Güvende hissetmek

152 31 42
                                    

Bugün Seokjin için daha iyi geçiyordu. Çünkü arkadaşı Hoseok ile buluşmuştu. Eve gitmiş uyumuş ve dinlendikten sonra onunla buluşmak için dışarı çıkmıştı.

"İyi oldu buluşmamız Jin! Biraz daha iyi hissediyorum." Hoseok  ne kadar sevdiği işi de yapsa bir yerden sonra bunalıyordu. Bu nedenle o da dışarı çıkmış olmaktan memnundu. Han nehrini yakın arkadaşıyla geziyor olmak, huzurlu olmak için yeterdi.

"Değil mi? Ben de iyi hissediyorum." Diyerek temiz havayı içine çekti Seokjin. Han nehri boyunca yürüyorlardı. Daha öncesinde bir kafede oturmuş, kahve içmişlerdi.

"Akşam işe gidiyorsun değil mi?" Seokjin kafasını salladı.

"Jimin ile gelelim mi?"

"Müsaitseniz neden olmasın?"  

"Geliriz." Dedi Hoseok gülerek. Çoktan akşam olmuştu. Beraber bu kez evlerine gitmek üzere otobüs durağına gittiler.  Otobüsü beklerken oturdular.

"Bu sıralar şirketler için dansçı gönderiyorum." Dedi Hoseok birden. Seokjin ona döndü.

"Kendin gittin mi?" Hoseok kafasını iki yana salladı.

"Öğrencilerim daha önemli. Her türlü bir yere gireceğim zaten."

"Çok eminsin." Ikisi de güldü. Gelen otobüse bindiler. Yolculuk boyunca da konuştular.

İlk inen Hoseok olmuştu. Seokjin ona sarıldı. Yerine geri oturduğunda kulaklığını taktı. Müzik dinleyerek ineceği yere kadar geldi.  Güzel bir gün geçirmişti. Şimdi evine gidip duş alacak ve yemek yiyecekti. Eve gitmeden önce marketten hazır bir şeyler aldı. Kediyi  de unutmadı. Elinde poşetlerle karanlık sokaklarda yürüdü. Tek aydınlık sokak lambalarıydı. Evinin önüne geldiğinde kedi onu gördü ve yanına geldi. Seokjin gülümsedi.

"Yemeğini getirdim kedicik. " Paketi temiz bir yere döktü.  Kedinin saçını okşarken etrafa bakındı.

"Mavi saçlı çocuk erken vazgeçti sanırım." Dizleri üzerine  doğrulurken. Kapıyı açtı evine geçti. Kıyafetlerini alıp banyosuna gitti. Evi öyle büyük değildi zaten.  Kısa bir duş aldı. Temiz kıyafetlerini giydi ve mutfağa geçti. Sıcak bir suyu ocağa koydu. Bu sırada telefonuyla ilgileniyordu. Hoseok çoktan fotoğraflarını Instagrama yüklemişti güldü.

Yemeğini hazırladı ve hızla yedi. Bir müzik açarak odasına geçti. Saat on ikiye yaklaşıyordu. Siyah pantolon ve siyah tişört giydi. Üstüne ise deri ceketini aldı. Geniş omuzları ve spora gittiğinden belirgin olan kasları kıyafetleri güzel taşıyordu. Her zaman yakışıklıydı. Eşyalarını cebine koyarak evden çıktı. Iş yerine giderken Soyeon ile mesajlaşıyordu. Çoktan iş yerine vardığını bildiriyordu.

Iş yerine geldiğinde kapıdaki adamlara selam verdi. Içeri girerken etrafta gözlerini gezdirdi. Bu gecede kalabalıktı. Tanıdık yüzlere selam veriyordu. Soyeon ona uzaktan bir el salladı. Seokjin kafasını eğip masaya geçti. Gündüz ilgilenen Hyunjae ile el sıkıştı.

"Nasıl geçti?" Dedi gülerek.

"Gece kadar yoğun değil. Kolay gelsin dostum." Seokjin ona kafasını sallayıp ceketini çıkardı ve arkaya astı.

"Evet hanımlar ne istersiniz?" Masanın ucundaki iki kız gülerek siparişlerini verdi. Seokjin kafasını salladı. Bardaklarını doldurdu. Kızlar ona teşekkür ederken o diğerlerine geçti. Bir yandan da müziğin ritmini tutuyordu. Cebinden çıkardığı sakızı ağzına attı. Saatler ilerlerken karşısında gördüğü arkadaşlarıyla gülümsedi. Jimin ona kocaman bir gülümseme ile yaklaşıyordu.

"Sonunda buluştuk!" Ortalarında olan masayı bırakarak birbirine sarıldılar.

"Hoş geldin."

"Hoş bulduk." Hoseok ile de selamlaştı.

Mavi saçlı çocuk Taejin/Vjin (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin