1.Bölüm

190 8 15
                                    


"Kara Haber"

Arkadaşlar yeni kitabım gerçek ailem- asker kız kurgusudur.

Ben sadece ana karakterin fotoğrafını koyacağım. Diğerlerini kendiniz hayal edebilirsiniz ya da isterseniz koyabilirim.

İsterseniz ana karakteri de kendiniz hayal edebilirsiniz. Hala bir kişi bulmuş değilim. Sarı saçlı, yeşil gözlü ve çilli bir kişi olacak. Çil konusunda emin değilim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Rehin alınan askerlerin yanına gidiyordum. Üzerimdeki kokuşmuş kıyafetler midemi bulandırmaya yetiyordu.

Sarı saçlarımı topuz yapıp saklamıştım. Yüzümden sadece zümrüt yeşilini andıran gözlerim gözüküyordu.

Gözlerim karanlıkta zümrüt yeşiliyken güneşte yonca yeşiline dönüyordu.

Askerlerin esir tutulduğu mağara gibi yere yaklaşınca odaklandım. Kapıda bekleyen itler beni görünce selam verdi. Onlara bakmadan içeriye girdim.

Asker olduğumu anlamamalılardı bu yüzden bir plan yapmıştım. İçeride halatla bağlanmış altı asker vardı. Beni görünce normal olarak iğrenç bir şeymişim gibi baktılar.

Askerlerin birinde gözüm takıldı. Gözleri benimkiler gibi yemyeşildi. Ona fazla bakmadan işime devam ettim.

Onlara şiddet uygulayamazdım. Bunu tabiki de kampın başkanı söylemişti ne yalan söyleyeyim işime gelmişti.

Ses yapmadan üzerlerini aradım. Başkan denilen it onları sivillerle tehdit etmişti bu yüzden esir düşmüşlerdi ve silahları hala üzerlerindeydi. Sadece silahları alıp bir kutuya koydum ve kutuyuda kapının önüne bırakıp çıktım.

Büyük ihtimalle salak olduğumu düşünüyorlardı bir Türk askeri sadece silah taşırmıydı. Üzerlerinde bıçakda vardı. Ben salağa yatıp onları almadım ve kurtulduktan sonra kaçsınlar diye silahları kapının önüne koydum.

Burada işimiz bitmişti. Askerler en az yirmi dakikaya mağaradan çıkıp kaçarlardı.

Kimseye gözükmemeye özen göstererek kamptan ayrıldım ve gizli mağaraya doğru ilerledim timim beni orada bekliyordu.

Timimle beraber neredeyse üç buçuk aydır buradaydık ve önemli bilgileri ele geçirmiştik. Bugün karargaha geri dönecektik fakat süpriz bir şekilde çıkan askerler yüzünden onları kurtarıp dönmemiz söylendi.

Artık güzel Türkiyemin güzel topraklarına gitme vaktiydi.

Mağaraya gelip etrafı son bir defa gözden geçirdim ve içeriye girdim.

Fatih beni görür görmez yanıma geldi.

"Komutanım şükürler olsun geldiniz."

"Sıkıntı yok Fatih, askerler birazdan kamptan çıkarlar hazırlanın bizde çıkacağız."

Hep beraber

"Emredersiniz komutanım."

Dediler. Onlara göz devirip

"Oğlum biraz daha bağırında yerimizi öğrensinler bu kadar sessiz söylerseniz duymazlar."

Dedim alayla. Hepsi birden sessiz şekilde güldüler. Karan abim yanıma yaklaşıp konuştu.

"İyisin değil mi Asel?"

Bu sorusuyla içten bir şekilde gülümsedim. Timimdeki herkesi severdim, hiçbirini ayırmam hepsi benim kardeşim ama Karan abim farklıydı, 17 yaşımdan beri tanışıyorduk. Benden iki yaş büyüktü.

Alsancak (Asel Timi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin