Analiz sonuçları yine bitmiş, İbrahimler de yine analiz sonuçlarını almak üzere yola koyulmuştular. Sonuçlara göre yakaladıkları adam gerçek hırsızdı. Sonuçları alıp Ahmet'in yanına gittiler. Oraya vardıklarında bir de ne görsünler! Yerde yatan bir polis, içerde de Ahmet. Telsizle konuşuyor. Burdaki polisler de çok salakmış be Kazım. Dedi. Eeee neyse ne zaman Yunanistan'a gitceksiniz? Mert bir şey dedi mi? Telsizden bir ses bu akşam saat 8' de Midilli adında bir gemiyle gidicez. Dedi. Selin bu konuşulanların hepsini not aldı. Ve oradan uzaklaştı. Hep beraber akşam onları yakalamaya karar verdiler. Ama ilk önce Ahmet'i tekrar içeri daha güvenli tıkmaya karar verdiler.Ahmet telsizi kapattıktan sonra yanına gidip bizim afacan kaçmaya mı çalışıyormuş derken alaycı alaycı bakıp tekrar içeri tıktılar. Daha sonra da Midilli gemisinin kalkacağı limana gittiler. Geminin kalkış saati geldiğinde ise bir çete gördüler. Hemen onların yanına yaklaştılar ve dinlemeye başladılar. İçlerinden birisi gemi kalkın ayrı ayrı yerlere oturalım.Böyle çok dikkat çekiyoruz. Dedi. Ahmet için de dua edelim polisler kaçarken yakalamasınlar. Selin kendi kendine siz ilk önce kendinizin yakalanmaması için dua edin dedi. Sonra bütün ekip onların aradıkları adamların bunlar olduğunu anladılar. Eğer gemiye binerlerse diğer sivil insanlara da zarar verebileceklerini düşünerek işlerini adamlar gemiye binmeden halletmeye karar verdiler. Geminin dümeni öttü. Adamlar da tam gemiye biniyordu ki bizim ekip onların üştüne çöktüler ve Sibel dedi ki durun bakalım. Yunanistan'ı ziyaret etmeden önce bizim nezerathanemizi ziyaret edin. Dedi. Adamlar bir şeyden haberleri yokmuş gibi davransalar da bir işe yaramadı. Yine de nezarethaneyi ziyaret ettiler. Adamları sorguya çektiklerinde suçlarını inkar ettiler. Bunlardan bir şey çıkmayacağını anlayan Selin Komserim Ahmet'i arkadaşlarına kavuştursak ele verilirler mi acaba? En azından Ahmet onları karşısında görünce şaşkınlığını gizleyemez. Dedi. İbrahim bu fikri mantıklı buldu ve Ahmet'i getirmesini emretti. Selin emredersin komserim deyip Ahmet'i getirdi. Ahmet planladıkları gibi suç ortaklarını karşısında görünce şaşkınlığını gizleyemedi ve sizi de mi benim gibi yakaladılar. Ben kader mahkumuyum diye geçinıyodum. Ama siz ne güzel Yunanistan'a kaçcaktınız. Nasıl yakaladılar sizi? Dedi. Aslında Ahmet beklediklerinden fazla tepki verdi. İbrahim "Ahmet bizim seninle işimiz bitti. Biz seni buraya suç ortaklarınla sohbet et diye getirmedik buraya. Dedi. Ve geldiği yere geri gönderdi. Diğer adamlar da artık suçlarını itiraf etmwk zorunda kaldılar. Ve altınları da geri verdiler. İbrahim kuyumcuya parasını geri vermek üzere evine gitti. Ama o da ne evin önünde bir ambulans. Ambulansın arkasında da yaşlı gözlerle duran kuyumcu. İbrahim hemen kuyumcunun yanına giderek ne olduğunu öğrendi. Kuyumcunun kızı kanser hastalığına yakalanmıştı. Şimdi de fenalaşmış, hastaneye kaldırıyorlar. İbrahim de hırsızları yakaladıklarını parayı aldıklarını söyledi. Ve elindeki çantayı kuyumcuya verdi. Onların yanında olacaklarını söyledi. Onlar ambulansla hastaneye giderken İbrahim ve arkadaşları da arkadan onları takip ederek hastaneye gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR POLİSİN BAŞINDAN GEÇEN OLAYLAR
Phiêu lưuSİZCE BİR POLİSİN BAŞINA EN KÖTÜ NE GELEBİLİR?