Davetsiz Misafir

54 7 0
                                    

Daha 8 yaşındaydım. Bir gün annem eve saçları dağılmış makyajı akmış üstü başı yıpranmış bir şekilde eve gelmişti. Küçüklük aklı işte endişelenmiştim koşarak anneme;

''Noldu anne, bu halin de ne böyle?'' endişeli gözlerle anneme baktım. İlk kez annemi bu halde görüyordum.

Normal de vücut hatlarını belli eden dizinin biraz üstüne elbiselerinden bir tane üstüne giyer, makyajı sade ve bir o kadar gösterişli bir şekilde yapar, takılarını unutmamak lazım hepsi birbirinden pahalıdır, altına bir tane topuklu ayakkabı giydiği gibi işine gider.

''Bir şey yok Azra odana git.''

''Ama anne?'' itiraz etsem nafile.

''Aması falan yok Azra odana geç ve valizini toparla Amasra'ya erken döneceksin.''

Ben anneme daha karnemi göstericektim.

''Tamam anne.'' İtiraz etmeden merdivenleri çıkmaya başladım.

9 ay boyunca hep hayalini kurmuştum. Annemle güzel vakitler geçirecektim. Arkadaşlarımın annesi gibi beni lunaparka götürcekti, beraber yüzme yarışı yapıcaktık, en sevdiğimiz çikolatalı pastayı beraber yapıcaktık.

Hepsi teker teker çöp oldu.

Zaten bugün gelmiştim ne topluyacaktım ki heyecandan valizimi bile boşaltmayı unutmuştum. Elime valizi aldığım gibi sürükleye sürükleye arabaya doğru yürüdüm. Annem benden önce valizimi aldığı gibi bagaja koyarak sürücü koltuğuna geçti.

Ben de arkaya geçerek emniyet kemerimi bağladım. Yol boyunca birbirimizle 2 çift laf bile etmemiştik. Zaten bir şey sorsam annem beni terslerdi. Fırsattan istifa de ben de aralıksız uyumuştum.

Gözlerimi açtığım da kendimi Zeynep sultanımın evin de buldum. Zaten getireceği yer başka nere olabilirdi ki.

1 dakika 1 dakika en son ben arabadaydım. Yataktan fırladığım gibi odandan çıktım.

''Anne?''

''Anne?''

''Anne?'' Evin içinde avazım çıktığı kadar bağrıyordum.

''Uyanmış mı? Benim güzel torunum.'' Ellerini havluya silen Zeynep Sultan'a baktım.

''Annem, annem nere de sultanım.'' Allah'ım nolur içeride olsun.

''Gitti kızım. Sen uyuyordun kaldırmaya kıyamadık annen yatağına yatırdığı gibi çekip çıktı kapıyı.'' Hüzünle bana bakan Sultanıma ;

''Ben onu öpemeden mi? Gitti.'' Gözlerimden yavaş yavaş akan yaşlara aldırış etmedim. allar bilir bir daha ne zaman annemi görücektim.

Bana gelip sarılan sultanımın göğsüne başımı koyarak ağlamaya başladım.

Gene beni yalnız bırakmıştı. Oysa ki ben annemle anne ve kızların yaptığı gibi vakit geçirecektim.

O gün hiç susmadan bütün içimdekilerini dökerek ağlamıştım. İlk başta sultanım benim için çok endişelenmişti hastaneye götürüp sakinleştirici bile yaptıracaktı ama ben istemedim. Sonra kendi kendime sakinleşmeyi başardım.

İlk kez o gün ne kadar güçsüz biri olduğumu anladım. Annemle de sultanım konuşurken duymuştum. Kendisi yurt dışına gittiğini işleri dolaysıyla bir süre dönmeyeceğini eğer bir şey olursa Ramazan abi'yi arayıp bilgilendirmemiz gerektiğini söyleyerek kapatmıştı.

Ve kendi kendime bir karar aldım. Ne olursa olsun bir daha acizliğini göstermiyeceksin Azra. Herkes seni dışarıdan güçlü zannetmelerini sağlıyacaksın.

2 Numaralı Masa !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin