"Evet, isterdim... Eğer yapabilseydim tüm dünyayı ayaklarımın altında hissetmek isterdim."
Kaleminin ucundan akan mürekkebi parmağıyla temizleyip yazısını bozmasını engelledi. Hüzünlü bir şarkının dizelerini günlüğüne kaydediyordu şimdi. Sahi, ne kadar olmuştu dünyayı ayaklarının altında hissetmeyeli? Rüzgarın saçlarını dağıtması hoşuna gitmeyeli ne kadar olmuştu? Sulara dalmayalı ya da? Güneş gözünü almayalı ne kadar olmuştu? Gökyüzünün mavinin hangi tonu olduğunu unutalı ne kadar olmuştu? Yol kenarlarındaki kedi gözlerini saymayı kaç yaşında bırakmıştı? Bulutlardan şekil çıkarmak ne kadar çocukçaydı? Bilmiyordu.
Bildiği tek şey vardı şimdi, yalnızca bir şeyi çok istiyordu bir çocuğun oyuncak istemesi gibi.
Yollar.
Çayından bir yudum daha aldı.
"İnsanlar yollardan yalnızca evi özlediğinde nefret eder; yolcular ise yolları özlediğinde her şeyden..."
Günlüğünün son sayfasına düştüğü son not bu olmuştu. Defterin kapağını kapattı. Mutluydu. Uzun zamandır ilk defa ve hiç olmadığı kadar mutluydu. Defterin kapağının arkasına bir not bıraktı ve sonuna da bir kimlik.
"Mete / 2015 – Mayıs"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yol
Spiritualİnsanlar yollardan yalnızca evi özlediğinde nefret eder; yolcular ise yolları özlediğinde her şeyden...