Bölüm 2 - "Belalı!"

1.4K 140 14
                                    

Öykü kıpkırmızı suratıyla bana olayı anlattıkça allahım ben nereye düştüm temalı yüz ifadeleri yapıp onun lafını kesmeden cevap veriyordum. Resmen boku boku bir kavgaya dahil oldum hayır kavgaya karışmama mı yanayım yoksa salak Yaseminin olayı olmasına mı yanayım üstüne birde mevzunun erkek mevzusu olmasına mı yanayım... yanayım yanayım ateşlerde yanayım ya..

Memlekette oğlan kalmamış kız gitmiş Seda'nın eski sevgilisinin numarasını istemiş benim akıllı kankam Öyküde hemen atlamış olaya. Kızım hadi ben malım hemen atladım sen akıllı ol atlamasana her şeye he kızım he yavrum he çocumm.

 "Ya bu Yasemin mal mı çok affedersin? Gitmiş psikopat kızın psikopat manitasını beğenmiş hem bu daha dün başkasından hoşlanmıyor muydu? Ne ayran gönüllü kız."

"Kanka ne bileyim ya.."

"Konko no boloyom yooo...Salak git teyzene ispiyonla kızına azcık sevgi göstersin kızına, baksana kız her yere bulaşıyor ya." Kime ne anlatıyorum ya bende.

Hiçbir şey etmiyormuş gibi hoca da geldi bi ton azar kaydı yok okulun düzenini bozmaya huzurunu kaçırmaya ne hakkımız varmış yok bize yakışıyor muymuş. Serseri haydut olduk iki dakikada. Hoca çıkarken "Ben diğerleriyle konuştum daha fazla bu konuyu uzatmayın." dedi. Ben bu günü takvimden çıkarır yılı 364 gün 6 saat olarak yaşarım da onların duracağını hiç sanmıyorum. 

Günü kapatmaya yaklaşmıştım tüm okul dağılınca ben de her cuma yaptığım gibi kütüphaneye gitmiş ve kitapları gruplarına göre ayarlayıp yeni kitaplara yer verip yerlerine yerleştirmiştim. Kitaplarla ilgilemeyi sevdiğimden kulübe katılmıştım sene başında çok fazla kişi olduğundan sırayla kütüphane işerini yapıyorduk sayı git gide azalınca sadece şu sessiz gözlüklü kız ve ben kaldık.

"Dimi kız Arzu?"

"He?"

"Hiç hiç." dedim gülerek omuz silkip döndü işine.


Yolumuzun ayrıldığı yerde Arzuya veda edip kulaklıklarımı taktım. Muhabbetine doyum olmuyor kanka ama eve gitmem lazım. Şarkıların arasında ruh halime hiç uymayan bir şarkı çıkınca tahammül edemeden hızla değiştiriyorum. Bazen zevkle dinlediğim şarkılar an geliyor ki dayanılmaz bir hal alıyor benim için. 

Ben dalgın dalgın telefonla uğraşırken bir binanın girişinde durduğumu fark ettim. Binanın merdivenlerine oturmuş dört kişi vardı. Bunlardan birini Seda olduğunu anlamam uzun sürmedi. Hızla kafamı tekrar telefonuma çevirip hızlı adımlarla ilerledim.

"Hey!" dedi oturduğu yerden kalkarken. "Baksana." yok ya bana dememiştir. "Dursana lan!" duymuyorum ki kulaklardan çok ses geliyor inan duymuyorum seni vallaha bak. Anaa kolumdan tutuyor beni çekiyor bak şuna şimdi de görmüyor gibi mi yapsam yokmuş gibi.. 

"Kızım sağır mısın ne durmuyorsun?"

Yüzümde salak bir ifadeyle "Ne dedin duymadım?" diyerek kulaklığı çıkarttım. 

Kulaklığı alıp kulağına götürdü "Şarkı bile çalmıyor ki." dedi.

 Yüzümdeki ifadeyi anında silip kulaklığı elinden çekip "Ne var ne istiyorsun haydut musun sen ne yolumu kesiyorsun? Hem Hoca sizle konuşmadı mı hala ne.."

"Sus bi sus neyden bahsediyorsun ne hocası kızım okul mu burası?" diyerek kolumdan tuttu. "Bütün okulun önünde beni yere ittin bu yanına kalacak mı sandın gerizekalı rezil ettin beni rezil!" gözlerinden ateş çıkıyordu. Bu kız beni çiğ çiğ yer etrafta da kimseler yok okul çoktan dağıldı napsam sonuna kadar savaşsam mı cılız bir şey zaten diye düşünürken arkadan  "Seda!" diye kalın ve bir o kadar tatlı bir ses onu durdurdu. İkimiz birden sesin geldiği yöne doğru baktık. 

Bu asıl kişiydi. Bütün olayın ana kahramanı. Okulun bad boyu, Seda'nın helali, bizim belalımız..  

Sıradan Biri (Tekrardan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin