[TAMAMLANDI]
Düşmanıma mesaj atarken zamanla ona aşık olacağım ihtimalini hiç hesaba katmamıştım.
-
Rüzgar: şansına küsüceksin artık
Kumsal: ne
Rüzgar: diyorum ki
benimle aynı sınıfta bulunmak aynı havayı solumak sana eziyetse bu beni mutlu eder kum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
9| Çatı ve Biraz Gönül Eğlendirmek
"Neredesin sen?" deyip ellerini dizlerine yaslayarak nefeslendi. Yutkunup başını kaldırdığında hala nefes nefeseydi. "Her yerde seni aradım."
Dudaklarımın arasındaki sigarayı yakıp çakmağı cebime sıkıştırdım. "Buradaydım." dedim uzatmadan.
Göz devirip yanıma oturdu. "Okulun çatısına çıkmışsın Kumsal. Ve sigara içiyorsun. Ne bu, ne kadar kural varsa hepsini çiğnemeliyim günü falan mı?"
Sadece yalnız kalmaya ve düşünmeye ihtiyacım vardı. Çatıda kimsenin olmayacağını bildiğim için buradaydım. Yere oturup gökyüzünü izlerken de canım biraz sigara istemişti. Kötü bir şey yapmamıştım ki. Dudaklarımı büzüp sesimi incelterek "Ya ama sen benim çok üzerime geliyorsun Rüzgar." dedim.
Yaptığım taklide göz devirip "Ezgi'yle ayrıldığımızı biliyorsun. Arkasından bu şekilde konuşman, taklidini yapman falan hoş olmaz." dedi.
Sigaramdan derin bir nefes çekip dumanı yüzüne üfledim. Bundan nefret ettiğini bildiğim için sırıtıyordum. Ellerini havada sallayıp dumanı kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. "Ezgi'nin haberi olmadığı sürece sorun yok."
Arkasına yaslanıp "Sana yapma dediğim her şeyi yapıyorsun. Bazen sırf bana inadından böyle olduğunu düşünüyorum." dedi. Gözleri bulutların üzerinde gezinirken onu izlemeye başladım. Sinirli görünüyordu ama birkaç dakika sonra bana dayanamayıp yumuşayacağını biliyordum. "Sigara içme diyorum, sigara içiyorsun. Motor çok tehlikeli diyorum, motor yarışlarına katılmaya çalışıyorsun. İnsanlarla kavga etme uslu dur diyorum, okula yüzün gözün yara içinde geliyorsun. Kızlarla uğraşma sevmiyorsan sevgili olma diyorum, her hafta sevgili değiştiriyorsun Kumsal. Garezin mi var bana?"
Bu sefer dudaklarımın arasındaki dumanı havaya üfledim. "Yaren'le iki aydır sevgiliyiz. Rekorumu kırdım bir de bana dediklerine bak. Kalbimi kırıyorsun Rüzgar çocuk." dedim numaradan alıngan bir sesle.
Oflayıp "Yaren'i sevmediğimi biliyorsun, daha ne anlatıyorsun?" dedi.
"Çünkü o da tıpkı senin onu sevmediğin gibi seni sevmiyor." derken sesini yükseltmişti bir anda. Bunu beklemediğim için şaşırmış yüz ifademi gizleyememiştim. İri iri açılan gözlerimi görünce dudaklarını yalayıp başını diğer tarafa çevirdi. "Karşılıklı gönül eğlendiriyor olmanız çok saçma. Daha 16 yaşındayız, bu tarz şeyler bizim için çok erken."
Yumuşatmaya çalıştığı için bu konuda üzerine gitmemeye karar verdim. Gerçekten sinirleniyordu. Sigaramın sonlarına gelirken "Motoru çok sevdiğimi biliyorsun. Onu bırakamam ama belki başka bir şeyler deneyebilirim." diye mırıldandım.
Yüzünü bana çevirmese de dudaklarının kıvrıldığını görebilmiştim. "Hadi bitir artık, Yalın ve çocuklar burada olduğumuzu bilmiyor, merak etmişlerdir yanlarına gidelim."
Sigaramı söndürüp ayağa kalktım. Elimi ona uzattım kalkması için. Sıkıca tutup ayağa kalktığında benden oldukça uzun olduğu için başımı kaldırarak baktım gözlerine. "Yakında seni geçeceğim."
Sözlerime alayla gülüp "Tabi tabi..." dedi "...senden her zaman uzun olacağım Kumsal. Alışsan iyi edersin."
Haklı olduğu için dediklerine cevap verme gereği duymadan elimi omzuna atıp sıktım "Sen Yalın'ın yanına geç. Küçük bir işim var benim."
Çatının kapısını açmak üzereyken "Ne işin varmış acaba?" dedi.
"Geleceğim 10 dakikaya."
O gün, 2 yıl önce sırf onun için Yaren'den ayrılmıştım. Hoş kızın pek umurunda olmamıştı ama benim için önemliydi. Rüzgar istediği için kendimden ilk ödün verişim değildi, son olacağını da sanmamıştım. Yaren benim için kafa dağıtma aracı olabilirdi ama bana iyi geldiğini inkar edemezdim. Bunu Rüzgar biliyor muydu bilmiyordum ama onun için hiç düşünmeden herkesi silebileceğimin farkındaydı. Sadece ben o zamanlar farkında değildim.
Şimdiyse müdürün odasında, bir koltukta yan yana, elimizde yüzümüze tuttuğumuz buz torbalarıyla oturuyorduk. Yere bakan gözlerim sürekli onun düz taban ayakkabılarıyla benim kısa topuklu botlarım arasında geziyordu. Şu an ayağa kalksak ondan 1-2 cm uzun olurdum, tabi sadece ayakkabılarım ayağımdayken.
Yaşadığımız saçmalığa gözlerimi devirdim istemeden. Aptal küçük çocuklar gibiydik. Birbirimizin eski sevgilileriyle takılıyor, bir kız üzerinden iddiaya giriyor, arada birbirimizi sinirlendiriyor ve yumruklaşıyorduk. Bu gerçek biz değildik ki, niye her şey bu kadar karmaşık hale gelmişti?
.
anlamıssınızdır herhalde baştaki italik kısımlar kumsalın 2 yıl öncesinden hatırladığı eski bi anı devamı da günümüzden
kimin uke olduğu hakkında tahmininiz var mı agahaha
