Okuldan nasıl çıktım hatırlamıyordum.
Ama çıktığımda bahçede biraz oturduğumu biliyordum. Neyi bekliyordum bilmiyorum Ama oturup zilin çalmasını beklemiştim.
Daha sonrasında beklediğim şey ise Billy'i bir kızla kol kola görmek ve arkadaşlarının da onlara tezahürat yapması değildi.
Billy orada olduğumu biliyor muydu bilmiyordum ama ben dayanamadan eve dönmüştüm.
Kapıyı çaldığımda açan babamdı. Uzun zaman sonra onu evde görüyordum, üstelik annemle bana uyguladıkları eğitimi de konuşmamıştık.
Babamı görür görmez kollarına atıldım ve ona sarıldım. Ağlamamak istiyordum, bugün çok ağladım onu da biliyordum ama sanki ağlamam hiç durmayacak gibiydi. Üstelik Billy ve o kızı görmek de beni en etkileyen şeydi.
Babam bir elini sırtıma ve bir elini de başıma koydu. Bu ise daha çok ağlamama sebep oldu, bu kadar kırılgan olmamalıydım.
Annemin gelip, "neler oluyor?" Dediğini duydum. Ama babam ona bir işaret yapmış olmalı ki başka bir şey söylemedi, yalnızca izledi. Kızının nasıl ağladığını izledi ve ben bunu ona yapmak istemedim.
Babamla beraber odama çıktık ve yatağa uzanarak başımı omzuna koydum. Küçükken de hep böyle yapardık.
"Neler oldu Allison? Anlat bana."
Anlatamazdım. Ona anlatamazdım çünkü o bunu kabullenmezdi. Hissederdi, anlardı ama bana ona aşık mısın diye soramazdı.
"Anlatamam." Dedim bir şeylerin olduğunu inkar etmeden. "Anlatsam anlarsın biliyorum, ama anlatamam çünkü kabullenmezsin."
Babamın başımı okşayan eli duraksadı.
Bir kaç saniye konuşmadık, hatta belki dakikalar bile geçmiş olabilirdi. Ama ben hala ağlıyordum.
"Biliyor mu?" Dedi beni bitirerek. Billy ona aşık olduğunu biliyor mu diye soruyordu. Ve bunu üstü kapalı bir şekilde soruyordu.
"Hissediyor, biliyorum. Söylemedim ama hissediyor, hissetmese öyle şeyler yapmazdı." Hissetmese öyle bakmazdı. Hissetmese silahlı adamı benim için öldüremezdi, hissetmese Jason'a kafa tutmazdı, hissetmese benimle yağmurda ıslanmazdı, hissetmese belki arkadaştan öte olurum demezdi, hissetmese aşık gibi bakmazdı.
Babam sık bir nefes verdi.
"Ne yaptı?" Dedi net bir şekilde. "Sana kızmayacağım Allison. Bencil bir baba değilim, elbette senin mutluluğunu istiyorum. Ve öğrenmek benim hakkım." Bana baktı. "Kabullenmesem bile karşı çıkmam, biliyorsun."
Biliyorum baba.
Gözlerimi sildim.
Ne anlatacağımı ara sıra unutuyordum. Bunun sebebi ise uykumun gelmesiydi.
"Dengesizce davranıyor." Dedim söze başlayarak. "Sabahında her şey çok güzelken akşamında arkadaş bile değiliz diyor." Hafifçe gülümsedim. "Belki arkadaştan öte oluruz diyor, sonra onu kolunda bir kızla buluyorum. Sarmaş dolaş."İstemeden hıçkırdım.
Babam hemen "şşş." Diye başımı tekrar okşamaya başladı, bana destek oldu.
"Ona da bakıyor, ama bana baktığı gibi bakmıyor. Öyleyse neden o kızla?"Babam başını sağa sola salladı.
"Şu an seni ağlattığı için kafasına sıkmak istiyorum." Dedi. Ve istese bunu yapabileceğini biliyordum, yapardı, gözünü bile kırpmadan yapardı hemde.
Ona baktığımda ise "kabullenemiyor olabilir." Dedi düzelterek. "Bu şey o kadar kolay değil, kabullenirsen öldüğün gündür. Cennet ya da cehenneme gideceğin ise karşındakine."Başımı iyice omzuna gömdüm. Bu konuları konuşmak beni utandırsa da babamla konuşmak istiyordum. O beni anlardı, o beni herkesten daha iyi tanırdı.
"Yenilmek istemiyorum." Dedim sesimi kısarak. Dürüsttüm, ve buna seviniyordum. Yalan yoktu, gerçekler vardı.
Babam güldü. Uzun süre sonra gülüyordu, oysa çok ciddi duruyordu.
"Yenilmek zorundasın, yenilmek zorundasınız." Bir şeyler düşündü, her ne düşündüyse onu gülümsetti. Büyük ihtimalle annemi düşünüyordu. "Bu oyunda kazanan olmaz, olursa adı aşk olmaz. Kaybeden de olmaz, kaybedenler olur. Karşılıklı yenilen herkes aşk illetine kapılır."Yüzünü ekşitti, ama sonra tekrar gülümsedi. "Annen bana bir pislik gibi davranıyordu. Tanrım, benden nefret ettiğine emindim." Dedi. Babama mı benziyordum, öyleyse doğru yerdeydim. Ama annemin ağzından da dinlemek isterdim, Billy'i anlamak için.
Ona merakla baktım. Susmasını istemiyordum, anlatmasını istiyordum, duymak istiyordum. Babam bunu anlayınca anlatmaya devam etti..
"Onun da Avcı ailesinden olduğunu bilmiyordum. Normal, lisesi bir kız sanıyordum." Diyerek anlatmaya başladı. "Sürekli erkeklerle takılıyordu, ama ne zaman dara düşsem yanımda onu görüyordum. Sadece yalnızken gelen bir melek gibiydi." Alayla gülümsedi. "Sonra da acımasız bir şeytana dönüşüyordu ve kötü kız oluyordu."
Elimi babamın göğsüne koydum. Ne kadar da bize benziyorlardı? Bu evrenin bir kopyası mıydı?
"Ona bir kez herkesin önünde çıkma teklifi etmiştim. O cesareti nereden buldum hatırlamıyorum Ama ettim işte, karşılığı ise kötü oldu."
Evlenmiş olsalar bile babama üzülmüştüm. Bunu hiç unutmayacak gibi anlatıyordu, hatta içten içe hala kırgın olduğunu bile hissediyordum. İzi kalmış olmalıydı.
"Önce bana yine yalnızken baktığı gibi baktı ve daha sonrasında insanların arasında bağırmaya başladı. Beni rezil ediyordu, insanları çağırıyordu ve bunu gözlerimin içine bakarak yapıyordu."
Tekrar alayla gülümsedi.
"O olaydan sonra yalnız kaldığımız ilk anda benden uzak dur dedi."
Kaşlarımı çattım.
"Dediğini yaptım. Uzak durdum Ama bu sefer o koştu peşimden, hatta herkesin önünde öptü beni. Ben ise ona onun bana yaptığını yaptım." Dedi. "Rezil etmedim Ama oradan gitmiş olmam rezil olması anlamına geliyordu."
Sık bir nefes aldı.
"2 yıl boyunca görüşmedik, lise bitti ve mezun olduk. Ayrı okullarda. Daha sonrasında ise ailelerimiz bizi buluşturdu. Bana imkansız olan o kızı tanrı tekrar önüme getirmişti ve artık olgun iki insandık. İstediğimiz her şeyi yaşadık, her şeyi unuttuk ve aşkımız hiç bitmedi."
•••
Chris Argent...
Olaylar henüz başlamadı. Hikayenin günlük tarafındayız ve asıl hikayeye adım adım ilerliyoruz. Billy ve Allisonun bu sahnelerini iyice sindirin çünkü bir süre sonra maalesef bunu özleyeceğiz..
Allisonun zihin hırsızı ile bir bağlantısı var ama bu farklı bir şey. Yani diğerleri gibi değil ve siz bunu bir kaç bölüm sonra anlayacaksınız. Argentler sandığımız kadar masum değiller.
Billy ve Allison da henüz tam olarak tanışmadılar. İki yabancıdan tek farkları birbirlerinin isimlerini biliyor olmaları, o derece düşünün. Karakterler tam olarak birbirlerini tanıdıklarında ve Billy'nin tek amacı Allison'a sahip olmak olmadığında tanışacaklar. Geç olacak, maalesef geç olacak Ama sonunda tanışacaklar. Bu da hikayenin gidişatı yönünde kısa bir konuşma olsun.)
🤍
![](https://img.wattpad.com/cover/333572476-288-k393951.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pluviofil (billy hargrove) Stranger Things
Khoa học viễn tưởngAllison, her şeyden habersiz Hawkins'e gelen genç bir kızdı. üstelik yaşadıkları yere alışmıştı ve yeni insanlar tanımak onu korkutuyordu. Fakat Hawkins'e gelmek tüm korkuları yenmek demekti. Allison Argent, buzdan bir kalbi ısıtacaktı. Allison Arg...