1. Bölüm: ''BAL''

391 10 35
                                    

Zorunda bırakılan herkes için...



1. Bölüm: ''BAL''

''Suskun kalpler, ucu zehirli oklarla vurulurlar.
Tatlı diller, zehirli yılanları deliklerinden çıkarırlar.
Ve insanlar, sonunda öleceklerini bildikleri zehirli aşklara tutulurlar.''


İndila - Dernière danse


🕯



Siz hiç, bir şey yapmak zorunda bırakıldınız mı?

Ben bırakıldım. İçinizde alev alev yanan intikamın sesi, beyninizde babanızın intikam yeminleri, gözlerinizde annenizin kanlar içinde ki bedeni... Bir an gelir; dünyadan nefret edersiniz, dünyada ki canlı tüm varlıklardan nefret edersiniz. Genzinizi yakan o kan tadı, intikamın yaktığı ateş ve nefesinizi kesen o cesetlerin kokusu...

Benim babam kötü biri değildi. Belki dışarıya karşı öyleydi ama eve; bana, ve anneme öyle değildi. Babam, annemi kaybettikten sonra hiç olmaz dediğimiz bir adama dönüştü. Öyle ki bana bile yanında çalışan adamlarından farklı davranmaz oldu. Bana bile... Babam beni severdi. Önceden

Annemin ölüm sebebi babamın yıllardır düşmanı olan Keşan Kurdoğlu'ydu. 

Babamla aralarındaki husumet gençliklerine dayanır. Aynı kızı sevmişler ama kız Keşan Kurdoğlu'nu seçmiş. Zamanla babamın içinde ki aşkın yerini nefret almış ve Keşan Kurdoğlu'nun karısını, eski sevdiğini yakarak öldürmüş. Kurdoğlu'nun içine düşürdüğü ateş hepimizi yaktı. Benden annemi aldı, babamdan sevdiğini. Ya da sevdiğini sandığını.

Keşan Kurdoğlu'nun içini yakan ateş, annemi aldı benden. Bu cümlenin ağırlığını tam 8 yıldır sırtımda taşıyordum ben. Sırtımda kambur çıkmıştı da, yine anlaşılamamıştım hiç kimse tarafından.

Annemin ölümü ile birlikte annemin, sevdiğini kadının intikamını almak için özel bir teşkilat kurdu babam. Annemin ismini verdi bu teşkilata. Nâre. İçinde bulunanların sonunun net bir şekilde bilindiği bu teşkilata herkes ile birlikte beni de dahil etti. Ölümdü teşkilattakilerin sonu. Bu besbelliydi. Babam teşkilatta ki herkesi yıllarca intikamının verdiği ateş ile yoğurdu. Onun karısı öldü ya, yalnızca kendi yüreği sızladı sandı. Ama bilemedi ki ben annem ile mezara girmiştim.

Bir gece haber geldi. Keşan Kurdoğlu'nun ölüm haberi. Bu zamansız ölümünün ardında kader var dediler. Zamanı geldi, öldü dediler. Ama babamı kimse inandıramadı bu söylenene. Yıllarca aradı, aradı, aradı. Bulamayınca bir kez daha cehenneme çevirdi şehri.

Kurdoğlu'nun karısı öldü. Annem öldü. Keşan Kurdoğlu öldü. Zaman bir kum saati gibi akıp geçerken teker teker birçok can gitti. Yanan mumlar her bir ölümde teker teker söndü. Her ruhun yüreğinde yanan mumlar söndü zamanla.

Ama babamın yangını sönmedi. Onun yangını sönmedi ama benim ömrüm söndürdü.

''Efla!''

İsmim bu.

Mum alevi, demek. Zorunda bırakılan kişi, demek. İhanet, demek.

MUM ALEVİNDE KÜL OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin