Seda Ozan'a kitlenmiş bakarken fırsat bu fırsat kolumu kurtarmaya çalıştım. Ama nafile manyak karı yapışmış bileğime bırakmıyor.
"Seda gel." dedi sakince.
"Yok!" dedi öfkeyle "Niye gidecekmişim yanına bırakır mıyım bu kaşarın?" diyerek kolumu daha da çekti iyice canımı yakmaya başlamıştı. Bileğimi kurtarmak için güçlü bir hamle daha yaptım ama nafile hedefine kitlenmiş füze gibi bakıyordu bana. Sinirden dişlerimi sıkıyor ne yapmam gerektiğini bilmeden öylece bekliyordum.
"Seda uzatma gel konuşalım." dedi gergin bir sesle beyimiz.
"Yok öyle-"
"Eh! bırak be deli karı!" bileğini yakaladım. "Ne istiyorsun be benden! Kaşar sensin aptal!" saçımı yakalamak için hamle yaptığında Ozan onu belinden kavrayıp çekti.
"Hadi yok ol!" diyerek gitmemi işaret etti Seda onun kollarındayken. Şuna bak şuna kendini ne sanıyor bu kamil.
"Ne diyorsun be sahip çık sevgiline sende sarmasın millete!"
"Laftan anla kızım hadi bas git canımı sıkma benim." Sinirden hiç bir şey diyemedim elimle bileğimi ovuşturuyorken gözlerimin acıyla yandığını hissettim. Ağlamamalıyım şimdi olmamalı. Ah şu yersiz göz yaşlarım. Bu kadar insanın içinde ağlayamam ya bu kadar şeyin üstüne ağlarsam iyice zaferi vermiş olacağım ellerine. Dişlerimi sıka sıka öfkeyle bakıyordum Ozan'a diyecek bir şeyler düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor ama gece yatakta yatıyor olsam sayfalarca laf sokmacalı şeyler gelir aklıma hay Allahım!
"Bunun gideceği yok, Mert." diyerek arkadaşına seslendi arkadaşı da kolumdan çekip beni sürüklemeye başladı bir kaç adım beni götürmesine izin verdikten sonra kolundan kurtulup üstümü başımı düzeltip yoluma kendim devam ettim. Öfkeyle attığım hızlı adımlarla köşeyi döner dönmez gözümden bir kaç damla yaş süzüldü.
*
Allah'ım nasıl kahroluyorum nasıl saatlerce Öykü'yle telefonda birbirimizi gaza getirdik yok yarın şunu yapacağız bunu çağıracağız şunu şöyle döveceğim diye konuşup plan yaptık durduk. Neyse önce ödevleri yapalım da diyerek telefonu kapattık şimdi oturduk Tanzimat şiiri hakkında bilgi veriyoruz bizden malı yok ya sen kimsin kavgaya karışıyorsun be dingil be ahmak saat olmuş bu saat..
Saat. Saat! Hass... Saatim nerede? Elimi alnıma şak diye götürdüm. Ulan ben var ya sırf zararım saatim yok. Hay sıçayım annemin bana verdiği saati resmen kaybettim. Gözlerimin önüne saatimi son gördüğüm anı getirmeye çalışıyorum yok!
Tekrar kapadım gözlerimi, kütüphanedeyim Arzu orada bir şeyler yapıyor falan filan hayalimde bile boş boş takılıyor her neyse geç işte saatime bakıyorum oo diyorum geç olmuş okuldan çıkıyorum pıtı pıtı gidiyorum ve.. salak Seda orda geliyor falan kükremeler bir şeyler bir şeyler kolumdan çekiyor işte! can alıcı noktaya geldik. Mal kafasız kız altın saati kolundan aldılar götürdüler götünden haberin yok. Al şimdi uyu uyuya bilirsen! He aynen sana nasıl kaşar der sende keşke ona orospu deseydin ayyyynen! Şimdi sen anana ne diyecen onu düşün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıradan Biri (Tekrardan)
Romanzi rosa / ChickLitHikaye karakterim eroin bağımlısı zengin bir züppe mi yoksa hayatın acılarını doruklarına kadar yaşayan bir fahişe mi olmalıydı. Ya da.. Hiç biri. Evet evet hiç biri. Hikayemin karakteri bendim. Aynen öyle ben. Peki ben kim miydim? ...