İş çıkışını sabırsızlıkla bekledim. Sonunda saat akşam 7'yi vurunca hızla ayağa fırladım. Toparlanmaya başladım. Jake de toparlanıyordu.
Birlikte dışarıya çıktık. Sunghoon orada bekliyordu. Ben onun yanına gittim, Jake ise kendi yoluna gitti. Sunghoon beni görünce gülümsedi.
— Gel arabaya gidelim.Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve arabasına bindik. Ona yolu tarif ettim, birlikte Jungwonların evine gittik.
Vardığımızda sadece Jungwon ve Jay vardı. Onlarla selamlaştıktan sonra Sunghoon ile onları tanıştırdım. İyi anlaşıyorlar gibiydi. Bir kaç dakika sonra Niki de geldi. Jungwon ve Niki bana bakıp bakıp gülüyorlardı. Çünkü onlara Sunghoon'a olan ilgimi söylemiştim.
Biraz sonra Jake geldi. Gözleri Heeseung'u arıyordu. Bu beni gülümsetti. Jungwon ayağa fırladı ve Jake'e,
— Benle mutfağa gelsene Jake.Dedi. Jake bunu hemen kabul etti ve mutfağa gittiler. Bundan Heeseung'un birazdan burada olacağını anladım. Heyecanlanmaya başlıyordum. Sunghoon bunu fark etmiş olacakki,
— Neden bu kadar heyecanlısın?Diye sordu. Ona planımız hakkında hiçbir şey anlatmamıştık. Bu yüzden ona sessiz bir şekilde planımızı anlattım. Sunghoon gülümsedi ve tamam anlamında kafasını salladı.
Bir kaç dakika sonra Heeseung nefes nefese içeriye girdi. Onun da ne olacağında haberi yoktu. Bizim yanımıza geldi ve oturdu. Heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı,
— Naber! Jake nerede?Diye sorular sormaya başladı. Gülümsedim, Jake'i soruyordu. Hemen,
— Balkonda.Dedim. Heeseung ayağa kalktı ve hopalaya zıplaya balkona gitti. Jungwon da Jake'i sürükleyerek balkona getirdi arkasında kapıyı kapattı ve kilitledi. Gülümsüyordu. Yanımıza geldi,
— Bakalım ne olacak!Dedi. Niki gülerek,
— Büyük ihtimalle Jake veya Heeseung boynunda bir öpücük iziyle gelecek.Dedi. Herkes gülmeye başladı. Jungwon bir şeyler getirmişti. Onlardan atıştırmaya başladık.
Bir kaç saat sonra balkondan sesler gelmeye başlamıştı. Jay kahkaha atmaya başladı,
— Galiba bir şeyler yapıyorlar.Dedi. Bende gülümsedim. Sonra kapı tıklanmaya başladı. Jungwon ayağa kalktı ve balkona doğru yürüdü. Kapıyı açtı. İlk Heeseung çıktı, peşinden de Jake'i sürüklüyordu. Salonun ortasında durdu ve eğilip teşekkür etmeye başladı. Hiç durmadan evden ayrıldılar bizde içmeye devam ettik.
Bir kaç şişesinin sonunda sarhoş olmuştum. Hava da iyice kararmıştı. Gitmeye karar verdim ve evden çıktım. Başım dönüyordu ve karşıdan karşıya geçmem gerekiyordu. Sendeleye sendeleye karşıya geçerken arabanın geldiğini fark etmedim. Arabanın farları gözümü alıyordu. Öylece kalakalmıştım ve araba hızla geliyordu. Gözlerimi kapadım, galiba ölecektim.
Fakat bir acı hissetmedim. Gözlerimi yavaş yavaş açtım ve Sunghoon ile karşılaştım. O anda gözlerim fal taşı gibi açıldı. O ne ara gelmişti? Yola baktık araba durmuş, içindeki sürücü dışarıya çıkmıştı. Bize doğru geldi ve,
— İyi misiniz?! Çok üzgünüm.Dedi. Sunghoon beni kaldırdı ve belimden tuttu. Adama,
— Sorun değil beyefendi.Dedi. Adam bir kere daha özür diledikten sonra arabasına geri döndü. Ben hâlâ yaşadığımın şokundaydım. Ben en son Sunghoon'u, Jungwonların evindeki tuvalette bırakmıştım. Gülerek bana,
— Daha dikkatli ol, eziliyordun!Dedi. Ona kekeleyerek,
— Ama sen daha demin evdeydin.Dedim. Sunghoon'un yüzü düştü. Bir şey demedi ve birlikte yürümeye başladık. Bende bir şey demedim. Öylece Sunghoon'un arabasına doğru yürüdük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BITE ME | SunSun
Romance-🔞- Sunoo: Hayatta kalman için benim kanıma ihtiyacın var değil mi? Hoon: Evet, Sunoo. Sunoo: İç o zaman. #Sunsun