#17

152 36 12
                                    

jeongyeon & nayeon

nayeon
jeongyeon

muzlu pasta yiyelim mi?

bizim eve gel

yanlış anlama hepsini tek başıma bitiremem diye söylüyorum

beraber yesek

gelirken poster ve bavulumu da getirirsin

jeongyeon
canım çekiyordu zaten iyi oldu

şu an momo'yu da alıp geliyorum

nayeon
ben momo'yu da getir demedim ki/

iyi madem

gelin

bekliyorum

zilin çalmasıyla koltuktan kalktım ve kapıyı açmaya gittim.

gelenler jeongyeon ve momo'ydu.

yüzüme samimiyetsiz olduğunun farkında olduğum bir gülümseme yerleştirdim.

"hoş geldiniz." diye mırıldandım.

"içeriye geçsenize."

geçmeleri için kenara çekildim, ardından kapıyı kapattım.

jeongyeon elindeki poster ve bavulu bana uzattı. gülümsedim ve onları odama koyup geri yanlarına gittim.

"gerçekten getirmişsin, inanamıyorum."

omzuma vurdu ve güldü.

"hani nerede pastalar?"

ben kıkırdıyordum, momo ise jeongyeon'u cimcikliyordu.

"muzlu pasta yok, kandırdım. olsaydı da sana mı verirdim? hepsini kendim yerdim."

"ne demek muzlu pasta yok?" dedi ve çabucak koltuktan kalktı jeongyeon.

"yok işte."

"duyduklarım gerçek değil, lütfen gerçek olmadığını söyleyin."

jeongyeon kendini yere atmıştı.

"salak bu kadar muzlu pasta istiyorsan alırız." dedi momo.

onun konuşmasıyla gülümsemem yavaş yavaş solmuştu. neden böyle yaptığımı ve ondan rahatsız olduğumu anlamıyordum. arkadaşım değil miydi o benim? belki de jeongyeon ile çıktığı içindi. sadece 3 yıldır platonik olduğum bir kız için eski arkadaşımdan mı soğumuştum ben?

jeongyeon "muzlu pasta pahalanmış momo, sende o para yoktur." dedi hâlâ yerde yuvarlanırken. gülümsedim. jeongyeon bir kolunu bana, bir kolunu momo'ya uzattı.

"kaldırın beni gerçekten bayılacağım yoksa."

onu kaldırdık ve koltuğa oturttuk.

"çocuk gibisin."

gözleri kapalıydı, yavaş yavaş araladı.

ardından hâlâ sindirmeye çalışıyor olacak ki muzlu pasta gerçekten yok mu şimdi, dedi.

"yok. konuşmak istediğim için öyle dedim."

başka türlü gelmezdi, biliyordum.

"çüş eve kız atma taktiği."

gözlerim açıldı ve hemen itiraz ettim.

"ya hayır, öyle bir şey yok." dedim ve momo'yu işaret ettim.

"ben zaten momo'yu da çağıracaktım biraz konuşmak, sohbet etmek için. uzun zamandır görüşemiyoruz. eve kız atma falan nereden çıktı?"

yalandı. tamam, eve kız atmak için değildi ama momo'yu da kendi isteğimle sohbet etmek için çağırmayacaktım.

"iyi madem konuşalım." dedi momo.

gülümsedim ve konuşmak için hemen bir konu attım ortaya.

iyi bayramlarr 💙

poster, 2yeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin