2.2

77 13 22
                                    

Jeongbin yazıp minsungu daha az yazdığım için Minho abim kızdı minsung yazıyorum 😔
Bence Jeongin'i kıskandığından yapıyo hep

✧ ✧ ✧ ✧

Minho sabahın erken saatlerinde uyanmış, kollarının arasında uyuyan çocuğu izlemişti bir süre. Sonra onu uyandırmadan sessizce kalktı. Salona gitti önce, kedileri hala uyuyordu, anlaşılan uyanık olan sadece oydu koca evde.

Askılıktaki ceketini alıp ses çıkarmamaya çalışarak çıktı evden. Hem sabah yürüyüşü hem de biraz alışveriş yapacaktı. Evinin alt sokağındaki markete gitti. Jisung'un ilk buluşmalarında hep istediği ve sonradan favorisi olduğunu öğrendiği çikolatadan aldı ilk olarak, sonra da sevdiğini bildiği atıştırmalıklardan. En son da ufak bir mutfak alışverişi yaptı, şimdi bütün eksikleri tamamdı.

Eve gittiğinde önce aldıklarını mutfağa götürdü, ses çıkarmadan yerleştirdi hepsini yerlerine. Ardından odasına, Jisung'un yanına gitti. Genç hala uyuyordu. Beraber kahvaltı hazırlamanın eğlenceli olacağını düşünmüştü ama uyandırmaya kıyamadığı için vazgeçti bu fikrinden, tek başına da halledebilirdi, sonra uyandırırdı. Saçlarına ufak bir öpücük bırakıp geldiği gibi sessizce geri çıktı odadan.

Mutfağa girdiğinde önüne önce yerde oturan, yeni uyandığı için etrafa boş boş bakan, dağılmış bir Soonie çıktı. Gülerek önüne oturdu, küçük kedi bıkıp mutfaktan çıkana kadar sevdi. Şimdi kahvaltı hazırlama zamanıydı. Sessiz olmaya özen göstererek hazırladı tüm kahvaltıyı. En son da birer kahve yapıp masaya koydu, artık her şey hazırdı.

Tekrar odasına döndü Minho, Jisung'u uyandırmak için. Yatakta hala aynı pozisyonda yatan çocuğa doğru ilerledi, üzerine eğilip yanaklarına birer öpücük bıraktı. Herhangi bir hareketlilik olmayınca öptüğü yerleri sıktı bu sefer. İşe yaramıştı da.
Jisung sızlanıp yanaklarındaki elleri çekmeye çalışıyor, Minho'ysa onun çabalamasını gülerek izliyordu.

"Ya Minho bırak."

"Bırakmıyorum, sıkıysa bıraktır."

Jisung sızlanmaya ara vermiş, Minho'nun ellerinden kurtulmaya çalışıyordu. Sonunda Minho'nun elinden bir yanağını kurtarabilmişti. Büyüğün boşa çıkan elini tutup anında ısırdı. Minho canının acısıyla Jisung'un yanağını bırakmak zorunda kalmıştı. Elini çekmeye çalıştıkça Jisung'un dişleri daha çok acıttığı için pes etti. Sonunda Jisung bıraktığında yere attı kendini, acıyan elini tutarak.

"Gören de elin koptu sanacak, ne bu drama?"

"Koparsaydın keşke, en azından çektiğim acının bir anlamı olurdu."

"Sen de benim yanaklarımı sıktın! Canım acıdı!" Yanaklarını ovarak yerdeki gence doğru bağırdı Jisung. Gerçekten yanakları acıyordu ve kızarmıştı. Minho bunu fark ettiğinde hızla kalkıp yataktaki gencin yanına oturdu, yüzünü elleri arasına alıp kızaran yanaklarına peş peşe öpücükler bıraktı. Jisung, biraz önceki bağıran halinin aksine her öpücükte kıkırdıyor, kendini durduramıyordu. Sonunda Minho genci serbest bırakmış, geri çekilmişti. Kızarıklığı geçmeye başlayan yanaklarını okşadı.

"Söz bir daha sıkmayacağım yanaklarını bu kadar çok. Isırma sen de beni, çok acıtıyormuş, hak verdim bizim çocuklara."

"Adam ol."

✧ ✧ ✧ ✧

Minho Jisung'u kaldırmayı başarmasının ardından beraber kahvaltılarını yapmışlardı. Sonrasında ikisi de dışarı çıkmak istemediklerine karar vermiş, evde anime izlemekte anlaşmışlardı. Minho ortalığı toplarken Jisung da atıştırmalıkları hazırlamış, ikisinin de hiç izlemediği bir anime seçmişti. İlk bölüme başlamadan önce kedilerle yorucu bir oyun oynamışlar, minikler uyumaya çekildiklerinde ikili de kanepeye kurulup izlemeye başlamışlardı.

Gym Bro'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin