"Beyefendi anlamıyorsunuz galiba burası otel. Köfte ekmek ne arar burada"
Sabahtan beri Changbinin görevliyle tartışmasını dinliyoruz. Changbin yemek olarak köfte ekmek istediğini söyleyince burada öyle bir menü olmadığını söylediler. Changbin duyunca kendinden geçti tabi.
"Tamam istemiyorum hiçbir şey" Changbin en sonunda vazgeçer gibi konuştuğunda görevli nefes verip gitti.
Odalarımıza çıkmak için asansör bekliyoruz şu an
Changbin yanımıza gelip "ben yanımda getirmiştim zaten. Köfte ekmeklerim yeterli kadar var" deyince Hyunjin yalandan tükürüp "bir yerde de yerinizde durun be!" Dedi.
Asansörler gelince hepimiz syrılıp geçtik ama ben hâlâ kendimde değilim. Minhomun koluna kusmuştum.
Hem rezil olduğum hem de Minhonun üstünü rezil ettiğim için ağlamaya başladım kapının önünde. Minho sorun olmadığını falan söylrdi ama ben hâlâ rezil hissediyorum
Beomgyu zaten yoldan dolahı iyi değildi şu an. Yeonjun da Soobinden yaklaşık bin kere özür diledi. Soobin ise sorun yok deyip önceden Minhomla beraber yukarı gitti.
Ben şimdi Minhonun yüzüne nasıl bakıcam. Nasıl pis bir sevgiliyim ben be!
Yukarı çıktığımızda kapı numaralarına baktım. Her oda dört kişilik olarak ayarlanmıştı. Bir tek Kai ve Yeonjun aynı odada kalmak istediğini söyleyince Soobin de onlarla kalmak zorunda oldu.
Elimdeki karta baktığımda Beomgyu ve Taehyun ile aynı olduğunu gördüm. Demek Beomgyular ile kalıcaz.
Changbin, Jeongin, Hyunjin ve Felix bir odada Seungmin hyung, Chan hyung, Mark ve Haechan bir odada olacak.
309 numaralı odanın kapısını açıp içeri girdim.
Minho bütün her yeri ayarlamış yatağın üzerinde oturuyordu. Belli ki duş almış saçları ıslaktı. Uf ne pislik bir insanım.
İki çift yatak vardı. Minhoyla göz göze gelmemek için büyük çaba verip sırt çantamı dolaba koydum.
Beomgyu çoktan yatağa girmişti. Taehyun da yanına uzanıp sarılarak uyudular.
Ben de banyoya gelip ellerimi yıkıyayım işte
Sevgilisinin yüzüne bakmaya utanınca nasıl da yarrak gibi kalıyor insan.
Banyonun kapısı açılınca bir an ya lavaboda olaaydım diye düşünmedim değil
Al işte bir rezillik sebebi daha
Minho içeri girip kapıyı kapattı.
Noluyo paşam derdim de hâlâ utanıyorum.
"Sevgilim niye yüzüme bakmıyorsun"
Uf deme öyle şeyler bayılırım ayıltmak için uğraşırsınız
"Daha deminki rezillikten sonra uzun bir süre bakmayı düşünmüyordum aslında"
"Ya sanki ne olucak. Niye abarttın ki. Hem senden mi tiksinicem ben daha neler"
Yüzümü ellerinin arasına alıp sıktı.
Dudaklarıma öpücük bırakınca utanmadım değil.
"Buraya kafa dinlemek için geldik. Hiçbir şeyi kafana takma"
Kafamı sallayıp bu sefer ben dudağına öpücük bıraktım.
Beomgyu içeriden bağırınca Minhoyu dışarı fırlattım. Beomgyunun gün boyunca dalga geçmesi ile uğraşamazdım