Karanlık bir güne karanlık bir oda da gözümü açtım. Ne kadar süredir uyuyorum bilmiyorum. Hareketsizlikten her yerim tutulmuştu. Oturduğum yerde doğruldum. Sonra bir anda cama yansıyan Eda'ya takıldı gözlerim. Ağır ağır ayağa kalktım. Uzun zamandır kendime bakmamıştım ayna da. "Nolmuş sana böyle" diye bir fısıltı çıktı ağzımdan aynada ki yansımama. Yüzüm gözüm ağlamaktan şişmiş saçlarım darmadağınık bir haldeydi.Aynada ki yansımama acıyarak dokundum gözümden süzülen yaşı sanki başkası siliyormuş gibi baş parmağınla cama dokunarak sildim. sonra etrafa göz attım kimseye yoktu o pislikler de yoktu. Olmasınlar da. Eskiden barış'ın bana yaptığı her şeye sırf beline bir şey yapmasın diye göz yumuyordum. Ama artık buna gerek yoktu vakit sesimi çıkarma vakti vakit o ki pisliğe hesap sorma vakti ama önce buradan çıkmam gerekiyordu.Buradan nasıl çıkabilirim diye etrafa şöyle bir göz attım ama odada hiçbir şey yoktu.Camları omzumla bir iki defa vurdum ama çok sertti.Onları kırmam mümkün değildi. Camlara var gücümüle vurmaya başladım bu sefer belki biri sesini duyar diye."Kimse Yok mu?imdatt!! Sesini duyan yokmu?"diye bağırırken bir anda aklıma o acı şey geldi.Bu camlar sesimi geçirmiyordu. Lanet olsun! Oturduğum yerde sessiz sessiz ağlamaya başladım. Çünkü yapacak başka bir şeyik yoktu.Ben yine çaresizdim. Ben tam başımı cama yaslanmış ağlarken bir anda bir ses duydum hızlı ayağa kalkıp gözlerimi sildim.
-Kim var orda? diyerek cama vurdum.
-Eda!
Gördüğü manzara karşısında şaştım kaldım. O gelmişti geçen gün onu yanımdan kovmama rağmen o yine gelmişti.Korku içinde o kahve gözleri ile bana bakıyordu.-Mert!Mert! Burdayım yardım et bana.
Karşıda ne dediğimi anlamaya çalışıyordu ama camların ses geçirmediğini anlamak zamanını çok almamıştı.
-Eda merak etme kurtaracam seni.
Hızlı etrafında camı kıracak bir şeyler almaya gitti bir umutla onu izliyordum. Daha iki gün önce yardımını reddetiğim kişinin yardımına şimdi nasıl da muhtaçtım ama. Çok geçmeden elinde bir balyozla geldi.
-Eda şimdi senden geri çekilmeni istiyorum tamam mı?
Tamam anlamında başımı salladım. Ve olabildiğince geri çekilerek başımı elllerimin arasına koydum. Ve 2 dakika sonra büyük bir gürültüyle camlar aşağı indi. Tam o anda hiç beklemediğimiz bir anda alarm çalmaya başladı.Mert karşıdan bana elini uzatarak beni odadan çıkardı.
-İyimisin Eda ?
-iyiyim.Teşekkür ederim.
-Tamam teşekkürünü sonra edersin burdan acilen çıkmamız lazım.
Depodan çıkıp arabaya binerken bir anda Barış'ın arabasını gördüm. Benim kaçtığımı anlayınca oda hızlı arabasına binip arkamızdan gelmeye başladı.
-Bizi takip ediyor Mert. Dedim korkuyla.
-Merak etme ben onu alt etmesini bilirim.
Mert son hız süratle arabayı kullanıyordu.Ben de korkuyla bir ona bir de arkamızdan bizi takip eden o iğrenç arabaya bakıyordum. Umarım bize ulaşmaz ve sonsuza kadar ondan kurtulurum.Bu yolun sonu nereye varacak ben ondan kurtulacak mıyım hiç bilmiyorum...!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE ŞİDDET
Chick-LitSırtımda taşıdığım her yaranın çok buruk bir anısı var. O yaralara her dokunduğumda kendi canımı kendim yaktım. Ama o her dokunuşta yaralarımı tek tek sarıyordu sanki...! İliklerime kadar şiddet gördüğüm adam farkında olmadan bana büyük bir aşk b...