Mavi saçlı çocuk Taejin/Vjin (Tamamlandı)

My boyfriend is a gangster

Merhaba👋
Önerilen şarkılar, dinleyebilirsiniz okurken.

Salvatore Ganacci = Talk
Jimin= like crazy.
Sırasıyla dinleyin...

İyi okumalar~

Kim Taehyung enerjik birisiydi. Çevresine neşesini saçar herkesi güldürüyordu. Mutsuz olmakla geçirmek istemiyordu zamanını. Sevdiği şeyleri yapardı. Sevdiği kişilerle takılırdı. Hayatı böylece daha anlamlı kılardı. Şimdi hayatını anlamlandıran birisi daha vardı. Sevgilisi Seokjin. Başta ona arkadaş gibi yaklaşsa da aradaki çekimi inkar edemezdi. Seokjin herkesin istediği türden bir sevgiliydi ve onun sevgilisi olmuştu. Bundan yana şanslıydı. Harika bir sevgilisi olduğunu düşünüyordu. Öyleydi de. Onunla konuşurken bile dünyadan soyutlanıyordu. Çevresi de bunun farkındaydı. Yakın arkadaşı Jungkook arkadaşının daha çok güldüğünü ve mutlu olduğunu görünce onun adına seviniyordu.

"Seokjinle olmak sana yaramış." Dedi Mark soğuk kahvesinden içerken. Kampüste oturuyorlardı. Diğer derse girmek için bekliyorlardı ve yaklaşık yarım saat molaları vardı.

"Tabii ki yarıyor. " Dedi Taehyung mutlulukla Seokjine mesaj atmıştı ve konuşuyorlardı. Öğlendi, Seokjin uyandığını söylemişti. Gülümseyerek telefonuna bakıyordu.

"Sen onunla mesajlaşırken biz de kafamızı dinliyoruz. Eskisi kadar çok konuşmadığın için Seokjine teşekkür edeceğim." Taehyung masanın üstünde duran kalemliği karşısında oturan arkadaşına attı. Jungkook onların haline güldü.

"Pislik herif seni. Sen de sevgili yap git onunla takıl. Rahat bırak bizi."

"Ya! Sonradan gelip Jungkooku benden alamazsın."

"Nereden senin oluyormuş? Biz onunla senden önce tanıştık."

"Benim için kavga etmeyin beyler. Ben ikinize de yeterim." Jungkook arkadaşlarının onu paylaşamamasıyla mutlu olmuştu. Gülüyordu.

"Aman sen de! Seni isteyen kim be. Benim sevgilim yeter bana."

"İyi ki sevgilin olmuş seninde. Varsa yoksa sevgilin. "

"Sevgilim bi tane çünkü. Sadece benim. "

"Anladık onu yavru kurt. Dilinden düştüğü yok zaten."

Güldü Taehyung.

"Şu gelene bakın." Dedi Jungkook sola dönerek. Taehyung arkasını dönüp baktı. Gördüğü yüzle memnun olmadı. Bu Jihoon'du.

"Buraya gelmiyordur umarım. " Taehyung bu kişiyi sevmiyordu. Aynı sınıftalardı, görmeye bile dayanamıyordu.

"Tam da buraya geliyor." Taehyung nefesini tutarak göz devirdi.

"Selam Mark." Sesi bile Taehyungu sinir krizine sokmak için bire birdi.

"Selam." Mark selam verse de gözü Taehyunga gidiyordu. Bu çocuğu sevmediğini iyi biliyordu.

"Ne yapıyorsunuz?" Jungkook telefonu elinde çeviriyordu. Konuşup ve gitmesini bekliyordu. Ne işi vardı arkadaşının konuşmadığı kişiyle? O da konuşmayacaktı.

(İSTE BÖYLE ARKADASLİK AGALİK)

"çocuklarla oturuyoruz işte. Sen?"

"Yeni geldim derse."

"İyi güzel." Mark konuşmayı uzatmak istemiyordu.

"Taehyung saçının rengi mi akmış?" Tae ona döndü.

"Gözlerin yanlış görüyor herhalde. " Çünkü daha yeni boyamıştı. Ona inat söylediğini de biliyordu.

"Gayet keskin gözlerim. Hem böyle kabarmış kedi gibi. "