20🍃Kucak ve Biraz Yardım

921 72 41
                                    

saka değil 2 ay sonra geri döndüm

20| Kucak ve Biraz Yardım

"İnsanlar bakıyor Rüzgar, kalkayım ben bence." dedim alt dudağımı ısırmayı kesip.

Rüzgar yüz ifadesini hiç değiştirmeden "İnsanların bakışlarımı daha önemli sağlığın mı?" dedi. Haklı olabilirdi ama utanıyordum. Çünkü onun kucağında oturuyordum şu an. Aslında her şey odamızda yatmaktan sıkılmamız ve hastanenin içinde gezerek zaman geçirmeye karar vermemizle başlamıştı. Ama bir süre sonra nedense başım dönmüş, gözüm kararmıştı. Ayakta duramayacak gibiydim ve Rüzgar -benim için endişelenmişti sanırım- kolumdan tutup tekerlekli sandalyesine doğru çekmişti beni. Sonuç olarak onun yaralı olmayan bacağında oturarak, tekerlekli sandalyeyle koridorun sonundaki odamıza gidiyordum.

Kapının önüne gelince cayır cayır yanan yanaklarımı görmezden gelip bacağından kalktım. Yüzüne bile bakmadan kapıyı açıp odaya girdim. Hala hafiften başımın döndüğünü hissediyordum ama bayılacak kadar değildim. Onunda girmesiyle kapıyı kapatıp yatağıma oturdum. Ellerimi tam olarak kullanamadığım için hayat zordu. Ama asıl zor olan daha birkaç gün önce yakasına yapışıp yumruklaştığım eski en yakın arkadaşımla şu an bu kadar rahat olmamızdı. İkimizde bunu sorgulamıyor, konuşmuyorduk. Sanki şimdi ki ortamın bozulmasını istemiyor gibiydik.

Elindeki mavi pijama takımını kucağıma atıp "Çarşafları değiştirip yeni kıyafetler getirmişler. Değiştir üstünü." dedi. Daha ben cevap vermeden üzerindekini çıkarmaya başlamıştı.

Ona bakmamak için arkamı dönüp üzerimdeki tişörtü çıkarmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü ellerimi hala tam olarak kullanamıyordum, çıkaramamıştım. "Bir el at."

Henüz üzerini giyinmemiş olmasına aldırmadan tek ayağının üzerinde zıplayarak yanıma geldi. Yapılı vücuduna bakmamak için can çekişiyordum. "Kollarını kaldır."

Dayanamayıp güldüm. "Tamam anne."

O da gülüşüme eşlik edip "Düştüğümüz hale bak ya." diye mırıldandı.

Başımdaki tişörtü tam çıkarıyordu ki dışarıdan gelen sesleri duydum. "Koridorun sonundaki oda dediler ağzına sıçtığımın hayvanı nereye gidiyorsun?"

"Biri şu Haydar'ı alt kattan alıp gelsin, tansiyonum çıktı yemin ederim ne işi var bu çocuğun orada ya?"

"Ananı sikiyim." dedim panikle. Hızlıca kullanamadığım ellerimle Rüzgar'a yardım etmeye çalıştım şu zıkkımı çıkarması için. "Çabuk ol geliyorlar."

"Kim geliyor? Bir dur Kumsal, düşüreceksin beni. Çıkartıyorum."

"Çabuk, çabuk!"

Başımdan çıkan tişörtü kollarımdan çıkarmaya çalışırken "Kim geliyor diyorum sana?" dedi.

"Benim çocuklar. Çıkar şunu elimden." dedim panikle. Onların bizi beraber ve yarı çıplak görmesini istemiyordum.

Rüzgar oflayıp "Kumsal bir durur musun, canını yakacağım yanlışlıkla." dedi.

"Duramam, anlamıyorsun..." derken bir yandan kolumu çekiştiriyordum "...bizi bu şekilde göremezler."

"Kumsal dur düşece-" cümlesini bitiremeden tek ayağı üzerinde durduğu için dengesini kaybetmiş üzerime düşmüştü. İkimizin beraber yatağa düşmesiyle kapının önündeki sesler yakınlaşmıştı. Ne yapacağımı bilemeyip hızlıca üzerimizi örttüm.

"Sakın ses çıkarma ve kıpırdama." deyip Rüzgar'ın kafasını yorganın altına ittirdim.

"Dur, ne yapı-" cümlesini tamamlamasına izin vermeden ağzını kapattım çünkü kapı açılmıştı.

Seyfettin içeri önce başını sokup beni görmüş hemen sonra da diğerlerine "Kumsal burada, buldum gelin!" diye bağırıp içeri dalmıştı. Ardından hepsi bir şeyler diyerek girip yatağımın yanındaki koltuğa dizilmişlerdi.

Yaklaşık bir beş dakika kazadan bahsetmiştik. Bir yandan üzerimde Rüzgar olduğu için gergindim. Her an onu fark edecekler diye ödüm kopuyordu. Şimdiden sonra yakalanırsam hayatta açıklayamazdım. Onlara kısa cevaplar veriyor bir an önce gitmelerini diliyordum. "Ee kanka, daha ne kadar buradasın?" dedi Haydar camın önündeki yapay çiçekleri incelerken.

"Yaralarım daha çok yeni..." deyip yutkundum, yutkundum çünkü dakikalardır Rüzgar'ın göğsüme değen dudaklarına katlanıyordum ama şimdi ıslak dilini sürtmüştü "...ne zaman iyileşir bilmiyorum. Bir-iki hafta falan bence." Cümlem biter bitmez nefes nefese kalmışım gibi soluklandım. Ne olur gitsinlerdi artık.

"Oğlum çok kötü lan..." diyerek cümleye girdi Mert "...günlerdir ellerini kullanamıyor çocuk."

Ben ona dönüp dudaklarımı büzerek başımı sallarken İsmail "Nasıl işiyorsun kanka?" demişti.

Hepsinin meraklı gözleri bana dönünce 'Dün gece Rüzgar donumu indirdi sağ olsun' diyemeyeceğim için "Hasta bakıcılar yardım ediyor." diyerek geçiştirdim. Başka bir şey söylemelerine izin vermeden "Benim çok uykum var abi ya, uyumam gerekiyor artık." dedim.

Mesajı anlayan tek kişi olan Mert ayağa kalkıp "Hasta ziyareti kısa olur zaten." dedi. Diğerlerini kollarından tutup çekiştirerek odadan çıkardı.

Kapının kapanmasıyla yorganı açıp göğsümde yatan Rüzgar'ı dürttüm. "Yerin rahat mı sayın ebesini sevdiğim?"

Başını kaldırıp çenesini yerleştirdi. Yüzlerimizin yakın olmasını, çıplak tenlerimizin teması umurunda değil gibiydi. "Çok rahat. Senin?"

Gözlerimi kaçırıp onu üzerimden itekledim. "Arkadaşlarımın yanında göğsümü niye yalıyorsun oğlum sen?"

"Ha arkadaşların olmasa sorun yok yani?" dedi yataktan kalkarken.

Göz devirip "Yakalanacaktık senin yüzünden." dedim.

"Ee? Ortada yanlış bir şey mi vardı da saklandık? Şahane ileri zeka arkadaşların neden ikimizi beraber göremiyor anlamıyorum?"

Verecek bir cevabım yoktu. Çocuklara bir şeyleri açıklamak istemiyordum şimdi. Ve o şekilde yakalanmak da istememiştim. Çatık kaşlarına bakarken kapı çalınıp içeri hasta bakıcılardan biri girmişti yemeklerle. Masamıza bırakıp gitmesini bekledim sessizce. Kadının çıkmasıyla Rüzgar "Otur, yemeğini ye." demişti soğuk sesiyle. Neye sinirlenmişti şimdi amına koyayım?

.

bisey dicem
nasılsınız napıyosunuz
buradan sonrasında kendimden bahsedip dedikodu yapıcam biraz okumak istemezseniz gecebilirsiniz yeni bölüm yarın gelir <3

simdi söyle ki son bölümleri yüklediğim sıralarda hayatımda hic olmaması gereken biri vardı
o zamanlar güzel bi iliskiye basladığımı sanıyodum ama maalesef bana hic yakısmayan ve beni hic haketmeyen birine sans verdiğimi fark ettim
bunu fark etmem de yaklasık 1.5 ay sürdü
iliskimiz basladığı zaman da yazarlığa kücük bi ara vermis bulundum zamanımı arkadaslarıma ve iliskime ayırmak istemistim (malım)

detayları merak ediyosanız yorumlarda dedikodu yaparız cünkü beni hayatta tutan tek sey dedikodu yani ölürüm

neyse o iliskim berbatttt bir sekilde bitti ben depresyon falan filan derken yine yazmaya geri dönemedim

derken eskiden askından öldüğüm ama asla kavusamadığımız cocuk yeniden karsıma cıktı agahshs konusmaya basladık o beni toparladı ben onu düzelttim derken sevgili olduk🥹🥹
su an kendimi cok sağlıklı ve bana iyi gelen bir iliskinin icinde hissediyorum umarım sonu kötü bitmez buraya yazdıklarımdan pisman olmam👍🏻

kendimi iyi hissetmeye basladığım icin ve kitaplarımı özlediğimi fark ettiğim icin geri dönüyorum bitchesss ama maalesef ki nemesis benim icin biraz geri planda kalmıs kitabı ilerletebileceğimi sanmıyorum o yüzden yakında final yapar baska kurgulara yelken acarız diye yorumladım

buraya kadar okuduysanız götünüzü yiyim cok seviyorum sizi keske hepinizle arkadas olabilsem yaptığınız yorumları görüyorum deliriyorum cok hosuma gidiyo
sırf yorumlarınız bile benim yazmamın sebebi olabilir cok tatlısınız cok öpüyorum♥️🫶🏻

Nemesis | bxb | enemiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin