18-Zhan çocuğu bilmiyor.

59 12 4
                                    

     Xuan düşüncelerle uykuya dalarken. Diğer evde hararetli konuşmalar vardı. Konu ne olabilirdi ki. Xuan. Telefon gelince Jiyang'ın konuşmaları ısıyı arttırmıştı.

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Cheng, Jiyang'a takılıyordu konuşmanın ardından.

     "Ne rahatsızlığı Xuan'cığım istediğin saat ara beni. Kendimi affettirmem gerekiyor sana. Ahh üzgünüm Xuan'cığım...

     "Cheeeng , ben hiç de öyle konuşmadım. Beni kötü taklit ediyorsun. Zhaan bir şey söyle Cheng'e."

     "Ne diyebilirim ki Jiyang. Gerçekten adamın ağzına düşmediğin kaldı. Ama şu bir gerçek Xuan kesin şok geçiriyordur. Var bunun altında bir şey deyip işkilleniyordur şimdi. Oysa bizim Jiyang'ımızın hisleri gerçek. Bir şekilde özür konuşması gibi."

     "Aşkolsun Zhan. Ben işleri yoluna sokmaya çabalıyorum. Hani birlikte çalışacağız ya gerginlik olmasın diye. Ayrıca rol yapıyorum. Ben de onu kendime çekersem Yibo ortada kalır anlasana."

     "Heeee ondan diyorsun yani. Hani sarhoşken söylediklerinle ilgisi yok. Onu yakasından tutup öpme fikrin yok yani."

     "Annssnnn, yok Zhan yok. Onlar sarhoş söylemi gerçek duygular değil. Sadece intikam var aklımda. Siz de fazla üstüme gelmeyin. Böyle deyip beni ona aşık ederseniz sorumluluk almam."

     "Vay vay vayyy bu nasıl bir sıyrılış arkadaş. Bahaneye bak. Kırk yıl düşünsem bulamazdım...

     "Biz dahi değiliz Zhan'cığım ondan bulamayız. Beyinlerimiz farklı çalışıyor. Bazı konularda nasıl düz mantığı varsa bazı konularda da tilki kurnazlığı çalışıyor."

     "Ayyşşş tamam bee sıktınız ama ben yatıyorum. Siz de yatın yarın ikinci defile var ertesi gün de diğeri zaten haftayı bitiriyoruz böylece. Ardından buluşma sözleşme imzalaması derken hiç boş durmayacağız. Ayrıca Zhan ben olmasam çoktan Yibo'nun koynuna girerdin. Hadi iyi geceler."

     "Jiyaang, Jiyaang bunu söyleyip gidemezsin öylece. En azından ben alışık olduğum koyuna girebilirim de sana ne demeli. Atacaksın yatağa bir güzel... Hee bu ney sence Jiyaang. Kaç bakalım kaç. Söylediklerimi duyduğunu biliyorum. Hoşuna gittiğinden de eminim. Aşık olmuşsun bile sen hiiç bizi bahane etme."

     Elbette Jiyang hepsini duymuştu. Ama gerçekten aşık mı olmuştu.

     *Yok canıım kaç gündür tanışıyoruz daha. Bir yıldır tanıyorum ben ama. Hahaha resiminden aşık olmadıysam off neyse yaa. Ben görevimi yapıyorum. Hem Zhan'ın bilmediği onlar masumsa ettiğim onca lafı düşünmek bile istemiyorum. Biraz da bunu hafifletiyorum. Yok cidden suçlularsa eğer, Xuan'ı kimse elimden alamaz.*

     Xuan sabah kahvaltı sonrası Yuchen'in yolladığı resimleri gösterdi Yibo'ya. O da şaşkındı. Hangisi kimdi bunların?

     "Benzerliği bir kenara koyarsak, bildiğin ikiz bunlar. Eğer aile geçmişlerini bilmesem ama yok ya yaş olarak da tutmuyorlar. Xuan Zhan ilk yıllarda karşıma çıksaydı ben kesin orada kalp krizi geçirirdim. İlk gördüğümde bile kötü oldum. Ancak giderek daha çok benziyordu. Yuchen araştırmasa, Zhan'ın bilgilerine ulaşmasa böyle biri yok bu San derdim kesin. Ama Xiao Zhan var ve gerçek. Ben ise ne yapacağımı bilemiyorum. İyice kafam karıştı."

             ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Zhan ve ekibi sorunsuzca iki defileyi de atlattı. Jing Zhan'ın yorulduğunu fark ederek, üstüne gitmiyordu. Bu da farklı bir taktikti. Zhan'ın işine geliyordu. Artık Yibo, Zhan ve Jing'e verecekti tüm dikkatini. Üç hafta olmuştu bile onlar buraya geleli. Çok çabuk geçmişti zaman.

Betrayal & Revenge ~ Yizhan ~ İhanet & İntikam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin