Pluviofil (billy hargrove) Stranger Things

9. Bölüm

"Allison, tatlım uyan üzerini değiştirelim. Terden sırılsıklam olmuşsun."
02.18

"Kate, hastahaneye mi gitsek?"
"Allison, battaniyeyi ver güzelim yanıyorsun."

"Çok soğuk anne. Lütfen kalsın, üşüyorum."

04.08

"İlacı iç bebeğim, iyi olacaksın."
"İyi olmak istemiyorum."
"Ağlama All, her şey düzelecek."

06.01

"Hala üşüyor musun güzelim?"
"Çok üşüyorum baba."
"Ateşin de düşmüyor."
"Baba."
"Evet?"
"Ben yenildim."
"Neyden bahsediyor?"
"Sessiz ol Kate."
"Baba?" Elleri babasının elini aradı.
"Buradayım, yanındayım All." Elini tuttu.
"Gitmek istiyorum."
"Gideriz, sen istersen yarın gideriz."
"Baba,"
"Söyle güzelim."
"Gidemem."
Argentlar ilk kez bu kadar çaresizdi.

07.10

"Hadi Allison, Hastahaneye gidiyoruz."
"Susadım."
"İçeceksin, şimdi uyanmalısın."
"Ama rüya görüyorum." Gülümsedi.

"Geldik."

"Kızım Allison. 17 yaşında ve geceden itibaren ateşi hep yüksekti. Şu an rüya gördüğünü söylüyor, iyi değil."

"Sedyeyle alalım."

                                           ...

Billy penceresinden gece boyu allisonların evine bakmıştı. Işık hiç sönmemişti ve odasının penceresi hep açıktı. Annesi ve babası sürekli gelip kızını kontrol ediyorlardı. En sonunda iste arabaya binip gitmişlerdi.

Billy bugün maç olmasa okula gitmezdi, ama gitmek zorundaydı.

Okul ise hiç çekilmez bir şekilde geçmişti.

Birkaç kız ile kafasını dağıtmak istedi Ama kızlara dokunduğu an midesi bulandı ve aklına Allison geldi. Bunu yapamazdı.

Okulun çıkış saatine yakın okuldan çıkıp evlerine gitmişti. Üstelik Max'in eve nasıl gideceğini bile umursamıyordu.

Kapıyı çalıp çalmamakta biraz kararsız kaldı ama sonunda çalabilmişti. Babası veya annesinden çekinmiyordu şu an. Tek istediği Allison'u görmekti.

Kapıyı açan tahmin ettiği gibi babasıydı.

"Evet?" Dedi aceleci bir tavırla. Sanki allisonun yanına gitmesi gerekiyor gibiydi.

İçten içe babasının onu tanıyabileceğini düşünüyordu.

"O nasıl?" Dedi sessizce. Şu an bunu yapıyor olduğuna inanamıyordu. "Bugün çok konu işledik ve o geri kaldı. Ona notları verebilirim."

Sonra kalın ses tonuyla yapmayı unuttuğu şeyi yaptı.

"Ben Billy."

Argent sert ifadesini bozmadı. Elbette kızının bu hale gelmesinin sebebinin karşısında duran bu genç oğlan olduğunu biliyordu. Ve tanrı şait ki o güzel suratına bir yumruk çakmamak içi kendini zor tutuyordu.

"Kim olduğunu biliyorum." Dedi.

"Allison şu an ders çalışamayacak kadar baygın bir durumda. Hala rüya gördüğünü düşünüyor ve bunun sebebinin sen olduğunu da biliyorum."

Asla yapmak istemediği bir şeyi yaparak ona içeri gel işareti yaptı. "Şimdi yaptığın hatayı düzeltip buradan çekip gideceksin." Dedi. "Ve sakın ona yaklaşayım deme."

•••

"Kate odadan çık." Dedi yalnızca.

Kate kocasına ve yanındaki genç oğlana şaşkınca baktı, odadan çıktılar.

Allison yarı ayık bir şekilde Billy'e baktı.

"Rüya gördüğüme inanmıyorlar." Dedi, alayla gülümsedi. "Rüya olmasa Billy Hargrove benim karşımda durur muydu?"

Gözlerini kapattı.

Billy yavaşça yatağa oturdu ve ona baktı. Güzel yüzüne baktı. "Buradayım Allison." Dedi kalın sesiyle. "Rüya değil, aptallaşma."

Allison ona inanmıyormuş gibi baktı. Hala orada olduğunu düşünmüyordu, hala bir rüyanın içerisinde olduğunu düşünüyordu ve hala aklında o kabus vardı.

"Bu yatağa ancak rüyamda oturabilirsin."

Billy allisonun güzel yüzünü inceliyordu.

Elini kaldırıp yüzüne dokunuyordu ki ne yaptığının farkına vardı. Buraya neden geldiğini hatırladı.

Ama Allison onun elini geri tuttu.

Sonra onun gerçek olduğunu anladı ve şaşkınlıkla yüzüne baktı. "Sen buradasın."
Billy onu incelemeye devam ediyordu. "Yalan söyler gibi bir halim mi vardı?"

Allison elini geri çekiyordu ki bu kez Billy bırakmadı.

"Bütün gece seni düşündüm." Dedi dürüst olarak Billy. "Sabah seni aklımdan çıkarmak için başka bir kızla beraber oldum, çıkmadın. O kızı öptüm, çıkmadın. O kıza dokundum ama aklımdan yine çıkmadın."

Ellerini koluna doğru yavaşça çıkarttı. Ebeveynleri umursamıyordu.

"Bana ne yapıyorsun?" Dedi içten bir şekilde.
"Kimsin, ve neden aklımdasın?" Elleri All'in saçına gitti, kulağının arkasına yerleştirdi. "Seni tanımak istiyorum."

Allison Argent bunun bir rüya olmasını istedi.

"Billy,"

"Sus."

"Bana arkadaş olmadığımızı söyledin."

"O gerçek hayattaydı, şimdi kendi gerçekliğimizdeyiz. İstediğimizi yaşayabiliriz."

•••

Billy kapının önünde durup kafasında bir sürü senaryo oluşturmuştu. Ama kapıyı çalma cesaretini kendinde bulamamıştı ve evine geri dönmüştü.

Gözler Allisonun penceresine kaydı. Ama yine kimseyi göremedi.