Karakolda bir gece

138 20 38
                                    

Eğlenceli bir bölümle geldim.

Umarım beğenirsiniz

Yorum ve oy verin bol bol🥹🥹🥺🤲

Görüşürüz

Iyi okumalar 🤟❤️
.
.

Seokjin çalıştığı ortamda her türlü sorunu görmüştü. Memnuniyetsiz müşteriyi, sorunlu müşteriyi, kavgacı müşterileri. Onlara alışmıştı artık. Gördüğünde şaşırmıyordu da. Normal bir olay gibi gider ayırır veya güvenliğe bırakırdı işi. Eh bazen sorunlu insanlar ona da bulaşıyordu. Bu yüzden boks eğitimi de almıştı. Kendini korumayı öğrenmişti. Güvenlik gelene kadar etkisiz hale getiriyordu. Bir keresinde ona şişeyle saldıran sarhoş müşteriyi etkisiz hale getirip dışarı attığında patronunun gözüne girmişti bile.

Herkese karşı sert, merhametsiz olan Seokjin sevgilisinin yanında kedi kesiliyordu ancak. Ona olan sevgisi kalbini ısıtıyordu. Sevdiği her şeyden önemliydi. İncinsin istemezdi. Elini tutarken bile nazik davranıyordu. Sevgilisi bunu hak ediyordu. Taehyung herkesten her şeyden sakınılması gereken birisiydi. Ona zarar verecek herkesi dünyadan silebilirdi.

Işinden geldikten sonra biraz uyumuş ve sonrasinda evini temizlemişti. Dağınık olmayı seviyordu ama Taehyung geldiğinde evi böyle görsün istemiyordu. Çünkü Taehyung evini toplamaya çalışıyordu. Şimdi de sevgilisi için yemek yapıyordu. Derslerinin bittiğini söyleyip yanına geleceğini yazmıştı. Aç olduğunu düşündüğü için ikisine yemek yapıyordu. Yemeği bitirdikten sonra oturma odasında telefonuyla oynuyordu. Kapısı çaldığında heyecanla açmaya gitti. Taehyung kapıyı açar açmaz üstüne atlamıştı. Seokjin ona sımsıkı sarılmıştı.

"Çok özledim ya seni." Dedi Taehyung onun yanaklarını öperken. Seokjin onun bacaklarından tutup kucağına almıştı. Biraz geriye gidip kapıyı kapatmış oturma odasına geçmişti. Taehyung bu sırada yanaklarından dudaklarından öpüyordu.

"Ben de seni özledim. "

"Ne kadar?" Diye sordu Taehyung. Seokjin koltuğa oturdu. Tae hala kucağındaydı. Tae yerini yadırgamadı. Onun kucağında olmayı seviyordu. Kollarını onun omzuna atmış ona bakıyordu gülümseyerek. Seokjin ise belinden tutuyordu.

"Güzelliğin kadar özledim seni."

"Hmm çok mu güzelim yani? Yoksa az mı?"

"Taehyung benim gözüm senin güzelliğinden başkasını görmüyor ki."

"Görmesin zaten. O güzel gözler bir bana baksın." Jin onun mavi saçlarını karıştırdı.

"Bugün çok heyecanlısın." Tae onun kucağından kalkıp yanına oturdu.

"Evet! Çünkü akşam bir konsere gideceğiz. Sende geliyorsun."

"Ne konseri? Üstelik çalışıyorum. Haber vermem lazım patrona."

"Ben o işi hallettim bile. Patronuna Sehun söyledi. Üstelik konser Billie Eilish'in! Gidiyoruz değil mi?" O böyle sevinirken, gözlerinin içi parlarken nasıl olur da gitmezlerdi ki?

"Tabi gideriz. Bilet aldın mı? Alalım."

"Onu da Jungkook halletti. Hepimize bilet aldı. "

"Benim bir şey yapmama gerek yok o zaman. Her şeyi halletmişsiniz."

"Sen sadece benimle gel yeter."  Jin gülerek kafasını salladı ve ayağa kalktı.

"Gelirim. Ama önce yemek yiyelim. Açsın değil mi? Yemek hazırladım."

"Elbette açım. Senin hazırlayacağını bildiğim için dışarıdan yemedim." Dedi masaya otururken. Seokjin ise yemekleri tabaklara koydu ve Taehyungun karşısına oturdu.

Mavi saçlı çocuk Taejin/Vjin (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin