Saat 6.30'a geliyordu. Yavaş yavaş cafe de ki işlerimi bitirip eve geçmeden önce bir kaç abur cubur alıp eve doğru geçtim Bugün kendi kendime film günü ilan ettim. Kısacası PTF ( pijama terlik film) yapıcaktım. Miran'a gelirsek beklesin dursun beni zorba herif, nasıl olsa kapı numaramı falan bilmiyor.
Yavaşça mutfağa girip elimdeki cispleri, çikolataları tabağa koyarak salonda ki masanın üstüne koyup, pijamalarımı giydiğim gibi salona geçtim. Aklımda ki filmleri bilgisayardan bularak elime aldığım abur cubur tabağımı bir yandan yiyerek bir yandan açtığım filmi izlemeye başladım.
Film böyle bitemezdi. Kız nasıl olur da bir oğlan için kendi canını feda eder inanmıyorum ya. Elimde ki peçeteyle göz yaşlarımı silip bir yandan da söylenmeye başladım. İzlediğim bir film de mutlu bitsin ya. Nedir böyle!
Ben böyle söylenirken kapının yumruklamasıyla endişelenmeye başladım. Bu saatte kim benim kapımı böyle kırmaya çabalar gibi çalar ki kapımı. Elime ilk geçen meyve bıçağını aldığım gibi yavaş yavaş temkinli davranmaya çalışarak dış kapıya doğru yürüdüm. Yumruklaması bitti şimdi Zile abanıyordu Allah'ım sana geliyorum. Sakin ol Azra mahallenin çocukları diyeceğim kolum da ki saate bakmamla şaşırmam bir oldu saat gece yarısı geçiyordu.
Kapını deliğine bakmamla bir kez daha şaşırdım MİRAN.
Bunun bur da ne işi vardı???
Alnıma bir tane vurup tabi ya akşam beni evden alacağını söylemişti çocuk.
Oh olsun ona beni korkutmaların ve kaba davranışların cezasını çeksin.
Kapıyı kırmadan hemen açtım. Bana öyle bir bakıyordu korkmamak elde değil. O beğendiğim yeşil gözleri Kahverengiye dönmüş adeta.
Kolumu ittirdiği gibi içeri girdi zorba herif. 1 dakika 1 dakika ben onu içeri davet etmedim ki. Kapıyı kapattığım gibi salona geçtim.
''Sen kim oluyorsun da ben den izin almadan içeri girebiliyorsun ha????'' Sesim biraz öfkeli çıkmıştı.
''Kes sesini Azra!'' baş parmağını yüzüme sallamaya başladı.
Ağzımdan koca bir 'hah' çıktı bu kendini ne sanıyordu böyle kollarımı belimde birleştirip karşımda adeta öfkeden deliye dönmüş olan Miran'a baktım.
Kolunda ki saate vurarak ''Tam tamına seni 4.5 saattirden beri kapıda bekliyorum Azra! İnşallah beni bekletmenin ve gelmemenin gerekli bir açıklaması vardır''
''PTF partisi yapıyordum'' gayet rahat bir tavırla söylemiştim.
''PTF partisi ne lan?'' bir kaç adım atıp aramızda ki mesafeyi neredeyse sıfıra indirmiş oldu. Annem sen bana öyle yeşil gözlerini dikip bakarsan ben bur da düşüp bayılı veririm.
Hemen kendimi toparlayıp '' pijama, terlik, film'' dedim bir çırpı da.
''Beni bekletmenin cezasını çekiceksin o zaman ufaklık'' yanağımdan makas aldığı gibi koltuğa kendini attı.
Ne ne saçmalıyordu bu oğlan. Komşular görse mazallah yanlış anlaşılırdım.
Hala elimde tuttuğum meyve bıçağını Miran'a doğru sallayıp ''Çabuk çık evimden!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Numaralı Masa !
RomanceGenç bir adamın gözünü intikam hırsı ile yanıp tutuşması ve Masum bir genç kızın hayatını intikam yüzünden alt üstü olması.