#5#

336 26 43
                                    

Klasik bir Eun Hee olarak sınıfımda uyukluyordum. Hea Woo yanıma geldi ve "Uyan!" diye bağırdı.

"Eunie~ Hadi ama, neden günlerdir böylesin?"

Minho evimde benimle kaldığı günün üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir hafta benim ruhsuz olduğum bir haftaydı. Minho için üzülüyordum. Böyle bir abiye sahip olmak berbat bir şey. Ama elimden gelen hiçbir şey yoktu. Abisi olduğunu söylediği adam benim babamın şirketini batırıp, babamı öldürüp, annemin yurt dışına kaçmasını sağlayan ve benim tek başıma kalmama sebep olmuştu. Aslında burada asıl suçlu kimdi bilmiyorum. Babamın bıçaklandığını biliyordum ama...

Sebebini bilmiyordum. Kimse bilmiyordu. Annem yurt dışına kaçmak zorunda değildi, bunu yapmayabilirdi. Beni bırakmak zorunda kalmış olmalıydı. Ama neden?

"Selam! Acil, size haberim var."

Hye Su hemen yanımda bağırdığı için yerimde sıçradım. "Aish," Başımı kaldırdım ve Hye Su'ya döndüm. "Ne oldu be yoluk?"

"Vien!"

"Tamam be."

Ne kadar da güzel anlaşıyorlar (!)

Hye Su uzun sayılacak bir süre boyunca ellerine baktı. Bir şey söylemeyecek miydi?

"Ne zaman konuşacaksın?" Hana bıkmış bir şekilde konuşmuştu. Hye Su boğazını temizledi ve "Başlıyorum, ama lafımı bölmeyin." dedi.

"Hadi Unnie." dedim.

"Geçen hafta bardan çıkınca beni evime kim bıraktı?"

Hwa Jae göz devirdi ve"Yongbok, yani Felix bıraktı?" dedi. "İşte biz o gün direkt evime gitmedik. Şey," Hye Su elleri ile yüzünü kapattı. Kısa bir süre bu şekilde kaldı, sonunda ellerini indirdi ve konuştu. "Felix bana çıkma teklifi etti!"

Su içen Kyung Soon içtiği suyu püskürttü. "Ne?!" Hepimiz şaşkındık, ama Kyung Soon kadar değil. Hye Su, yaramazlık yapmış çocuk gibi yere bakıyordu. "Ben de kabul ettim. Bir haftadır çıkıyoruz." dedi.

İyi bok yedin demek isterdim ama bu Hye Su'nun kararı.

Hana bir anda alkışlamaya başladı ve onun ardından ben hariç herkes Hye Su'yu alkışladı. "Tebrik ederim." Hye Su başını kaldırdı ve Kyung Soon'a şaşkınca baktı. "Kızmadınız mı?"

Vien şaşkınca "Ne alaka be?" dedi. Hye Su hatırlatma amaçlı "Ji Hoon ve Eun Hee ayrılınca Kahrolsun Erkekler Grubu kurmuştuk ya." dedi. Kendimi kötü hissettim. "Hye Su, bir elma çürük diye elma yemeyecek miyiz?"

"Felix elma mı Eun Hee?"

Herkes kahkaha atmaya başladı. Ancak Jin Ae sıkıntılı duruyordu. "Unnie," dedim, "Bir sorun mu var?"

Jin Ae başını telefonundan kaldırdı ve "Ben bi' bok yedim." dedi. Hea Woo "Ne yaptın yine?" dedi. Jin Ae hepimizi şaşırtan cevabı verince Vien sandalyesinden düştü.

"Aşık oldum."

WOHHOĞHH

Tepkisiz kaldım ama diğerleri değişik şeyler yapıyordu. Vien yerde şaşkınlığını yaşarken, Kyung Soon tekrardan suyunu püskürttü.

Mantığımı kullanarak "Kime?" dedim. Jin Ae tırnaklarını yiyordu. "Bang Chan."

Bu sefer bende şaşırdım ve istemsizce ağzım açık kaldı. Hea Woo çok zeki olduğu için "Ben Seungmin ile konuşurum Jin Ae." dedi. Jin Ae, Hea Woo'nun ayağına tekme attı. "Sen karışma sakın!"

Boş bir sohbete koyulduk. Zil çalınca herkes yerlerine geçti. Bir sonraki dersimiz boştu. Bu yüzden telefonlara gömüldük.

-DEPRESYONDA MISIN? İLAÇ BİZDE!-

DRIVE - Lee Minho / YNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin