Bu sırada yanlarında iki araç durdu. Birinde Yuchen ve Lulu, diğerinde Xuan, Cheng ve Jiyang vardı. Gelmeleri uzun sürdüğü için endişelenmişler, Yuchen ve Lulu'dan yardım alarak yerlerini tesbit etmişlerdi.
Ve anlaşılan geç kalmışlardı. Acaba Zhan ne kadarını öğrenmişti?
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬
"Neler oluyor burada?"
"Bilmem sizce neler oluyor? Bu hepinizin planı mı? Beni mahvetme operasyonu mu? Ben yaşadıklarımı anlattım. Gerisi size ve Zhan'a kalmış. Anlaşmayı bozmayacağım. Eğer hak ettiğim bu ise boynumu eğip cezamı çekeceğim."
"Zhan niye öyle donup kaldın?"
"Bir saniye Cheng. Yibo'nun anlattıklarını hala sindiremiyorum. Şunu söyle lütfen. İçimde onun canını taşıyordum demekle neyi kastetti? Hamile miydi? Çocuğum....
"Zhan bunları sonra konuşalım. Şimdi ikiniz de epey içmişsiniz belli. Hadi eve gidelim."
Jiyang Zhan'ın susmasını sağlamalıydı. Kendini açığa çıkarmak üzereydi.
"Jiyang, ben şu anda hiç olmadığım kadar ayığım. Bunu duymak istiyorum. Çocuğun mu var senin San'dan?"
"Evet lanet olası, onu da mı kullanacaksın bana karşı? Ne yapacaksın San'ın ailesine haber mi vereceksin? Elimden alırlarsa mutlu mu olacaksın? Tek umudumu, tek hatıra mı da mı alacaksın benden?"
"San'dan olduğuna emin misin?"
Zhan imalı gözlerle Xuan'a bakıyordu. Yibo'nun ipleri koptu bir anda.
"Sen asla beni anlamayacaksın. Neler anlattım hiç dinlememişsin bile. San'dan tek yadigarıma dil uzattırmam Zhan. Bana istediğini söyle. Döv, söv, kır, dök ama oğluma asla dil uzatma. Tertemiz aşkıma asla leke sürme. Affetmem seni. O Jing pisliğini de bir gece de yok ettirir, kayıplara karışırım kalırsın öyle. Kaldı ki sen de yaşadıklarımı yaşamışsın anlarsın sandım ama heyhat. Sen bana kurulmuşsun. Seni bana karşı kim kışkırttıysa, git ona hesap sor."
"Yeteeer, susun ikinizde. Ortada büyük bir yanlışlık var. Zhan ağzını açma. Sen de Yibo. Bizi dinleyin şimdi. Biz bir kaç gündür bunu fark ettik ve bugünden başlayıp birlikte çalışıyoruz. Yani beşimiz. Her şeyi bulup size anlatacaktık ama işler ters gitti.
Şimdi Zhan. Yibo neler anlattı bilemiyorum ama onlara çok büyük bir tuzak hazırlanmış. Hem de çok planlı olarak. Yibo'nun para yatırması bile ayarlanmış. Anlıyor musun? Ona San ve Yao'nun birbirlerine yakın resimleri ve nişanlın seni aldatıyor yazan mektuplar alm...
"Duydum bunları. Eee ne olmuş? Ne malum aldıkları? Bunu da kendileri planlamış olamaz mı? Bana suç yüklemek için kılıf."
Bana demişti. Şükür ki Yibo bunu fark etmedi. Odağı farklıydı.
"Zhaaan bu resim ve mektupları üç kişi biliyor. Yollayan. Yibo ve Xuan. San'a düğünden sonra anlatacaklar peşine düşeceklermiş. Bunu planlayan biri düğünü düşünür mü? Tamam olanları öğrendin. Peki diğer yönü biliyor musun anlattın mı ona?"
"Hangi yönden söz ediyorsunuz?"
"Anlaşılan duymamışsın Yibo. Bu pislik San'ı farklı işlemiş. Senin onu aldattığını, telefonla konuşurken yakaladığını söylemiş. San inanmayınca uyuşturucuyu senin verdiğini. Bilerek baskın yaptığını ve sonra bunları bahane ederek senden ayrılacağını söylemiş. San buna da inanmamış. Sana gelip anlatacakmış olanları. Sen de anlatacaktın doğal olarak ve çözecektiniz. İşte o esnada kaza olmuş. Kader de size bir tokat vurmuş anlayacağın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Betrayal & Revenge ~ Yizhan ~ İhanet & İntikam
FanfictionMucizeler her şeyin ve herkesin ikinci bir şansı hak ettiğini gösterir. Bu söze hem inanıyorum hem de inanmıyorum. Ben bir mucizeyim ve ikinci bir şans verildi bana. Bu mucize Tanrı tarafından bahşedildi ve mucizeye biri de yardım etti. Ama her...