5. Bölüm

204 14 9
                                    

Hissetmem gereken duygu korkuydu. Ya da endişe, kaygı.

Fakat şu an tek hissettiğim meraktı. Meraklanıyordum çünkü bu işin ucunda ne olduğunu bilmiyordum.

Kolumu tutan adamın eli belime gitti.
"Bu işin sonunda eğer hayatta kalırsan, benimsin." Dedi iğrenç kokan ağzıyla. Birde utanmadan konuşuyordu.

Dirseğimi yüzüne geçirdim ve kolundan kurtuldum. O acıyla burnunu tutarken yüzüne baktım. "Bu işin sonunda hayatta kalacağım ve ilk işim kafana sıkmak olacak." Dedim sinirle. Daha sonrasında diğer adam gelip kolumu tuttu.

"Anneni görmek istiyorsan sesini keseceksin."

Bir yumruk da ona atmak istedim. Fakat ne kadar kabul etmek istemesem de o haklıydı, annemi görmem gerekti.

Başımı havaya kaldırıp yağan yağmuru hissettim. Buralarda çok sık yağmur yağıyordu, hep böyle miydi yoksa bana mı özeldi?

Adamın telefonu çaldı ve bizi durdurdu.

"Patron arıyor." Dedi kendi kendine. Sonra bana baktı. "Sesini çıkarma."

Ardından beni bir ağaca bağladı.

Karşı çıkmadım.

O telefonla konuşurken biraz uzaklaştı ve ben tek kaldım. Arkam ona dönük olduğu için biraz endişeleniyordum ve yenik hissediyordum.

Başımı ağaca yasladım ve düşünmeye başladım. Buradan kurtulmaya çalışamazdım, önce annemi bulmam gerekti. Daha sonrasında onunla beraber kurtulabilirdik. Belki de daha öncesinde babama haber vermeliydim.

Ben bunları düşünürken çalılıklardan bir ses geldi ve başımı ağaçtan kaldırmama sebep oldu.

Merakla fakat arkamdaki adama belli etmemeye çalışarak sesin geldiği yöne baktım. Fakat bence gördüklerim gerçek değildi.

Billy elinde silahla karşımda duruyordu. Üstelik yanında Steve ve Nancy de vardı. Steve'in elinde sopa ve Nancyde de silah vardı.

Şaka olmalıydı.

Onlara gidin işareti yapıyordum ki arkamdaki adam bağırdı.

"Sizde kimsiniz?!"

Steve gülümsedi.

"Her türlü pisliği yapabilecek insanlarız adamım." Dedi.

Nancy göz devirdi.

Billy ise bir saniye bile düşünmeden adama sıktı.

Şaşkınlıkla ona bakarken o hiç vakit kaybetmeden bana yaklaştı ve ipi çözmeye başladı. Steve ve nan ise etrafı göz etmeye başladılar.

"Durun." Dedim hem onlara hemde Billy'e bakarak. Durmak zorundalardı.
"Annem onların ellerinde, onu bulmadan gidemem." Hala ipi çözüyordu. Sesimi yükselttim. "Sana dur dedim."

Billy ağzındaki sigarayı üfürdü.

Şu an nasıl bu kadar yakışıklı gözükebiliyordu ki?

"Onlarla mı kalmak istiyorsun?" Dedi sessizce. Adamı gösterdi, ama adam ölmüş olmalıydı. "Teşekkür edeceğine konuşuyorsun, konuşma."

İpi sonunda açtığında ellerimi çektim.

"Annemi bulmak zorundayım." Dedim hepsine bakarak. "Bu yaptığınız için teşekkür ederim ama gelemem. Sizde gidin, kalmayın burada."

Pluviofil (billy hargrove) Stranger ThingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin