14🍃Bakım ve Biraz Tavuklu Noodle

943 71 16
                                    

cilt bakımı yapan kumsal

14| Bakım ve Biraz Tavuklu Noodle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14| Bakım ve Biraz Tavuklu Noodle

"Uslu duracaksın bak dimi?" dedi Kasım yirminci kez.

"Tamam dedim ya geri zekalı." diyerek tersledim kardeşimi.

Koltuğun üzerindeki sırt çantasını alıp kapıya ilerledi. Ayakkabılıktan ayakkabılarını çıkartıp giyerken bile o yokken ne yapmam gerektiği hakkında konuşup duruyordu. "Sakın ışıkları açık bırakma bak. Uyumadan önce kontrol et. Gece üzerini açıyorsun o yüzden camı açık bırakma. Ah bir de geldiğimde bulaşığını ya da herhangi bir pisliğini görmek istemiyorum, temizle."

Telefonunu uzatıp "Tamam anneciğim." dedim.

"Of abi şımarma bak." dedi işaret parmağını bana doğrultup "dediklerimi unutma tamam mı?"

"Ya Kasım alt tarafı iki gün arkadaşında kalacaksın. Aylarca başka bir ülkede kalacakmışsın gibi konuşuyorsun. Hadi defol artık."

Kapıyı açıp çıkmadan önce "Dikkat et." dedi.

Arkasından "Sen de!" diye bağırıp içeri geçtim.

Güzel cildimin ve nur topu gibi gelen yeni yaralarımın bakıma ihtiyacı vardı. Odama geçip önce makyajsız yüzümü ve yaralarımı inceledim. Morarmaya yüz tutmuş gözümün altına krem sürdüm. Hemen ardından yine patlamış dudağıma da aynı işlemi uygulayıp üzerinden lipbalm ile geçtim. Sıra cilt bakımına gelince heyecanlanıp günlük rutinim olan bakım kremlerimi sürmeye başladım. Serumu yüzüme yaydırmaya başladığım sırada çalan zille işimi yarım bırakıp odamdan çıkmak zorunda kalmıştım.

"Ne unuttun acaba?" diyerek kapıyı açmıştım ki karşımda Kasım'ı değil Rüzgar'ı bulmuştum. "Ne işin var senin burada?"

Başını bir sağa bir sola çevirip içeri girdi. Boynundan gelen kütleme sesleri bile yutkunmama yetmişti. Bana sormadan salona geçip gitti. Arkasından kapıyı kapatıp ilerledim. Salonun ortasında volta atıyordu yüzünden akan öfkeyle. "Herkes."

"Ne herkes?"

"Herkes bana dediğin şey hakkında konuşuyor."

Durup birkaç saniye düşünüp "Zeynep'ten hoşlanman mı?" dedim.

Odanın içinde adımlamayı kesip tam karşımda durdu. Şu an evde çıplak ayakla gezdiğim için ondan kısaydım ve ona aşağıdan bakmaktan nefret ediyordum. "Katil dedin bana." dedi dişlerinin arasından.

Bir tık ağır konuşmuştum bile isteye. Ama şimdi lafımı geri alamazdım. Kumsal Kurtoğlu almazdı. "Seni kışkırtmak içindi. Yalan da değildi." Cümlemin bitmesiyle eli boğazıma yapıştı. Sıkmıyordu. Bir damarları gözüme gözüme giren eline bir de öldürecekmiş gibi bakan yüzünde gezdirdim gözlerimi. Alayla sırttım. "İkinci kurbanın ben miyim?"

Boğazımdaki elini çekip ben tam düzgün bir nefes almak üzereyken yüzüme yumruğunu geçirdi. "Geri al lafını Kumsal."

Hadi ama yine mi kavga edecektik? Daha yeni bakımımı yapmıştım. "Almıyorum." deyip aynı yumruktan onun yüzüne attım. Günlerdir o kadar yumruklaşıyorduk ki ellerim yara olmaya başlamıştı.

Ve nasıl olduysa kendimizi yerde dövüşürken bulmuştuk yine. Halının üzerinde yuvarlanıp sırayla birbirimize vuruyorduk. Üzerine çıkıp sıradaki yumruğumu atacaktım ki yerden destek alan elim sürdüğüm kremler yüzünden kaydı. Bir elimde havada olduğundan kendimi kontrol edemeyip Rüzgar'ın üzerine düştüm. Son anda ellerini göğsüme dayamasıyla yüzlerimizin çarpışmasından kurtulmuştuk. Ama tam olarak onun kasığına oturmamdan kurtulamamıştık. Ve tabi burunlarımızın birbirine değecek kadar yakın olmasından. Gözlerim bir saniyeliğinde hemen dudaklarımın ucunda olan dudaklarına kayınca ne yapacağımı bilemeyip bedenimi yanına attım tıpkı bu sabah olduğu gibi.

İkimizde az önceki olay olmamış gibi yerde yatıp soluklanıyorduk. Bir şeyler demek bu ortamı bozmak istiyordum ama ne diyeceğimi bilemiyordum.

Derken Rüzgar'ın yüksek sesle guruldayan midesi beni kurtarmıştı. Alnımdan akan teri silerken "Noodle?" dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken.

"Tavuklu?" Aldığım cevapla yerimden kalkıp amerikan mutfağımıza ilerledim.

Tezgahın üzerinde duran noodle paketlerinde gözümü gezdirip "Şanslı günündesin, hepsi tavuklu." diye bağırdım aynı odada olduğumuzu unutup.

.

giriş

gelişme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


gelişme

gelişme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sonuç

sonuç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nemesis | bxb | enemiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin