2.Bölüm

103 5 2
                                    


"Şehit"

Fazla uzun bir zaman ardından artık başlamayı planlıyorummm.

Ben sordum hiç bir cevap gelmedi bende bir kitapda karar kıldım ve önce eski bölümleri yayınlayıp yeni bölümlerde ekleyip diğer kitaplara devam edeceğim.

Şuan sadece Alsancak ve Mafya kızı düzenleyeceğim diğerlerine sonra geçeceğim.

Özel bölüm sözüm vardı unutmadım kitapları düzene sokup onuda yazmaya başlayacağım zaten taslak var sadece yazıya dökmek kaldı.

Şimdi kaldığımız yerden devam.

Oy veya yorum yaparsanız sevinirim.

------🔥------

Uçak iniş yapınca yerimde dikleştim.

Sonunda evime gelmiştim, kendimi ait hissettiğim tek yerdeydim. Giderken ruhumu burada bırakmıştım.

Asla bedenime geri dönmeyecek ruhumu bir şehre hapsettim.

Bulduğum her fırsatta bu şehre gelmekten vazgeçmeyecektim.

Uçaktan sakin ve emin adımlarla indim. Yüzümde her zamanki ifadem vardı, bozmadım. Gelmeden önce bir otelde yer ayırtmıştım, arabamıda getirmelerini söylemiştim.

İndiğim an yüzüme vuran soğuk rüzgarla derin bir nefes aldım. İçime doğan umutla gözlerimi etrafta dolandırdım.

İnsanlar vardı, koşuşturan, telefonla konuşan, vedalaşan, çocuğuyla uğraşan birçok kişi vardı.

Daha fazla bakmadım. Valizimi alıp arabama ilerledim. Valizi bagaja yerleştirip sürücü koltuğuna oturdum. Telefonumu çıkarıp 3 defa beni arayan numaranın üzerine tıkladım.

Atakan2 aranıyor...

Telefonda tanıdığım ama uzun süredir duymadığım ses yankılandı.

"Asel hanım siz bizi ararmıydınız?"

Alayvari bir ses takınıp

"Demek o kadar lüzumsuz insanlarsınız anneciğim."

İğneleyici cümleme karşı sinirli bir nefes verdiğini duydum.

"Annenle nasıl konuşman gerektiğini unutmuşsun Asel laflarına dikkat et. Ayrıca önemli bir konu var-"

Lafını yarıda kestim

"Evet bende bunu söyleyecektim"

Yüzümü buruşturdum.

"Hangi çağda yaşıyoruz mektup göndermekte nedir?. Sizin gibi nezih bir aileye yakışıyormu böyle hareketler."

Telefonumu görev için kapatıp evde bırakmıştım bu yüzden bana ulaşamayıp mektup gibi bir saçmalıkla bana ulaşmışlardı.

Aramaları görüp geri dönmemiştim. Beni önemli bir şey için aramış olduklarını anlamıştım sadece böyle bir şey olacağı aklıma gelmemişti.

"Saçmalamayı kes Asel, nerede olduğunu söyle."

"Sesini kime yükselttiğine dikkat et annecim, ben senin o diğer çocuklarına benzemem ayrıca ne zamandan beri bana emir vermeye başladın."

İnsanların bana emir vermesine asla tahammül edemezdim ve hep tersini yapardım.

İnsanlarla uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Sesli bir nefes daha aldı.

"Peki Asel hanım lütfen nerede olduğunuzu söyler misiniz?"

"İsteyince ne güzel oluyor. İstanbul'a yeni indim zaten bu yüzden aradım."

Alsancak (Asel Timi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin