{¡TWENTY-SEVEN¡}

3.9K 270 111
                                    

- 27 ci bölüm -

"Ortak düşman.."

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

-Kavin Kararslan'dan..

Kolum da hissettiğim el ile irkildim.

"Korkma." Diyen Uygar ile kendimi zar zor toparladım.

"Ne işin var senin burada ?" Sinirle konuşması ile omuz silktim.

"Bilmem."

"Bildiriceğim ben sana." Diyerek elimden asılıp peşinden ilerletmeye başladı.

Aha ebemizi silkecek.

İlk önce beni ön koltuğa yerleştirip, daha sonra kendisi sürücü koltuğuna geçmişti.

Arabayı çalıştırarak ilerlemeye başlamıştık. Direksiyonu tutan elleri gergin olduğunun göstergesiydi.

"Ne alaka o piç ?"

"Oturmuş yüzüne gülüyorsun.
O pezevenkte karşı cins birisini görmemiş gibi hülyayla seni izliyor !"

"Artık sakin olucak mısın ? Arabaya bindiğimizden beri küfür ediyorsun."

"Kavin sen bizi delirtecek misin ?"

"Neden ?" Dedim anlamazlıktan gelerek.

"Hâlâ neden diye soruyorsun." Diyerek arabayı bir kenara çekti.

Bir uçurumun kenarındaydık.

Aha benim uçurum.
Demek burayı Uygar da biliyormuş.

"Bu sinirinin sebebi ne Uygar ?" Dedim anlamazca.

"Buluştuğun o adamın kim olduğunu biliyor musun ?"

"Biliyorum.." Dedim kısık bir sesle.

"Bildiğini hiç zannetmiyorum. Zannettiğinin aksine saf bir aşık değil. Seninle sırf ağ-"

"Ağzımı aramak için buluştu. Etkisi altına almaya çalıştı.. Ben bunların hepsinin farkındayım Uygar."

"Farkındasın, peki ya neden güldün o adama ?"

"Dialok kurmam için sahte de olsa tebessüm etmem gerekiyordu çünkü." Dedim bıkkınca.

"Siktirme dialok'unu."

"Kavin.."

"Hm."

"Toprak Dağlı.
Gerçek ismiyle Demir Koraç.."

"Ortak düşmanımız.." Diye cümlesini devam ettirdim.

"Git.."

"Ne ?" Dedim şaşkınca.

"Duydun. Git, o herifin de dediği gibi zamanın varken kaç."

"Uygar ne biliyorsun sen ?" Dedim sesime yansıyan endişe ile.

"Dahası var.. Canına yakıcak."

{¡EFSA¡}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin