştı bu güne kadar. O yüzden es geçip kızları dinledi.

'En doğrusu. Berkayla gitmeyip Emre ile mi gideceksin ?' Diyen İlayda'yı Emre duymuş olacak ki anında yanlarında bitiverdi.

'Benim neyim varmış İlaydacığım ?' Diyen Emre'ye Melis 'Paran varmış.' Deyince bir kahkaha koptu aralarında. Ama bu kahkaha Süm'ü memnun etmemiş olacak ki 'Sizi ve sizin şu zenginlik taşan esprilerinize daha fazla katlanamayacağım.' Dedi.

Emre yüzüne bir gülüş yerleştirip 'Sadece esprilerimiz değil , cüzdanlarımızdan da zenginlik akıyor. Taşıması zor olduğu için kredi kartı kullanıyoruz ama neyse.' Dedi. Süm yavaş hareketlerle ayağa kalkıp Emre'nin kulağına ' Meyra'nın partiye gelmesi için babamı ben ikna edeceğim genç adam. Eğer sap gitmek istersen devam et.' Deyip sınıftan dışarı çıktı.

Emre'nin kaskatı kesilen suratına aldırış etmeyen kızlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Bu sohbette yerinin olmadığını anlayan Emre soluğu Meyra'nın yanında aldı. Kızın yanına oturur oturmaz şak diye sordu.

' Süm'e neden benimle gideceğini söyledin ?'

'Ben söylemesem de öğrenirdi zaten Emre.'

'Nasıl öğrenirdi Meyra ya ? Söylemezsen nereden öğrenecek ? Ne bilecek ?'

'Sen nereden biliyorsun ?'

'Neyi ?'

'Kardeş olduğumuzu. '

DEVLET OKULU(Coğrafyacım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin