1. bölüm

880 19 0
                                    

Sabah erkenden kalkıp evi süpürdü kahvaltıyı hazırladı Gülizar.
Çok güzeldi bir bakan bir daha bakıyordu
18 yaşında ergenlikten çıkmasıyla iyice göze batmaya başlamıştı.Sarı ile kumral arası saçları,koyu mavi gözleri, fındık burunu,kiraz gibi kırmızı dudakları vardı zayıftı fiziği bu zayıflığı dağıtıyordu.
Dolgun ele gelen göğüsleri , yuvarlak kalçalarıyla tamamlanıyordu güzelliği.
Ama değer görmüyordu gerikafalı,paragöz babasıyla başı dertteydi.
Varlıklı aileden geliyorlardı babası işleri yürütememiş dedesinden kalama tarlaları sata sata bitirimemişti. Annesi ile çekemediği kalamamıştı döverdi yemek vermezdi insan yerine koymuyordu.
Bu yaşta başına gelmeyen kalmamıştı.
Dışarıya babasının izini olmadan çıkmazdı.
Az para dökmemişti babası eğitimi için planı hazırdı zengin bir aday bulup harcadığı parayı misliyle alacaktı.
Çok kurnazdı Şerif binbir tilki dolaşırdı kafasında.
Kalktı indi aşağıya

"Gülizar ! Gülizar nerde bu sofra ha!
Hani isot nerdededir ben kime diyom Gülizar"

Avluyu yıkan Şerif ile mutfaktan çıkıp hızlıca ulaştı masaya.

"Efendim baba birşeye ihtiyacın mı var?"

"Gel benim gözel kızım ney eksik bu sofrada"

Sofraya baktı isot yoktu bitmişti.

" isot mu baba ? Evde bittiydi ondan koymadım"

"Hay yarrabbi şükür delirtecek bunlar benini neye söylemeyon ha gızım!"

Masaya oturup vahşiyce oturup yemeğe başladı.

"Elvan! Al bu salak gızını bi çarşıya düğüne elbise alın gelen giden zengin çok olir elbette kısmet çıkar açık olmasın kırarım bacaklarını"

Buz kesti Gülizar biliyordu böyle birşey olacağını ama bu kadar erken olması korkutuyordu.
Şerif evden çıkınca sofrayı toplayıp dışarı çıktılar.
Çarşıya girince salına salına gezdiler en güzel elbiselerin dikildiği dükkana girdiler.
Gelenleri gören çalışan ayaklanıp yanlarına geçti.

"Hoş geldiniz Elvan hanım"

Kasıldı evde insan yerine koyumayınca dışarıda duyunca ne yapacağını bilemedi.

"Hoşbulduk"

"Size nasıl yardımcı olabilirim efendim"

Hafif gülümseyip.

"Yok canım bana değil kızım Gülizara yakışır kimsede olmayan sade ve şık olsun"

Kadın kafasını sallayıp.

"Tam size göre bir elbisemiz var hemen getireyim"

Eliyle koltukları gösterip.

"Siz şöyle buyrun size içecek birşeyler getireyim"

Lüks koltuğa kibarca oturdu.Görgülüydü eğitimini almıştı kibar, narindi Gülizar.

Masaya bırakılan kaveden bir yudum alıp içmeye başladılar.

"Buyrun efendim "

Ayaklanıp kabine girdi Gülizar askıdaki elbisye baktı gayet güzeldi.
Pembe renkli tek kollu püsküllü yer yer taşlar vardı üzerinde bileklerine kadar  uzanıyordu.Narin bedenine tam oturmuştu kabindeki terlikleri ayağına geçirdi.
Perdeyi aralayıp annesine doğru adımladı.
Adım sesi ile kaldırdı başını Elvan hanım kızını süzdü çok yakışmıştı elbise kızına annesine benziyordu Gülizar mavi gözlerini annesinden almış gençlik yıllarını hatırladı çok güzeldi sevdiği adama varamamıştı zengin diye Şerif'e vermişti babası evlendiği günden beri az çektirmedi Elvana kızınında aynı şeyleri yaşamasını istemiyordu.
Onu dinleyen kimdi ki.

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin