#7#

304 28 16
                                    

Yaklaşık iki saattir Jin Ae'nin ağzından laf almaya çalışıyorduk. Çünkü hanımefendi Chan'a ilanı aşk etmiş ve ondan bir cevap almadan koşarak yanımıza gelmiş. Anlamadığım şey şuydu, neden onun cevap vermesini beklememişti?

"Jin Ae eskiden senin zeki bir kız olduğunu sanardım ama sen salaksın!"

Hana Vien'in ağzına yavaşça vurdu. "Sus Vien, sadece sus!" Jin Ae bizimle konuşmuyordu ve konuşması için her şeyi yapmıştık. "Jin Ae yalvarırım konuş artık!"

Kyung Soon sıkılmış ve acıkmıştı. Teneffüste kantine ineceğini söylemişti ama şimdi Jin Ae yüzünden hiçbir yere gidemiyordu.

"Jin Ae konuşacak mısın?" Hea Woo zaten sabırsız bir kızdı, birazdan patlayacak gibiydi. "Tamam ya, ne söylememi bekliyorsunuz?"

Jin Ae sonunda konuşmuştu. Hwa Jae şakaklarını ovuşturdu, "Lütfen olayı başından anlat."

Hepimiz pür dikkat Jin Ae'ye baktık. "Ben zaten ona açılacağımı okula geldiğimde belirlemiştim. Oysa size söylerdim. Chan'ı koridorda yalnız görünce gittim yanına "Senden hoşlanıyorum." dedim ve koşarak sınıfa geldim. Bu kadar."

Hye Su elini alnına koydu ve "Salaksın." dedi. Kyung Soon ayağa kalktı ve sınıftan çıktı. Büyük ihtimalle kantine gidecekti.

"Sence Eun Hee? Bana geri döner mi?"

Ha? Ben mi? Ben nereden bileyim? Yani, Jin Ae'nin yaptığı doğru değildi. Chan'dan cevap beklemeliydi. Omuz silktim, kesin bir şey söyleyemezdim.

"Of ya, gerçekten çok aptalım."

Jin Ae sonunda kendisine itiraf etmişti. Bu yüzden Vien onu alkışladı. "Bravo, sonunda anladın aptal olduğunu."

"Vien!"

Hea Woo konuyu dağıtmak ve dikkati kendine çekmek için ellerini çırptı. "Stray Kids'in konseri var gidelim mi?"

Reddetmek için ağzımı açacaktım ki Hana elini ağzıma götürdü. "Olur gidelim." Göz devirdim ve ağzımı kurtardım. "Siz gidin! Ben bu sefer gelmem!"

"Ayıp Eun Hee insan eniştesinin konserine gelmez mi?"

Sınıfa dalan Stray Kids ile kızardığımı ve utandığımı hissettim. Kyung Soon da gelmişti. Seungmin sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu ve yanına oturdu. Felix de Hye Su'nun yanına yerleşti. Diğerleri ayaktaydı.

"Geleceksiniz değil mi?"

Jeongin'in umutla sorduğu bu soruya ben "Hayır," Vien ise "Evet," diye cevaplamıştı. Yalandan gülümsedim ve "Size iyi eğlenceler o zaman." dedim. Gitmek istemememin sebeplerini sıralasam muhtemelen en az iki yüz sebep  olurdu.

Gözlerim bir an Jin Ae ile buluştu. Jin Ae de isteksizdi çünkü Chan'dan çekiniyordu. Jin Ae beklediğim gibi "Ben de gelemem." dedi.

Hea Woo kendine hakim olamayarak bağırdı ve "Neden?!" dedi. Jin Ae benim aksime sosyal bir kızdı ve ben olsam şaşırırdım ama sebebi belliydi. Şaşırılacak bir durum yoktu.

"Jin Ae ve Eun Hee geleceksiniz."

Hwa Jae'ye göz devirdim ve yerimden kalktım. Beni bu şekilde zorlamaları hiç hoşuma gitmiyordu. Sınıftan çıkarken Hana bana seslendi ama umursamadım. Ben kendi kararlarımı veremeyecek miydim?

Omzuma dokunan bir el hissettiğimde hızla arkama döndüm ve onu gördüm, Minho'yu. "Benim yüzümden mi gelmiyorsun?" İstemsizce güldüm. "Sen varsın diye eğlenmeyecek bir insan değilim ben!" Ani çıkışım yüzünden kaşlarını çattı. "O zaman asıl sebep ne?" Anksiyetemi sebep olarak gösterebilirdim ama ruhsal hastalığımı böyle her yerde konuşmayı sevmiyordum.

DRIVE - Lee Minho / YNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin