3. 👑

4.9K 890 708
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol bebek.
Oy verip yorum yaparsan çok mutlu olurummm oke bai

"Vira, sen çok karizmatiksin ha." Batmak üzere olan güneşin turuncu ışıkları, bulunduğu samanlığı aydınlatmaya yeterken ona kişneyerek cevap veren siyah atın yelesini sevdi omega.

"Saçlarını öreyim mi senin?" Elindeki fırçayı yan tarafa bırakıp oldukça bakımlı olan siyah tutamlara uzandı ve gülümseyerek örmeye başladı. Bir yandan da kendi kendine konuşmaya devam ediyordu.

"Aman Minho görmesin. 'Jisung, atıma ne yaptın! Cezalısın!' der eminim." Cevap olarak bir kişneme daha kazandığında güldü. "Sen de sakın söyleme tamam mı?" Genç omega, prensin ona verdiği samanlık temizleme cezasını yerine getiriyordu. Gerçi pek temizlik yaptığı söylenemezdi ama Minho bunu nereden bilecekti ki?

Tekrar bir kişneme duydu ancak bu sefer yan taraftan gelmişti. Omega gülümseyerek örgüyü bitirip oraya döndü. "Sen de mi örgü istiyorsun Yuki?" Az önce bıraktığı tarağı alıp karamel rengindeki ata yaklaştı. Burnunun üstünü sevdikten sonra onun da yelesini taramaya başladı. "Kız, sen kilo mu aldın?!" Kaşlarını çatıp hafifçe geri çekilmişti ki saman balyalarına takılıp yeri boylaması bir oldu.

"Ah, tamam Yuki almadın kilo falan." Poposunu ovarken sıkıca kapattığı gözlerini açtı ancak karşısında ona doğru uzanan bir el görmeyi beklemiyordu. "Jisung? Ne yapıyorsun burada?"

"Changbin hyung!" Genç omega ona doğru uzanan eli tuttuğunda diğeri onun kalkmasına yardımcı oldu. Jisung, kıyafetine bulaşan saman parçalarını eliyle silkelerken alfa ona meraklı gözlerle bakıyordu. "Senin ne işin var burada?"

Kahverengi saçlı omega dudaklarını büzdü. "Aldığım ceza yüzünden." dedi. Bunun üzerine Changbin güldü. "Niye ceza aldın yine?" diye sordu. Siyah çizmeleriyle omeganın düştüğü yerde toplanan samanları arkaya itiyordu.

"Keyfi ve kahyasının veliaht prensi öyle istemiş." Omega kollarını önünde birleştirip söylediğinde bu sefer alfadan büyük bir kahkaha kazanmıştı. "Gülme hyung ya! Gençliğimin baharında uğraştığım şeylere bak."

Changbin, samanlığın duvarında sırayla asılı olan eyerlerden birini aldı ve Jisung'ın yanına tekrar döndü. "Neymiş uğraştığın şeyler? Sarayda yaşıyorsun işte daha ne istiyorsun ki?"

"Özgür olmak istiyorum ben. Aptal bir prensin ayak işlerini yapmak değil." Changbin ona tekrar güldü. Jisung'la uzun zamandır arkadaşlardı. Büyük olan; onun zekasına, hazırcevaplığına, biraz da patavatsız olmasına hayrandı hep. Kendi kişiliğine en çok benzettiği kişiydi. Böylece kısa sürede yakınlaşmışlardı.

"Hyung, yardım etsene bana." dedi omega. Zarif elleri Changbin'in kolunda yer edinmişti bile. "Nooooolur?"

"İşim var Jisung, ayrıca binicilik eğitmeniyim ben; ne anlarım samanlık temizlemekten?" Alfanın verdiği cevaba burun kıvırdı omega. "Ben ne anlarım ki!?" dedi ona karşılık. Sabahtan beri tek yaptığı şey atlarla konuşup onları taramak falandı. Temizliğin t'sini göstermemişti henüz.

Changbin, tek eliyle az önce Jisung'ın saçını ördüğü siyah atın kapısını açtı ve Vira'yı içeriden çıkardı. At durduğu yerden dışarı çıktığında siyah saçlı alfa yüzünü buruşturmuştu. "Onu bunu bilmem de. Buranın acil temizlenmesi lazım ama buna vaktin yok sanırım." dedikten sonra ilk önce eyer örtüsünü daha sonra tuttuğu eyeri atın üzerine geçirdi ve takılması gereken şeyleri taktı.

Jisung ise hazırlanan ata bakarak kaşlarını çatmıştı. "Minho geliyor deme bana." Changbin dudaklarını birbirine bastırdı gülmemek için. "Tamam demem." diye cevapladıktan sonra Vira'nın örülü saçını açtı. Bu sırada omega tam ağzını açmış bir şeyler söylecekti ki arkasından gelen sesle susmak zorunda kalmıştı. "Ne demezsin Changbin?"

F*ck that nobility!//MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin