1.2

837 113 33
                                    

Jeongin duyduğu haber ile yerinden doğrulup "Siz ciddi misiniz?" diye sordu. Minho gülüp "Evet ciddiyiz, evleniyoruz". Jeongin mutlulukla onlara sarılıp "Çok mutlu oldum sizin için".

Jisung'a da sarıldığı sıra arkadaşı güldü "Artık bende Lee olacağım daha çok abilik taslayabilirim". Jeongin gülüp arkadaşının burnunun ucuna vurdu.

"Arabayla mı geldin? Bırakalım istersen". Jeongin hayır anlamında başını sallarken beraber üniversitenin bahçesinden çıkmışlardı "Arabam ileride, hemen eve gideyim de Seungmin'e güzel haberi vereyim".

"Seungminim ya çok sevdim ben o çocuğu" diyen Jisung ile "Bende çok seviyorum kendisini" dedi Jeongin. Minho gülüp "Hadi git deli aşık" demesi ile üçü de güldü.

Jeongin onlardan ayrılıp kendi arabasına bindi. Çantasını yanındaki koltuğa atıp, açtığı kısık sesli müzik ile yola koyuldu.

Bir markette durup evin eksiklerini almış, ek olarak Seungmin sevdiği çikolataları eklemişti.

Eve varması ile mutlu mutlu girip "Seungmin'im ben geldim!" diyerek seslendi. Ses gelmemesini takmayıp ceketini çıkarırken aldığı yoğun feromon kokusu ile olduğu yerde dondu.

Gözleri sonuna kadar açılırken "Seungmin!" diye seslendi. Ses gelmeyince ceketini ve çantasını atıp üst kata koştu. Odalarının önüne geldiğinde kapıyı tıklatıp bir kez daha "Seungmin" diye seslendi.

Tek ses Seungmin mırıldanmaları idi. Feromon kokusunu daha çok alırken kendini kaybetmemek için eli ile burnunu kapatıp hızla aşağı indi.

Titreyen elleri ile ceketinin cebinden telefonu alıp aceleyle Felix'i aradı. Telefon ikinci çalışta açılırken zaman kaybetmeden direk konuya girdi.

"Felix Seungmin erken kızgınlığa girmiş, bana yardım et lütfen ne yapacağım ben".

Felix'in telaşlı sesi duyulurken "Seungmin genelde mutfak dolabına koyar ilacını oraya bak". Jeongin hızla mutfağa girip dolapları karıştırdı. Nefes nefese kalmıştı kontrolünü kaybetmemek için büyük bir çaba harcıyordu.

Bulduğu ilaç kutusu ile eline alıp içini açtı. Boş olan kutu ile ağzından küfür kaçtı "Felix bu bitmiş ne yapacağım şimdi".

"Sakin ol şimdi evden çıkıyorum, Seungmin'in kullandığı ilaç var bizde, on dakikaya ordayım, bahçeye falan çık sen".

Telefon kapanırken Jeongin iç çekti. Bahçeye çıkması gerekiyordu yoksa ikisi içinde pek istedikleri şeyler yaşanmayacaktı. Anahtarı eline alıp kendini dışarı attı.

Sırtını dış kapıya yaslayıp yere çöktü, bacaklarını kendi çekerken derin bir nefes aldı.

On dakikayı kısa sürede gelen Felix ile ayaklandı. "Bir hafta ne olur ne olmaz ya bizde ya da kendi evinde kal olur mu Jeongin".

Jeongin başını sallayıp "Hyunjin'e rahatsızlık vermek istemem". Felix kaşlarını çatıp omzuna vurdu "Kendisi çıkarken bağırdı bize gelsin diye ek olarak Chan tehdit ettiğini iletti onlara gidiyorsun yani".

Jeongin gülüp başını salladı "Peki peki. Seungmin ilaçlardan sonra iyi olacak mı?"

Onun endişeli bir şekilde sorması ile Felix başını salladı "En azından daha sakin geçecek. Gerçi oğlum siz evlisiniz yapsanıza işte".

Jeongin onun omzuna vurup "O şuan kızgınlıkta ve biz hiç o şekilde yaklaşmadık birbirimize. Açıkçası ilkinin bu şekilde değil de ikimizin de ayık, sağlıklı kafadayken olması daha iyi. Yanlış şeylere yol açılsın istemiyorum".

Felix arkadaşının düşüncesi ile gülümseyip omzunu patpatladı "Seungmin iyi ki seninle evlenmiş". Jeongin bununla gülümsedi sadece.

Felix'e anahtarı verirken çilli içeri girmeden önce "Doğru bizim eve" diyerek uyarı vedi. Jeongin gülüp "Tamam tamam hadi gir sen. Sık sık durumunu mesaj at tamam mı? Ararsam hemen aç. Ya d-"

"Ya bir sus! Her anı yazacağım tamam mı. Sakin ol birazcık".

Jeongin susup başını eğdi "Endişeleniyorum sadece". Felix gülüp küçüğünün saçlarını karıştırdı "Merak etme abin her şeyi yoluna koyacak".

Jeongin gülerken Felix içeri girdi. Jeongin bir süre daha orada dikilip arabasına geçti. Gene üzerinde durgunluk oluşurken başını direksiyona dayadı.

İç çekti. İlk kez kontrolünü kaybetme yoluna girmişti. Kontrolünü kaybetse olacakları düşünmek bile kötüydü.

Yerinde doğrulup arabayı çalıştırarak daha önceden ezberlediği adrese sürdü.

Kısa süren yolculuk ile arabadan inip zili çaldı. Kapıyı açan Hyunjin'i inceledi şişmiş dudaklarını fark edince gülüp "Chan hyung evde mi?" diye sordu.

Hyunjin hafif pembeleşen yanakları ile "Hele dalga geç bak nasıl veriyorum onun eline seni". Jeongin kollarını kaldırıp teslim olduğunu belli etti.

Salona geldiklerinde Chan gülüp "Hoşgeldin minik bir hafta bizimlesin"

Jeongin gülüp yanıma otursa da aklı sürekli Seungmin'deydi. Bir hafta umarım çabuk geçerdi.

---

Nasıl gidiyorrr

Açıkçası malum sahneyi bilerek yazmadım
Seungmin sonuçta bilinçli hareket etmiyor ve Jeongin ilk yaklaşımlarının bu şekilde olmasını istemedi
Sonuçta daha sonrasında Seungmin pişman olup olmayacağı bilinmiyor
Yani biraz daha bekleyeceğiz o bölümü

Bide
Yabancı bir fic okudum kısa kısa ship bölümlü bir dene seungin bölümü vardı
Bildiğin hug me seungin di😭😭
Şu oyun salonunda tilki kapmaya çalıştıkları sahne. Bir an hug me okuyor gibi hissettim çok tatlıydı😭😭😭😭😭

2min yazdım sonunda bakın ona da🥺

2min yazdım sonunda bakın ona da🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çok güzel bu çocuk 😭😭😭

Baysss😭😭😭

Maknae on top // Seungin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin