Matmazel
Ormanda ilerlemeye devam ediyordum. Korku ve endişe vardı içimde. Ormanın kuralları sokağınkinden daha katıydı. Burada şiddet hat safhadaydı.Derinden sesler geliyordu ama kulak veremiyordum. Daha doğrusu korkuyordum. Beni aramaya çoktan başlamışlardı belki de. Bir şekilde bu ormandan çıkmalı ve eski sokağıma dönmeliydim. Gelecek vadeden buz yığını beni geleceğimden temelli uzaklaştırmadan ondan kurtulmalıydım.
Ayaklarıma çalılar takıldıkça ürküyordum. Cesaret şuanda asla yanımda değildi. O bile korkup kaçmıştı bu ormandan.
Sokaklar bu kadar yeşil değildi. Aynı zamanda ürkütücü de değildi. O zaman suçlu yeşil miydi? Yeşil kötü ve korkunç muydu..?
"Matmazel"diye bir ses gelmiş. Ağaçlar veya hayvanlar bu denli haykıramayacağına göre bu mavi gözlü buz yığını olmalıydı.
Neydi yani bu kadar kolay mı pes edecektim?
Asla!
O herife asla yenilmeyecektim.
Hemen arkama döndüm. Evet ses vardı ama görüntü yoktu. Bu hala şansım olduğunu gösteriyordu. Hemen kaçmaya başladım. Zaten ormanın derinlerine doğru çekilmiştim. Bide üstüne koşuşturunca daha da fazla kayboldum. Zaman su gibi akıyordu. Bir kaç saat sonra hava kararmaya başlayacaktı.
Bir müddet daha koştuğumda artık yorulmuştum. Ses desen zaten artık gelmiyordu. Biraz dinlensem bişey olmazdı.
Bir ağacın dibine oturdum. Nefen alışım hiç normal değildi. Sanki organlarıma oksijen yetiştiremiyor gibi fazlasıyla hızlıca alıp veriyordum. Birkaç dakika oturmuştum. Taa ki o sesi tekrar işitene kadar.
Herif pes etmiyordu. Durmak bilmiyordu.
Tekrar kalktım koşmaya başladım. Arkama bakarak koşuyordum. Ama yine görüntü yoktu. Ormanda düzlük kısımlarını koşarak geçmiştim ve şimdi karşımda neredeyse bir bina kadar dik ve büyük bir yol vardı. Tırmanmaya başladım. Bu diklik benim hızımı kesiyordu. Ama avantajdı da bir yerde. Bu istanbul embesili tırmanmayı nereden bilecekti?
Ben tırmanmaya devam ederken alt taraftan bir ses geldi. "Korkma matmazel ben geldim!" dedi. Herif haykırmıştı resmen.
Neyden korkuyordum acaba ben? Senden korkuyorum. Cahil. Bir de korkma ben geldim diyor. Korku salan sensin kardeşim?
Daha hızlı tırmanmaya başladım. Peşimden geliyordu. Manyak herif. "Salyangoz musun kardeşim yapıştın bırakmıyorsun!?"diye bağırdım.
"Beni beklesene matmazel"dedi. Yok yok bu adam harbi cahildi. Durduk yere sinirlendiriyordu beni.
Şimdi söz söylesem gıcıklık yapardı daha çok sinirlenirdim. Önümde duran bir taş vardı. Onu alıp kafasına attım.
Taş küçüktü ama canını yakmış olacakki inledi.
"Olum bi git!" diye bağırdım. Bu sefer o da sinirlenmişti. Üzerindeki takım elbiseye aldırış etmeden hızlı hızlı tırmanmaya başladı. Bu adam tırmanmayı biliyordu. Üstelik benden çok daha iyiydi. Bende ilerlemeye başladım. Devasa diklik neredeyse bitiyordu ufuk çizgimi görüyordum düzlük yakındı ama mavi bey bana daha çok yakındı.
Son hızımı kullanmayı denedim arada gittikçe azalan mesafeyi biraz arttırmayı deniyordum. Ama nafileydi adam bu konuda iyiydi.
Tam kendimi düzlüğe attım derken ayağımı kavradı. Kendini düzlüğe çıkarttı ve üzerime kapandı. Şimdi toprak ve buz arasına sıkışmıştım işte.
"Dur dediğim halde durmama sebebin ne?" diye haykırdı. Ağaçta duran kuşların korkup kaçmasına sebep olan bir ses tonuydu bu.
"Bumerang mıyım ben kaçtığım adama geri mi döneyim?" bende bağırıyordum.
Ses tonum onu daha çok sinirlendirmiş gibiydi. Elini ağzıma bastırdı. "Sakın birdaha bana bağırayım deme. Yoksa az önce tırmandığın şu diklik katilin, bense ölüm sebebin olurum!"dedi. Bağırmıyor ama yılan gibi tıslıyordu.
Kafamı onaylarcasına salladım. Biraz tedirgin olsada elini ağzımdan çekmişti. Güvenmiyordu bana.
Al işte yine ölümle tehdit etmişti beni."Busun işte sen yapabildiğin tek şey insanları ölümle tehdit etmek."dedim. Artık ses tonum normaldi.
"Neden kaçtın?" diye sordu. Gözümden bir damla yaş süzüldü. "Ölmek korkutuyor." dedim. Durdu. Gözlerini yüzümde gezdirdi. Üzerimden kalktı.
"Afedersin" dedi. Hem kibar hemde bu kadar sinirli olmak... Nasıl beceriyordu?"Seni öldürmeyeceğim. Hatta açık konuşayım sen bana ruhsal ve bedensel olarak iyi geliyorsun."dedi.
Şok olmuştum... Ben birine iyi mi geliyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat (Askıya Alındı)
Teen FictionSokaklar aslında kendine tutsak insanları seçmezler. Tutsak insanlar barınacağı sokakları seçerler ve sokakları kendilerine mahkum ederler. Sokaklar aslında bu hikayede mağdurdur. Konuşabilseler kim bilir neler söylerler... ...