MULTİMEDİA : ARDA VE GÖKHAN VAR
Telefonumun ısrarla çalmasına mı yanıyım yoksa kapının zilinin çalmasına mı karar veremedim.
Ben bugün tatildim ya. Yapılır mı? Bana bu oflayarak ilk önce komidinin üstün de ki zır zır çalan telefonumu açtım.
"Efendim?"yarı uykulu yarı bıkkın bir sesle.
"Azraaaa" diye karşımda cırlayan kişinin Seda olduğunu hemen anladım. "Uyandırdım mı hayatım seni? Sesin uykulu geliyor." Yataktan kalktığım gibi ısrarla çalan kapıya doğru yürürken bir yanda da Seda'yı laf yetiştiriyordum.
Seda'yla aynı cafe de çalışıyoruz. Çok tatlı bir o kadar kendini bana çeken bir yönü vardı. Diğer arkadaş zannettiklerim gibi değildi. Aksine bugüne kadar hep yanımda olmaya çalıştı. Ev ararken bana yardım etmesi, içinde ki eşyaları iyi bir pazarlıkla alabilmeme bile yardımcı olmuştu.
"Yok canım zaten ben de uyanmıştım." Kapıyı açmamla iki çift yeşil gözle görmem bir oldu.
"İyi ozman Azroşum bugün cafeye gelip çalışmaya başlıycaktım. Fakat Demet abla arayıp senin ve benim de izinli olduğumu söyleyince bunu değerlendirmemizin gerektiği düşündüm sence?" Kulağımda ki telefonu elime alıp Miran'a
"Senin bura da ne işin var ?" Bu çocukta iyi alıştı. Evime gelmeler falan.
"Düşündüm ki bugün beraber kahvaltı yapabiliz ve seni ordan cafe'ye bırakırım diye düşünmüştüm." Elimde ki telefon da cırlayan Seda'yı daha sonra onu arıycağımı belirtip telefonu kapattım.
"Bak Miran bugün ben izinliyim ve uyumak dinlenmek isiyorum anladın mı?" Kafasını olumsuz anlamda sallayarak;
"Hayır anlamadım anlamak istemiyorum güzelim." Pis pis sırıtarak bana bakmaya başlayınca ellerimi iki yana sallayarak.
"Hayır hayır " Miran içere girip kapıyı kapatarak bana baktı.
"Hadi hazırlan bugün benimlesin."
"Hayır, gelmek istemiyorum uyuycam ben bugün ya."
"İtirazınız kabul edilmedi Azra hanım hadi ben salondayım çabuk hazırlan gel yanıma." Yanaklarınımı şişirerek Miran'a;
"Offf offf" ayaklarımı yere vura vura odama doğru gitmeye başladım.
"Üstüne rahat bir şeyler giy" rahat bir şeyler giycek miş mişim. Sen çok biliyosun.
Dolabın karşına geçip Miran da eşofmanlı olduğuna göre ben de en uykun eşofmanlarımı seçip giyinmeye başladım.
Aynanın karşına geçerek saçlarımı at kuyruğu yaptığım gibi güneş gözlüğümü, telefonumu ve mevsimlik montumu alarak Miran'ın yanına geçtim.
İçeri girdiğim de elin de telefonla bir şeylerle meşgul olan Miran'a;
"Ben hazırım hadi çıkalım".
Uğraştığı telefonu cebine koyarak bana baştan aşşa süzerek;
"Bir insan eşofmanla bile bu kadar güzel mi görüne bilir mi? Görüne bilirmiş." Utanarak başımı yere eğdim.
Yanaklarımı bir yandan sıkıp dudağını büzerek bana;
"Aman da aman bizim kız da hemen utanırmıymış" alay ederek gülmeye başlayınca ellerine vurarak;
"Hadi Miran çok konuşma gidelim yoksa yeminle vazgeçeceğim şimdi."
"Tamam tamam hadi" önden geçerek dış kapıya doğru yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 Numaralı Masa !
RomanceGenç bir adamın gözünü intikam hırsı ile yanıp tutuşması ve Masum bir genç kızın hayatını intikam yüzünden alt üstü olması.