18. 👑

4.5K 718 619
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.

"Dikkat, dikkat!" Sarışın omega küçük ellerinin içinde kaybolduğu puantiyeli eldivenleri sayesinde eli yanmadan fırından çıkardığı turtayı, arkadaşlarının etrafında çember oluşturduğu masaya bırakıvermişti. Bununla birlikte bir kişi hariç oturanlar refleksle geri çekildi. Bu bir kişiyi ise daldığı derin düşüncelerden böğürtlenli turtanın sıcak kokusu bile çıkaramadı.

"Jeongin, ne düşünüyorsun böyle? İçim sıkıldı sabahtan beri. Bunun için mi Minho'yu ikna ettim ben?" Jisung tekrar masaya doğru uzanırken konuştu. Bununla birlikte siyah saçlı beta bakışlarını onun yüzüne çıkarabilmişti. "Hiç, terzide biriken işleri düşünüyordum." diye bir cevap verse de bu cevap omegayı pek ikna etmişe benzemiyordu. Neyseki yeni çocuk farkında olmadan ortamı yumuşatmıştı. "O değil de buraya gelmeden önce bir hikaye dinledim ben. Minho çarpsın, saraya gelmeye korktum."

Saraya gelmesinin üzerinden yalnızca bir hafta geçmesine rağmen karakteri sayesinde Jisung dahil herkesi kendine bağlamıştı. Öyle ki omega, onun sevdiği adamı ilahlaştırmasına bile takılmıyordu artık. İlk başta ufak bir kıskançlık yaşasa da çocuğun karakterine alışmasıyla buna en çok gülen kendisiydi.

Yunhee, suçunu itiraf ettikten sonra kral cezasının ne olacağı kararını oğluna bırakmıştı. Prenses Chaein'in de abisine ısrarları sonucu idam cezası hafifletilmiş, Yunhee saraydan ve başkentten sürgün edilmişti. Onun gitmesiyle mutfakta açılan eleman eksikliği ise Sunoo sayesinde hemen doldurulmuştu.

Dediği şeyle herkes dikkat kesilirken Yongbok da yaptığı işi bırakıp arkadaşlarının yanına yerleşti. "Ne duydun ki?" diyerek sohbete anında dahil olduğunda Sunoo kollarını sıvadı ve masaya doğru eğildi. Aynı zamanda elleriyle diğerlerinin de aynı şeyi yapmasını sağlamıştı. Konuşmaya başlamadan önce yüzüne ciddi bir ifade yerleştirdi.

"Bakın şimdi önce şunu sorayım. Bu sarayda herkesin girmesinin yasak olduğu bir yer var mı? Özellikle bodrum katlarda?"

"Oha nerden bildin?" Jisung şaşkınca arkadaşının yüzüne bakarken Seungmin güldü. "Çok zor olmasa gerek. Burada kraliyet ailesi yaşıyor. Tabii gizli alanları olacak." Hikayeden pek etkilenmişe benzemiyordu.

Sunoo kafasını iki yana salladı hızlıca. "Gizli alan dediğiniz yer bir mezar akıllım."

"Mezar mı? Sarayda mı?" Jeongin merakla sordu. Sonunda dikkatini aklını kurcalayan generalden başka bir şeye verebilmişti.

Sunoo tekrar kafasını salladı hızlı hızlı. "Uzun yıllar önce..." durakladı ve ona bakan meraklı gözlerde bakışlarını gezdirdi. "Krala çok aşık bir omega varmış."

"Şu anki krala mı?" diye sordu Seungmin. Sunoo onu onayladı ve hikayesine kısık sesle devam etti. "Bu omeganın kralla güzel bir ilişkisi varmış ama alt sınıf olduğu için kralın ailesi onunla evlenmesine izin vermemiş."

"Eskiden sınıf farkı çok vardı tabii." Yongbok konuştuğunda Jisung onun omzuna vurmuştu yavaşça. "Sus da dinleyelim şu hikayeyi." Merakla arkadaşına döndü.

"Neyse işte, işler böyle olunca kral şu anki kraliçeyle evlenmek zorunda kalmış. Ama kadına onunla evlenmemesinin gerçek nedenini hiç söylememiş. Bunun üzerine krala aşık olan omega da bu sarayda intihar etmiş. Söylentilere göre odası bodrum kattaki o yasak olan odaymış. Ha bir de, üzgün ve kızgın öldüğü için ruhunun hala orada dolaştığını, kraliçeye musallat olduğunu söyleyenler falan var."

"Ay tüylerim diken diken oldu!"

"Ben hiç inanmadım şahsen. Öyle olsa kraliçe belli ederdi."

"Nasıl belli edecek Seung?"

F*ck that nobility!//MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin