Merhabalar!
İlk bölümümüze hoş geldiniz.
Öncelikle söylemek istediğim bir şey var, ilk defa Asker-Doktor kurgusu yazıyorum. İnternetten edindiğim bilgileri kullanıyorum. Bilmediğim şeyler olabilir yada yanlış bildiğim şimdiden kusura bakmayın.Kurgumuzun ilk bölümü vatana, millete hayırlı olsun :)
Güzel bir kurgu olacağını düşünmek istiyorum. Umarım sizlerde beğenirsiniz.
Yeni bir kitap olduğu için hatalar ve anlatım bozuklukları haliyle fazla, bu durum için hepinizden tekrardan özür diliyorum.
Yorumlarınız benim için çok önemli,
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Çok uzattım farkındayım.İyi okumalar!
...
Altay komutan ve Tim'i, Hakkari-Irak sınırlarında kaçak 12 terör örgütü üyesini infaz etmek için operasyondaydılar.
Operasyon 6 gündür sürmekteydi. Günlerdir uykusuz kalan Tim, bu görev ile yıllık izinlerine ayrılacaktı. Bir yıldır dağlarda taşlarda vatanları için savaşıyorlardı. Göz bile kırpmadan Pusuda bekliyorlardı."Komutanım saat 3 yönünde hareketlilik var" Altay, Baran'ın dediği yere kafasını çevirdi. Hareketlilik büyüktü. Derin bir nefes aldı Altay, ardından verdi.
"Kaç kişi?" Altay komutan da diğer taraflardaki hareketliliğin farkındaydı. Büyük ihtimalle fark edildik diye geçirdi içinden.
"Komutanım en az 30 kişi var" işte bunu beklemiyordu, birden 'ne diyorsun la' moduna döndü, aval aval karşısındaki manzarayı izledi. Bu kadar hızlı nasıl türeyebildiler diye düşündü. Siktirdi gerçekten siktirdi yani!
"Siktir! Konutanım girişte de hareketlilik var." Birden çatıya çıkan keskin nişancı tarafından oldukları bölgeye kurşun sıkılmaya başlandı. Oldukları alana gelen silah sesleri her yeri sarmıştı.
Altay en sonunda kendini doğruladı, fark edilmişlerdi Ve bunu çok geç öğreniyorlardı. Gözleri Timi'nin üzerinde dolandı. Sağ salim burdan çıkmak için Allah'a Dua etti.
"Orospu çocukları! Tim fark edildik," kulaklıktan gelen sesler yükselmeye başladı. Hepsinin içini huzursuzluk kapladı.
"Ne yapacağız komutanım?" Diye sordu, Ali.
Altay cevapladı, "Çatışacağız."
Altay başını yerden kaldırdı, kaldırdığı an kulağının yanından bir kurşun geçti. Geri çekilip çatıya çıkmış olan keskin nişancıyı etkisiz hale getirdi. Silah sesleri arttı. Tim çatışmanın içine girdi.
Engin saklandığı yerden çıktı. Altay'ı hedef alan bir nişancıyı alnının tam ortasından vurarak etkisiz hale getirdi. O an bir şey oldu evin kapıları açıldı ve dışarı 15 kişiden fazla olan bir topluluk çıktı. Elindeki silahlar ile kalkan timini hedef aldılar.
İçerdeki tüm korumalar dışarı çıktığına göre içeride sadece 12 terörist kalmıştı. Bu onlar için hem avantaj hemde dezavantaj'dı. Altan ve Engin birbirine bakıp sırıttılar.
Bir kişiyi bile ıskalamadan dışarıyı temizlemişlerdi.Altay gülümseyerek, "Çoğu gitti azı kaldı." Dedi.
Birkaç el silah sesinden sonra sesler kesildi. Tahmin ettiklerinden daha iyi bir performans sergilemişlerdi. Kalkan timi her zamanki gibi zarar görmeden çatışmayı sonlandırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Tanrısı
Teen FictionAğabey'inin ölümü ardından travma geçiren kız, tekrardan travma sebebi ile karşı karşıyadır. Çalıştığı hastaneye ağır yaralı olarak gelen Asker ile tüm dengeleri bozulur. Aklı ile vicdanı arasında git geller yaşayan Eliz, bir karar vermek zorundadır...