Love Me [ HunHan ]

Love Me & Right

***
Luhan

Tanımlanamaz.Evet. Sehunun kokusu kesinlikle tanımlanamazdı.  Her meyvenin , her karışımın kokusuyla harmanlanmıştı. Öyle güzel ve sarhoş ediciydi ki kollarının arasından çıkmak istemiyordum.Derin bir nefes aldım. Bu kokuyu her zaman , her anımda yanımda hissetmeliydim.

" Beni içine çekmen bittiyse diyorum , O küçük burnundan öpsem ? " Sehunun sesiyle sıçradım. Tanrı aşkına o uyumuyor muydu ? Sehun kızarmama gülürken burnumun üstünü öpmüştü. Sehunun dokunduğu heryer , alevlenen bir ateşti. Ve ben o ateşin içinde kalmıştım.

" Tanrım, bana gülmeyi kes , Hun ! Ve lanet olmayası gülüşünle git. ! "

Kafamı yastığa gömmüştüm. Onun gülüşü ilahi bir şeydi. Ve onun gülüşünü izlemek bile günaha sürüklüyordu sizi.

" Luhan , beni seviyor musun ? " Sehunun kulağıma fısıldayışıyla irkildim. Tabiki seviyorum , aptal. Sadece sana söyleyemeyecek kadar korkağım.

Sanki Tanrı dualarımı duymuş gibi kapı açılmıştı. Chanyeol ' ün geldiğini anlamak zor değildi.

" Günaaadı...Aigoo , aigoo sanırım yanlış zamanlama pardonnn.! "

Az önce Tanrı dualarımı duymuş mu demiştim ? Boşversene. Yeol sadece beni daha çok kızartmıştı. Ve Sehun halime daha fazla gülmüştü. Daha fazla.

" Kepçuk. Birgün elimde kalacaksın. " Sehunun , Yeol ' e tehditleri normalde ürkütücüydü ama Sehun bunları söylerken gülüyordu. Sözlerini nasıl ciddiye alabilirdiniz ki ?

" Siz yatak fantezinize...- "

" Chanyeol ! " Sehun , Yeollie ' ye yastık fırlatmaya çalışırken  kovalamaca başlamıştı.Herkes koridorda Sehunun ,  Chan ' ı pataklayaşını izliyordu. Koridordaki festivale Kris ' in de katılmasıyla Sehun ve Chan ayaklandı. Kris bıkmış tavırla ,

" On dakika. On dakika sonra herkes arabalara binmiş olsun. Okulun ilk dersine zaten geç kaldık. İkinci derse yetişelim. " Kris ' in zorlukla kurduğu uzun cümlenin ardından herkes odalara fırlamıştı. On dakikada hazır olmazsak , Kris ' in yüz ifadesini düşünemezdim bile. Kris , beklemekten nefret ederdi.

***
Baekhyun

" Chanyeol ? "

" Baekhyun ? "

Yeni uyanmış , ayılmaya çalışan Yeol ' ün yatağına oturdum. Dün gece ki konuşmamızdan sonra mutlu görünüyordu. Bende mutluydum ama aklımı kurcalayan bir soru vardı.

" Sana bir şey soracağım...Yeol , Ben dün seni öptükten sonra sana, seni sevdiğimi söyledim ama ya sen? Sen beni seviyor musun ? "

Korkuyordum , cevabından. Sevmiyorum der miydi ? Boğazım düğüm düğümdü sanki. Yutkundum. Chanyeol ' e bakamıyordum bile.  Her an ağlayabilirdim.

" Baek ? "

" Chan ? " Kafamı kaldırmadım. Yüz ifadesini görmek istemiyordum. Dakikalar sonra belimde iki el hissettim. Ve daha sonra biraz havalanıp yumuşak bir şeye oturtuldum.Chanyeol beni kucağına oturtmuştu. Chanyeol ' ün kucağındaydım. Kucağında...

" Baekkie , şuan sana birçok şey yapmak istiyorum. Ama en masumunu yapacağım. " Kulağıma değen nefesinden irkildim. Tüm bunlar ne demek oluyordu ?

Chan başımı kaldırıp zorla kendine baktırdı ve dudaklarıma dudaklarını kapadı. Ellerim saçlarındaydı. Chan , dudağımdan ayrılıp boynuma yöneldiğinde gözlerimi büyülttüm.

Bu yaptıkları masumca mıydı ?!

Dudakları boynumu emerken minikçe ısırıyordu. Tanrım ! Bunları yapmayı bırakmalıydık. Yoksa daha ilerisi olacaktı. Hafifçe inledim ve Chanyeol ' ün kucağından kalkmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. Çünkü beni altına almıştı. Gözlerim şaşkınlıktan fırlayacaktı. Kalbim , kalbim atıyor muydu ?

" Baek...seni...çok...seviyorum..."

Ve çenemden öpüp neşeyle ayağa kalkmıştı. Beni transa sokarak tabi.

" Hadi bebeğim. Derse yetişmeliyiz..."

Tanrım. Hangi rüyadaysam uyanmak istemiyorum. Chan bana 'seni seviyorum ' dedi. ' Bebeğim ' dedi.

Beni öptü. Boynumu ısırdı. !

Elimi kalbimin üzerine koydum ve sırıtarak bana bakan Chan ' a kızarmaktan bakamadım.

" Sen hep sev beni , Baekkie. Sen hep sev..." Chan ' ın şefkat dolu sesi odada yankılandıktan sonra kapının açılıp kapanma sesi duyuldu.

" Seni hep seveceğim , Chan. Seni senden daha çok seveceğim. "

***